-11-

1.2K 122 38
                                    


  Tedirginlikle geçen 3 saatin sonunda All Might ile antrenman için sahada buluştular. Bakugou hala ne yapacağını kestiremiyordu. "İçindeki güç özgünlükle aynı. Yani kendi özgünlüğünü aktive ettiğinde one for all devreye girecek. Ufak patlama oluşturmaya çalış."

  Derin bir nefes alıp verdikten sonra normalde yaptığı gibi avuç içi patlamaları yaratmak istedi. Ama ellerini uzattığında dev gibi patlamayla karşılaştı ve şaşkınlıkla All Might'ya baktı. "BUNUN KÜÇÜK OLMASI GEREKİYORDU." En az kendisi kadar şaşkın olan eğitmenine döndü. "Anlaşılan özgünlüğünün gücünü arttırmış. Daha güçlü oluşturmayı dene. Bunu meşale gibi düşün. Onu gör ve hepsini kullanmaya çalış. Neyle karşı karşıya olduğumuzu bilmeliyiz."

   Dediğini yaparak meşaleyi düşündü ve tüm vücudundan dışarı çıktığını hayal etti.

   Sonuç olarak her tarafından kızıl şimşekler çıkarken çok yüksek hızda kendini havada buldu. Ayrıca kollarından şu ana kadar oluşturamadığı kadar büyük patlamalar oluşmuştu. Güç onu bir anlığına sarhoş etse de etkisini yitirdiğinde yere doğru düşmeye başlamıştı ve 2 bacağı kırıktı.

"ALL MİGHT BACAKLARIM KIRILDI." Adam anında zıplayarak onu yakaladı ve yere indi. "BU DA NE DEMEK OLUYOR?!" İlk başta fark etmese de kolları kırılmamışsa bile dirseklerine kadar yanık izleriyle kaplıydı ve tüm vücudu çökmüş gibi hissediyordu. "Anlaşılan fazla gücü  vücudun taşıyamamış. Bunu tahmin etmem gerekirdi."

"PEKİ ŞİMDİ NE HALT YİCEM?!" All Might kafasını uzaklaştırsa da pek fark etmemişti. Ayrıca patlamaların gürültüsü nedeniyle kulakları iyi duymuyor olabilirdi. Her şekilde iyileşmesi gerektiğini kesindi. Gücü nasıl kontrol edeceğini ona öğretmesi lazımdı.

   İlk olarak recovery girl'ün  yanına giderek onu iyileştirdiler. Bakugou yorgun olduğu için sedyede yatarken All Might başındaydı. İkisinden de çıt çıkmıyordu. "Ne halt etmem lazım?" All might nefesini verdi. "Gücü kaldırabilmen için önce vücudunu geliştireceğiz. Aynı zamanda yüzde yüzünü değil bir kısmını kullanmalısın. Kendini yaralamayacak kadarını."

   Kafasını salladı. Ama aklına bir şey takılıyordu. "Deku bunu çözebilir." All Might ona şaşkınlıkla baktı. "Özgünlüklerle ilgili neredeyse her şeyi biliyor. Güç kontrolünü de çözebilir. Önceden bir kere yapmıştı."

   All Might sessizliğini korudu. "Sırrı saklar zaten. Ondan daha büyük hayranın yoktur. Tabi sana bağlı. Söylemem."

   Biraz düşündü. Sırrı ne kadar az kişi bilirse o kadar iyiydi. Diğer yandan Genç Bakugou ona cidden güveniyordu. Özgünlüğü olmamasına rağmen içindeki kahraman olma duygusunu ise kanıtlamıştı. "Yardım edebileceğine inanıyor musun Genç bakugou?"

  Kafasını salladı. "Evet. Bir tek ona güveniyorum." Sessizliğin ardından konuştu. "Pekala, önce biz ne yapabileceğimize bakalım sonra ona açıklarız."
...

