Ray Of Love | Woosan (Çeviri)

¹⁸

Sabah güneşi doğdu ve çiftin geniş yatak odasını ılık ışık ve kuş cıvıltılarıyla doldurdu.

Güneş yüzüne vurduğunda ilk uyanan San oldu. Gözlerini açtı ve yavaşça oturdu, önceki gece geç saate kadar uyanık kaldığına pişman oldu.

Yanına baktı ve hayatının aşkını bir melek gibi huzur içinde uyurken gördü. Çıplaktı ve beyaz battaniyelerine sarınmıştı.

"Bebeğim..." saçını okşadı, inlemesine ve uzaklaşmasına neden oldu.

San güldü. "Aşkım..." yanağından öptü. "Uyanma zamanı.."

"Hayır... uyku..." genç olan yastığa doğru homurdandı.

"İşe geç kalacaksın ve patronun çıldıracak."

"Patronum cehenneme gidebilir."

San güldü ve onu dürttü. "Ya!"

Wooyoung yorgun gözlerle ona bakmak için döndü. "Geç kalmamı sağladın."

San omzunu öptü. "Karşı konulmaz görünmen benim suçum değil..."

"Kelimenin tam anlamıyla ter giyiyordum."

San, parmaklarını erkek arkadaşının saçlarında gezdirdi. "Üzgünüm~"

"Dostum, eski işimde erken kalkmak zorunda olmadığım zamanları özlüyorum."

San ayağa kalktı ve diğer gelin stilini alarak onu ciyakladı. "Buna izin verilmiyor~ şimdi git hazırlan."

>>>♡<<<

Wooyoung banyodan çıktığında esnedi, giyinmek ve saçını düzeltmek için aynaya gitti. Göğsünde koyu morumsu kırmızı bir iz fark etti.

"San..."

Parmaklarını üzerinde gezdirerek derin bir iç çekti.

"Evet?" San arkasında durup ona sarılmak için geldi.

"Bu..."

San dudağını ısırdı. "Üzgünüm bebeğim, anlamadım.."

"Hıçkırıklara dayanamadığımı biliyorsun..."

"Üzgünüm..."

San kendini suçlu hissetti.

"Bir dahaki sefere daha dikkatli olacağım, söz veriyorum..."

Wooyoung uzun bir süre kaşlarını çatarak ona baktı, sonra onu öpmek için başını eğdi. "Sorun değil... alışmalıyım... sen benim alıştığımdan farklısın..."

San gülümsedi. "Seni seviyorum..."

"Ben de seni seviyorum."

"Acele etmelisin."

"Evet, yoksa otobüsü kaçıracağım."

"Benimle gelebilirsin."

"Sana zaten söyledim, iş söz konusu olduğunda erkek arkadaşın olduğumu unut." Wooyoung beyaz gömleğinin düğmelerini ilikledi.

San sevgiyle gülümsedi. "Seninle gurur duyuyorum."

Wooyoung gülümsedi ve onu öpmek için arkasını döndü. "Seni gururlandırmak istediğim tek şey bu..."

Wooyoung, uzun bir çalışma gününden sonra eve dönerken otobüsün camına yaslanarak uyuyakaldı.

Erkek arkadaşı çoktan eve gelmiş, onun için lezzetli bir

akşam yemeği ve oturma odasında romantik bir randevu

hazırlıyordu.

Mumları yaktı ve ışıkları kıstı, masanın ortasına çiçekler kurarken kendi kendine şarkı söyledi.