******* Uyandığımda yanımda Taehyung'un yerine başkasını gördüğümde yerimden sıçradım. Siktir bu...bu Yoongi'ydi. Ah hadi ama! İkinci kez oldu bu!
Yoongi uyuyordu. Ne işler çevirilmişte?? Ayağa kalktığımda Yoongi esneyerek uyandı. "Jungkook dur" dedi gözlerini ovalayarak. Sesi yeni uyandığından boğuk çıkmıştı.
"Yoongi, neler oluyo-" benim sözümü kesip kendisi konuşmaya başladı. "Biliyorum, Taehyung'un yerine beni görmen ürkütücü. Ama Taehyung sen uyanana kadar bekleyip odadan çıkmana engel olmalıydım. Ama uykum vardı uyudum işte" dediğinde ağzım şok içinde açıldı.
"Neden?" Dedim ve üstüme dün bir şeyler giymediğimi hatırlayınca üstüme baktım. Ah şükür üstümde giysi vardı. Taehyung giydirmis olmalıydı. Yoongi ensesini sıvazlayıp dudaklarını konuşmak adına araladı.
"Söyleyemem.. söylersem Taehyung beni diri diri mezara atar" dediğinde kıkırdadım. Ayy bu Taehyung yok mu.. Her kesi korkutuyor. Tatlı sevgilim.
Kapı tıkıldandı. Kapı açıldı ve Jimin içeriye girmeden başını çıkarttı. "Taehyung bekliyor" dedi ve gitti. Ah ne işler çeviriyordur Taehyung'um..
Yoongi hızla koşarak odadan çıktı. Aman Tanrım korktum.. Başımı iki yana sallayarak odadan çıktım. Salonda bütün çocuklar yığışmıştı. Doğum gün mü? Her kes gülümsüyor ellerini bir birine çarptırıyordu.
Taehyung öne geçip yanıma geldi. Elini uzattı. Elinden tuttuğumda parmaklarımızı iç içe geçirip kenetledi. Beni çekiştirdi. Masaya geldik. Masanın üstünde bir şey vardı. Ama üstü kapalıydı. Jin mendili açtı.
Pasta..pasta vardı.. Üstünde 'sevgilimle sonsuza kadar' yazı vardı. Ah benim tatlı sevgilim. Taehyung'a döndüğümde diz üstü çöküp pantolonunun cebinden küçük kutu çıkarttı. Açtı ve dudaklarını konuşmak adına araladı.
"Canım Kookie'm beni olduğum gibi sevdiğin için, alay etmeyip yakın olduğun için, karanlığımı işıqlandırdığın için, konuşup gülmeyi yeniden öğrettiğin için... yanımda olduğun ve beni bırakmadığın için sana minnettarım. Canım sevgilim, benimle SONSUZA KADAR yaşamak ve sevişmek istermisin?" Dedi ve göz kırparak kıkırdadı. 'sevişmek' sözüne ayrı bir vurgu yaptığı için her kes kıkırdadı.
Gözyaşlarım tenime baskın yapmıştılar. Ağlıyordum ama "evet sonsuzadek" diye bağırdığımda alkış sesleri kulaklarımı patlattı. Taehyung'un gözleri parladı. Gülümseyerek ayağa kalktı. Kutudan bir yüzüğü çıkartıp yüzük parmağıma taktı. Kutunu bana uzattığında burnumu çekip kutudan yüzüğü çıkartıp onun parmağına taktım.
Aman Tanrım üstünde 'Taekook' yazılmıştı. Ondada bendede. Gözlerim daha çok doldu. "Ağlaman beni üzüyor"dedi ve yüzümü avuçları arasına aldı. Gülümsemeye çalıştım ve dudaklarımı zorla araladım. "Sevinçten ağlıyorum sevgilim" dedim ve ona sıkıca sarıldım. O da bana karşılık verdi.
