Merhaba değerli okurlarım ben geldim ama bu sefer boş gelmedim, elimden geldiği kadarıyla bir bölüm hazırladım sizlere umarım beğenir vote ve yorumlarınızı da eksik etmezsiniz. Bölümü okumadan atıyorum yazım hatalarım yada cümlelerde bir karışıklık varsa kusuruma bakmayın bildirirseniz hemen düzeltirim hatamı.
Bu arada umarım iyisinizdir, hepinizi çok seviyor ve kocaman kucaklıyorum kendinize iyi bakın.
Enis'in yanağıma kondurduğu öpücük ile açtım gözlerimi, yıllardır hayalini kurduğum şekilde uyandırılmak beni oldukça mutlu ederken kendimi de özel hissetmeme neden olmuştu.
" Günaydın. "
" Günaydın. "
" Daha iyi misin? "
" Evet hatta harikayım diyebilirim. "
" Peki. Harika olmana neden olan nedir? "
" Yıllardır bu sabahın hayalini kuruyordum. "
" Bu sabahın neyi var ki? " Yorganı üzerimden iterek ayaklarımı yataktan dışarı sarkıttım ve birkaç dakika bekledikten sonra kalktım ve Enis'e dönerek sorusuna cevap verdim.
" Yıllardır bu sabahın hayalini kurdum beni öperek uyandırmanı gözlerimin içine şefkat dolu bakarak 'Günaydın' dediğinin hayallerini kurdum. " dedim odanın pencerelerini açarken. Yataktan çıkarak yanıma doğru geldiğini çıplak olan ayaklarının parkede çıkardığı seslerden anlamıştım.
" Özür dilerim. " Yanımda durarak benimle beraber camdan dışarıya bir boşluğa bakarmış gibi bakıyordu.
" Ne için? "
" Yıllardır seni beklettiğim için... Ve yıllar sonra gelip soğuk davrandığım için seni kendimden uzak tuttuğum için... Özür dilerim. " diyerek başını çevirdi ve gökyüzü mavisi gözlerini gözlerime sabitledi.
" Beni affedebilecek misin ufaklık? " Gözlerimi gözlerinden ayırmamaya özen gösteriyordum çünkü yılardır bu gözlere hasret kalmıştım ve yakaladığım her fırsatta onlara sonsuza dek bakma isteği uyanıyordu içimde.
" Eğer sözünü tutup gelmeseydin seni asla affedemezdim ama sözünü tuttun ve geldin, yanımdasın... Gökyüzümü bana geri getirdin o yüzden affedilmeyecek bir şey yok. " diyerek kollarımı boynuna sardım ve sımsıkı sarıldım ona. Sarıldığımı gördüğü an o da kollarını belime sararak sımsıkı kucakladı beni.
Ondan ayrıldığımda tekrar camdan dışarıya bakarak korkumu dile getirmeye cesaret ettim.
" Bir daha beni bırakıp gitmezsin değil mi? "
" Seni bir daha asla bırakmayacağım sana söz veriyorum ne olursa olsun gidersem de seni de yanımda götüreceğim bir daha bizi ayırmalarına izin vermeyeceğim. "
" Enis... Ben, sen yokken karanlığı yaşadım ailem gitmişti onun üzerine birde sen gidince..."
" Arya ben senin karanlığını aydınlatmaya geldim... Artık kötü şeyleri unut ben yanındayım, tamam şuan ki durumumuz belki seni korkutuyor olabilir ama takma kafana ben halledeceğim her şeyi."
"Şimdi zaten siyah olan gökyüzüm artık maviye döndü ve gerçekten gülmek yada gerçek mutluluk nedir biliyorum. Sen yanımda olduğun sürece korkmuyorum Enis. Ailemi kaybettim ve artık ailem sen oldun ikinci kez ailemi kaybetmeye dayanamam. "
" Arya sen benim her şeyimsin benim senden başka hiç kimsem yok bırakmayacağım seni. " Öylece dönmüş birbirimize bakıyorduk ki odanın kapısına vurması ile gökyüzünün uçsuz bucaksız derinliklerinden sıyrılarak kapıya döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILLAR SONRA
Teen FictionYıllar sonra gelen şey neydi? Belki bir aşk... Belki bir intikam... Belki bir kavuşma... Belki de yılların yaşatamadıklarıydı.... Arya DURULMAZ, başına geleceklerden habersiz bir şekilde bekleyen kişi... Enis ÖZTUNÇ, gittiği yere gökyüzünü götürece...