ARYA'NIN AĞZINDAN 2 HAFTA SONRASI:
Enis'in anlattığına göre Yaman daha fazla dayanamayarak istedikleri kağıtları onu kaçırdıktan birkaç gün içerisinden imzalamıştı. Bu iyi haberdi fakat o imza atıldığı günden beri Enis eve neredeyse hiç gelmemeye başlamıştı geldiği zamanlarda ise gece geç saatte geliyor sabah ise erken saatlerde çıkıp gidiyordu. Neden böyle yaptığını sorduğumda ise şirketin bütün yükünün onun üzerinde olduğunu ve yoluna koyması gereken işlerinin olduğu söyleyip duruyordu. Bu duruma fazlasıyla üzülüyordum Enis'e belli etmek istemiyordum çünkü işleri varsa aklı bende kalsın istemiyordum ama ben gün geçtikçe güçten düşüyordum halsizliğim her gün biraz daha artıyordu neredeyse günün yarısından çoğunu uyuyarak geçiriyordum. Göz altlarım çukurlaşmış ve biraz morarmıştı sanırım fazla uyumaktan oluyordu.
Artık böyle olmayacaktı akşam Enis ile konuşmam gerekiyordu bir çare bulunmalıydı ben geceleri onun kokusu ile uyumak istiyordum.
Kıyafet dolabından kıyafetlerimi hazırlayıp yatağın üzerine koyarak banyoya girdiğimde aynaya akseden bedenim gözüme çarptı. Aynaya yaklaşarak kendime baktım tanrım bu ben miydim dudak çevremde çıkan uçuklar, göz altlarımdaki morartılar, gözlerimden akan yorgunluk ifadesi ve çökmüş omuzlar ile aynada bana bakan bu kişi ben miydim? Kendimi ne ara bu kadar çok salmıştım ben. Belki de Enis artık benden kaçıyordu bu halim ona da kendini kötü hissettiriyordu ve o yüzden de benden uzaklaşıyordu. Artık kendime çeki düzen verme zamanıydı.
Banyoya girerek güzelce yıkanmaya başladım kötü düşünceleri aklımdan uzaklaştırmak istedikçe onlar beynimi daha çok ele geçiriyor ve benim iyi düşüncelerimi etkisiz hale getiriyorlardı. Artık çıldırmak üzereydim neler oluyordu bana böyle kendimi yere bırakarak ağlamaya başladım zaten halsiz olan bedenim ağladıkça daha da hırpalanıyor ve halsiz kalıyordu artık göz kapağımı açıp kapatacak kadar gücüm kalmamıştı ama yine de direniyordum. Odanın içerisinde İmre'nin sesi yankılanıyordu beni arıyordu sanırım suyun sesini duyduğundan dolayı banyoya girdi. Beni yerde öyle iki büklüm çıplak bir halde otururken bulunca ağzından bir çığlık çıktı. Banyo dolabından bornozumu alarak yanıma geldi.
" Arya'm güzel arkadaşım sen bu halde yerde ne yapıyorsun."
Ağzımdan çıkan tek kelime vardı ve bunu yere oturduğumdan beri tekrar ediyordum.
"Enis artık beni sevmiyor."
"Arya ne saçmalıyorsun hadi kalk giy şunu."
"Enis artık beni sevmiyor."
İmre beni yerden kaldırarak zor da olsa bornozu üzerime geçirdi ve koltuk altıma kollarını sokarak beni yatağıma kadar taşıdı benim ağzımda ise yine aynı kelimeler.
" Enis artık beni sevmiyor."
" Arya şunu tekrar etmeyi keser misin artık Enis seni çok seviyor."
Yatağa oturduğumda İmre bana sıkıca sarıldı.
"Bugün Enis için değişik bir şeyler yapalım ister misin?"
Başımı hafifçe omzundan kaldırarak 'ne gibi?' bakışı attım.
" Ne bileyim işte güzelce giydirelim seni süsleyelim güzel de yemekler yapalım oturun hem yemek yiyin hem de sen Enis ile konuşmak istediğin şeyler varsa onları konuş olur mu?"
Başımı onaylar anlamda salladım. Parmakları ile gözyaşlarımı sildikten sonra saçlarımı arkaya attı.
" Ama böyle ağlaya devam edersen sana makyaj yapamayız bir de gir güzelce yıkan tekrar kötü enerjin gitsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILLAR SONRA
Ficção AdolescenteYıllar sonra gelen şey neydi? Belki bir aşk... Belki bir intikam... Belki bir kavuşma... Belki de yılların yaşatamadıklarıydı.... Arya DURULMAZ, başına geleceklerden habersiz bir şekilde bekleyen kişi... Enis ÖZTUNÇ, gittiği yere gökyüzünü götürece...