Çocuklardan Jin ve Jimin ağlıyordu. Jimin Yoongi'nin omzuna başını yaslayıp ağlıyordu. "Bu çok duygusal ve tatlı" dedi ve ağlamaya devam etti. Jin selpakla gözlerini siliyordu. Jimin gibi zangır zangır ağlamıyordu.
*** Sakinleştikten sonra hepimiz masaya oturmuş pasta yiyorduk. Taehyung pastası öyle kesti ki 'sev' sözünü benim tabağıma, 'gilim' sözünü kendi tabağına koymuştu. Canım benim.. Pastayı yiyorduk. Taehyung bana baktığında ona baktım. Diliyle alt dudağımı yaladığında gözlerim zevkle kapandı. Çocuklar bize tuhaf tuhaf bakıyordular. Ay suratlarını bi görseniz.
Namjoon öksürdüğünde Taehyung "Pasta bulaşmıştı" dedi ve geri çekildi. Beni yaladığı için kasıklarıma sancı girdi. Aletim sertleşti. Azdım hadi ama!
Taehyung uyarılmış aletimi gördüğünde başını aşağı eğip gülümsedi ve kısık sesle kıkırdadı. Ben duymuştum.. Taehyung bileğimden tuttu ve beni çekiştirerek ilerledi. Çocuklar öz alemlerindeydi. Yoonmin ve Namjin.. Hoseok yalnız pastanın tadını çıkarıyordu. Yoongi Jimin'le birlikte olmayacak dedi ama yapamadı.
Taehyung beni odasına getirdi. İçeriye girdik. Benim sırtımı kapıya çarptırdı. Dudaklarımdan inilti fırlayıverdi. "Öpücük almadım hiç.." dedi ve küçük çocuklar gibi dudaklarını büzdü. "Tatlı bebeğim" dedim ve kıkırdadım. O dayanamayıp dudaklarıma yapıştı. Alt dudağımı ağzının içine çekip emdi. Ben de karşılık vererek üst dudağını yakalayıp emmeye başladım.
Ağzım açık olduğu için fırsat bilerek dilini ağzımın içine sokup yanaklarıma vuruş yaptı. Ağzının içine boğukca inleyerek ayağımı kalçasına attım. Dilini damağıma vurup az sonra dilimle buluştu. Dilimi ağzının içine çekip emdi. İnleyip duruyordum. Beni kucağına aldığında ellerimi boynunda kenetledim. Bacaklarım poposunda kenetli duruyor.
Dilim uyuşmaya başladı. Soluklanmam için dudaklarımızı ıslak bir sesle ayırdı. "Hadi seni sakinleştirelim güzelim" dedi ve yatağa ilerledi. Beni yatağa koydu ve kiyafetlerinden hızlıca kurtulup üstüme çıktı. Benim kiyafetlerimi yırtıp yere fırlattı. Aletimi yaladığında ağzım kocaman açıldı ve iniltilerim özgür oldular. Çok kötü azmıştım....
Hemen içime girmesini istiyordum. "Ahh Taehyung lütfen" dedim ve ellerimi ensesinde birleştirip kendime doğru çektim. Taehyung aletini deliğime ulaştırdığında heyecan dört bir yandan hücum etti. İçime ittiğinde ağzımdan haykırış koptu. Gözlerim yerinden çıkacaktı. "Ahh Taehyung!" Bağırdım, boğazım yırtılmasa mucize olurdu.
Taehyung içimde gel gitlerini yaparken geri çekilip yeniden içime vuruş yapıyordu. Çok hızlıydı. Ah bu çok... mükemmelin mükemmeliydi!
** Son! Finalimiz.. Bu fici final yapacağımı söylemiştim. İlhamım bana hoşçakal dediği için bizde bu fice hoşçakal diyelim. Bir tek ficim kaldı. 'Love at school' okuyun. Onu yazıyorum. Uzun fic o olacak. Bence o fic için aşırı heyecanlıyım. O yüzden oraya gelin sizi seviyorum güle güle 😘♥️
İşte fic:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
