bu bölümü yazarken çok gülmüştüm fşmreşmeşrmdşö
---
"Bugün günlerden, evet!" diye bağırdı Jeongin.
"Sabah sabah ne bu enerji?"
Seungmin katına saldırı düzenleyen gence bakarken Jeongin büyüğünün çalışma masasına oturup ona baktı. "Sana borcum olan bir evet günü vardı, bugün o gün."
Hyunjin'in sabah onları banyoda bastığı(!) günün üstünden tamı tamına bir hafta geçmişti. Ekim ayının son cumartesi günündeydiler.
"Bir ay oldu ben bu evet gününü kazanalı." dedi Seungmin yüz üstü yatmaya devam ederken.
"Olabilir ama araya bir sürü şey girdi. Hadi kalk."
"Biraz daha uyuyalım ve uyandığımızdan sonraki yirmi dört saati evet günü yapalım." dedi Seungmin kolunu kaldırıp. "Hayır diyemezsin, gel yanıma."
"Tamam ya..." Jeongin uykucu büyüğünün yanına yatarken Seungmin ona arkasından sarılıp alnını ensesine yaslamış ve bir süre daha uyumak üzere gözlerini kapatmıştı.
"Bir saat sonra uyanalım." diyerek uykusuna kaldığı yerden devam ettiğinde Jeongin güldü.
Pekala, uykusu olan Seungmin hem seksi hem tatlıydı ve bu Jeongin'in kafayı yemesi için yeterli bir sebepti.
Jeongin bir saat boyunca uyumak yerine Seungmin'e nasıl çıkma teklifi edeceğine dair kırk farklı hayal kurarken Seungmin cidden bir saat sonra uyanmış ve hala hayallerine sırıtan gencin yanağını Gumball'ın babaannesi gibi seslice öpmüştü.
"Günaydın."
"Sana günaydın." dedi Jeongin ona dönüp. "Ne yapalım?"
"Giyineyim, motoru alayım, hamburgerle kahvaltı yapalım."
"Aşırı sağlıksız ve ikimiz de sporcuyuz ama hadi yapalım." dedi Jeongin gülerek.
"Jeongin, şort giysen üşür müsün? Dışarıdan sen geldin bilmiyorum hava nasıl?" dediğinde Jeongin güldü.
"Bir, ben zaten sürekli şort ve sıfır kolluyla dolaşmak zorunda olan manyak bir basketbolcuyum. İki, hava zaten bayağı ılık, üşümeyiz. Hırkamı bile giyince sıcak bastı yolda."
"Benim kıyafetlerimden giymek ister misin?" dediğinde Jeongin onayladı.
"Evet günü hariç sorsan da cevabım evet." dediğinde Seungmin gülümsemiş ve ayaklanıp yatağından kalkmıştı. Banyoya gidip tipini düzeltmiş, odasına gelip Jeongin için şort ve bol bir tişört çıkarmıştı. Kendisi de şort ve kısa kollu bir şeyler giyinmiş, yanına sırt çantasını alıp içine hırkasını atmıştı. Jeongin üstünü değiştirip hırkasını ona uzattığında çantasına onu da atmış, anahtarlarını alıp Jeongin'le beraber aşağı inmişti.
İki genç hamburger alıp sahile oturmuş, kahvaltı yaparlarken Jeongin esen rüzgarla bağdaş kurarak bacaklarını saklamaya çalışmıştı.
"Üşüdün mü?" dedi Seungmin ona bakarak. "Eve dönüp eşofmanını giyebilirsin."
"Hayır, şortla gezmeyi seviyorum. Rüzgar çok şiddetli sadece." dediğinden Seungmin ayağa kalkıp çocuğun tam karşısına oturmuş ve aralarındaki mesafeyi neredeyse sıfıra indirip bacaklarını Jeongin'in dizlerinin üzerinden arkasına doğru atmıştı. Jeongin rüzgarı tamamen kesen büyüğüne bakıp gülerek hamburgerini ısırdı.
İkisi aşırı sağlıksız kahvaltının üstüne bir de makaron yemiş, oturmaya devam etmişlerdi.
"Teke tek voleybol?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seul Erkek Lisesi/ Operasyon (Seungin)
FanfictionAralarında hiçbir sorun olmayan iki farklı popüler arkadaş grubu, önceki yıl kazanılan maçlardan sonra lisenin onları götürdüğü iki haftalık yaz tatilinde konuşmaya başlar. Basketbol ve voleybol takımlarının kaptanları arasında bir şeyler olsun diye...