Bu bolumden once yazdığım bütün bolumler giris amaçlıydı. Asıl hikaye simdi başlıyor. Hepinize iyi okumalar :) Bu arada medyada Jason ve Demiyi gorebilirsiniz :))
Gözlerimi açmaya çalışıyordum fakat bedenimdeki yorgunluk ve kafama vurulan sert cisimden dolayı bu pekte kolay olmuyordu. Ne kadar süredir yerde yattığımı bilmiyordum. Elimi kafamın arkasına götürdüğümde elleyemediğimi fark ettim. Ellediğim andaki acı bütün vücuduma yayılmış, bana bir uyarı vermişti. Gözlerimi açtığımda etrafımda bir sürü kişi vardı. Yüzlerini tam olarak ayırt edemiyordum ama Rahip Hogan ve Anastasia'nın orada olduğunu seslerinden anlamıştım. Kafamı kaldırıp ayağa kalkmaya çalışırken bana yardımcı olan kişi Arthur'du. Yüzümü buruşturup doğrulmuştum. O anda aklıma Demi gelmişti. Nerede olduğunu görememiştim. Arthur'a dönerek ''Arthur, Demi nerede ?'' diye sorduğumda yüzünü Hogan'a doğru çevirmişti. Kimseden çıt çıkmıyordu. Elimle Arthur'un omzunu ittirerek 'Dostum, cevap versene !'' diye bağırmıştım. Arthur başını eğdiğinde Hogan bir adım öne atılarak '' Walker Demi'nin nerede olduğunu kimse bilmiyor. Bizde bunu sana soracaktık zaten, sen yerde baygın yatarken yanında kimse yoktu. Seni bulan kişi de Arthur'du ayrıca. En son ne gördüğünü hatırlıyor musun ?''
Elimle başımı okşayıp hatırlamaya çalışıyordum. ''Şey, Demi ile tam burada dururken kafama vurulan sert bir cisimle yere yığıldım. Ama bana kimin vurduğunu göremedim.''
Cümlemi bitirip yutkunduktan sonra devam ettim ''Lütfen bana Demi'nin başına bir şey gelmedi diyin. Yalvarırım. Arthur, Demi'yi bulmamız lazım. Lütfen !!'' Ellerim Arthur'un omuzlarında ağlıyordum. Hayatımda ilk kez bu kadar kötü olmuştum ve annem dışında biri için ağlamıştım. Gözlerimden akan yaşlar durmuyor, kalbim acıyordu. Bu sırada herkes dağılmış. Yanımda sadece Arthur ve Rahip Hogan kalmıştı. Bu arada Hogan'ın bana yardım etmeye çalışması beni oldukça şaşırtmıştı. Kendime geldiğimde Arthur beni yatağıma götürmüştü.
Arthur ile yatağımın sol tarafında oturuyorduk. Sessizliği bozan her zaman ki gibi yine ben olmuştum.
''Arthur, Demi'yi bulmamız gerekiyor.''
''Tamam bulalım ama nasıl ? Bir şey bilmiyoruz ki.Nereye gitmiş olabilir ?''
''O bir yere gitmedi zaten. Birisi tarafından götürüldü.''
''Bu ne demek oluyor Jas ?''
''Demi'yi Anastasia kaçırdı.''
''Dostum buna emin misin ? Bu büyük bir iddia ''
''Kesinlikle eminim. Burada öyle bir şeyi yapacak birisi varsa oda Rahibe Anastasia'dır.''
''Tamam hadi Demi'yi Anastasia kaçırdı. Peki bunu nasıl kanıtlayacağız. Onu geçtim Demi'yi nasıl bulacağız Jas ?''
''Hepsini düşündüm merak etme. Sadece geceyi bekleyeceğiz tamam mı ? Ben seni uyandırırım. Şimdi gidip dinlen.''
Yatağıma uzanıp gecenin karanlığını beklemeye başladım.
* * *
Saat tam olarak 12.00 ı gösteriyordu. Yataktan kalkıp Arthur'un yanına gittiğimde onunda uyanık olduğunu görmüştüm. Birlikte yatakhane'den çıkıp yetimhane'nin büyük koridorunda yavaş adımlarla ilerliyorduk. Yan cephede yere kadar uzanan camlar koridorun tek ışık kaynağıydı. Ellerimizde bulunan tek şey birer tane fenerdi. Sonunda koridorun sonuna gelmiştik. Anastasia'nın odasının tam önündeydik. İkimiz de birbirimize bakarak bir müddet bekledik. Bakışmamız bittikten sonra ilk adımı atıp kapının kolunu çevirdim. Tam bu sırada koridorun sol tarafından ayak sesleri yükseliyordu. Korku yavaş yavaş bedenime sahip olmaya çalışıyordu. Kapıyı açıp hızlı adımlarla odaya girdik. İçeri girdiğimde kulağımı kapıya dayayarak ayak seslerin uzaklaşmasını bekledim. Uzaklaştığında ise arkamı dönüp odayı gözlerimle uzun bir süre boyunca süzdüm. Arthur sıkkın bir sesle ''Jas ne aradığını söylersen bende yardımcı olabilirim biliyorsun değil mi ?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yetimhanedeki Şeytan
HorrorAnnesi ve babası silahla vurularak ölen Jason hayatının geri kalanını şeytanın yetimhanesinde geçirecektir. Evlat edinen Jason ile Demi kaçarak kendilerini kurtarmayı başarmışlardı. Fakat geride kalan dostları Arthur'u kurtarmak için tekrar yetimhan...