   Sonraki hafta Midoriya iyileşti ve okula tekrar başladı. Kendini kesinlikle eskisinden daha rahat hissediyordu. Kahramanlık ve özgünlükleri kendinden uzaklaştıramayacağını anlamıştı ama bu his hayranlık ve meraktı. Özellikle de onu herkesten daha iyi tanıyan ve 1. Olmasını istediği kişiye karşı duyduğu bir ilgiydi.

   Her zamanki okuldan çıktığında okul kapısında her zamankinden büyük bir kalabalık vardı. Nedenini merak ederek oraya yaklaştığında duyduğu sesle neredeyse şok geçirecekti. "ULAN TAMAM UA'DEYİM AMA BİR RAHAT VERİN HEPİNİZ!" Herkes hafif korkuyla uzaklaşırlem Midoriya hemen yanına geldi.  "Kacchan! Burada ne işin var? Ne kadar ünlü olduğunun farkında değil misin?" Bakugou gözlerini devirdi. "Bilsem gelmezdim herhalde Deku. Neden bana bu kadar ilgi duyuyor bu salaklar?"

    Midoriya etrafın hala öğrenci kaynadığını görünce kafasını eğerek Kacchan'ın bileğinden yakaladı ve oradan uzaklaşmaya başladı. "Önce spor festivalinde 1. oldun ardından ise kaçırılma tehlikesi geçirdin. Ne kadar çok haber yapıldığını biliyor musun?" Çocuk haklı olduğunu bilse de sesini çıkarmadı ve bileğini kurtarıp yanına geldi. "Tch, sinir bozucular." En sonunda öğrenci kalabalığından uzaklaştılar. İkisi de durup bir süre birbirine baktılar. "Şey, neden gelmiştin Kacchan? Ayrıca okulumu nasıl buldun?"

"Sana UA'ye gelebilirsin demiştim değil mi Deku? Gidiyoruz." Kolundan tutarak sürüklemeye başladı ama çocuk şaşkınlıktan hareket edemiyordu. "N-ne diyorsun sen Kacchan? Ş-şimdi mi? UA mi? Tanrım bi hazırlansaydım. Ayrıca kimsenin haberi yok."

   Gözlerini devirdi. "Annene söyledim ben gerizekalı. Ayrıca ne hazırlığı? Yürü." Çocuk Kacchan'ın inatçılığını biliyordu ve vazgeçmeyeceğine emindi. Bu yüzden onu takip etmeye başladı. Ama evdeki defterini alıp hepsine imzalatsa fena olmazdı.

   Bakugou kendi çantasını çıkararak karıştırdı ve yüzüne bakmadan uzattı. Çocuk bir deftere bir Kacchan'a baktı. Eğer bir şey olacağını bilmese şuracıkta oturup mutluluktan ağlayacaktı. Yine de mutlu ve duygulu çıkan sesine engel olamamıştı. "Kacchan... Teşekkür ederim." Bakugou nefesini verdi. "Al şunu. Ayrıca fazla abartma." Çocuk gülümseyerek deftere sarıldı. "Anlaşıldı."

"Kacchan?"
"Ne?"
"Sarılabilir miyim sana?" Olduğu yerde durarak şaşkınlıkla çocuğa baktı.
"T-teşekkür olarak."

   Cevap vermedi ama kafasını salladı. Deku heyecanla önüne geçti ve utanarak boynuna sarıldı. Bakugou ilk başta hareket etmese de sonradan ellerini çocuğun beline koydu. Bu şekilde durmak kalbi için kesinlikle sağlıklı değildi. Sesinin duyulduğuna adı gibi emindi.

   5 saniye sonunda çocuk ayrılarak yanına geçmişti. Suratı kıpkırmızı olsa dahi ilerlemeye devam etmelerini gerektiğini söyledi. Bakugou da moddan çıkarak bunu bildiğini söyleyip sahte kızgınlıkla ilerlemeye başlamıştı. Yol boyu deku UA ile ilgili sorular sormuş Kacchan ise her defasında birazdan göreceğini söyleyip onu geçiştirmişti.

Özgünlüksüz Midoriya (Bakudeku)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin