20: Neden aynı yaşta değiliz?

1.5K 229 127
                                    

"Bakma öyle." Jeongin burnunu çekerken Seungmin inatla çorbasını içmek istemeyen küçüğüne dik dik bakıyordu.

"İç şunu."

"İçemem."

"Jeongin döveceğim seni gerçekten."

"Acı!" diye kendini yerden yere atan basketbolcuyla Seungmin göz devirmiş ve kendi çorbasını içip Jeongin'in kasesini eline almıştı.

Onun katında koltuktaydılar.

"Aç kucağını." dedi gayet otoriter bir sesle.

"Ha?" diyerek affalladığını ifade eden küçüğü sorgulamadan sırtını köşeye yaslayıp ellerini kucağından çekmiş ve bağdaş kurmuştu. Seungmin kaseyi yakına bırakıp Jeongin'in kucağına oturmuş ve kaseyi eline alıp karıştırmıştı.

"Şimdi sen bunu yiyeceksin ve ben seni öpeceğim, anlaştık mı?" dediğinde Jeongin yutkundu.

"Hmhm." derken pek de kendinde değildi. Hala kucağına oturan büyüğünü hazmedememişti.

Seungmin üflemeye gerek duymadan, çünkü Jeongin o kadar içmemek için vakit harcamıştı ki çorba soğumuştu, kaşıkların altını kaseye sıyırarak Jeongin'e uzatırken küçük olan sorgulamadan yemeye başlamıştı.

Seungmin keyifle gülerek çorbayı içirirken Jeongin en sonunda kendine gelip kaçmaya çalışınca çenesini yakalayıp başını sabitledi. "Kaçma."

"Acı acı, ejderhaya döndüm diyorum anlamıyor musun? Hohlasam ateş çıkacak ağzımdan." dedi Jeongin büyüğünün bileğini itmeye çalışırken. Ama başarısız olmuştu.

Seungmin dünkü iğneden sonra kendine gelip iyileşmeye başlarken Jeongin sabahki iğneden de kaçmış ve bu yüzden bir türlü iyileşememişti. Hala dünkü kadar kötüydü.

"Jeongin, her kaşık bir öpücük." dedi Seungmin kaşlarını kaldırıp. "Hm?"

"Daha kötü hastayım ben, öpme." dediğinde Seungmin gencin alnını öpüp kaşık uzattı. Jeongin kaçamayacağı için, çünkü Seungmin hala kucağındaydı, suratsızca çorbayı içmişti. Seungmin kaseyi kenara bırakıp küçüğüne sarılmış, yüzünü gözünü boynunu öpe öpe sevmişti onu. Jeongin gence nazlanırken Seungmin gülerek saçlarını karıştırdı.

"Basketbol formasında havalı havalı koşturup basketler atan sevgilim misin sen? Hiç sanmıyorum, ne yaptın 22 numaraya? Bebekleştin iyice." dediğinde Jeongin yüzünü büyüğünün boynuna yasladı.

"Galiba iyileşemeden ölüp gideceğim Seungmin." dediğinde Seungmin gülüp saçını çekti. "Abartma."

Jeongin omuz silkerken Seungmin onun yanağını sıkmış, dudağına minik birkaç öpücük bırakmış ve tam uzun bir tanesine başlayacakken çalan kapıya dönmüştü. Hızla Jeongin'in kucağından kalkıp yanına otururken Jeongin onun paniğine gülmüştü.

"Selam sevgili hastalar." dedi Jisung içeri girerken. "Naber?"

"Hasta, senden naber?" dedi Seungmin ona bakarken. Arkasından beş genç daha girmişti.

"İyi, özledik sizi."

"Ve hep beraber hasta olmaya mı karar verdiniz?" Jeongin halsizce konuşurken abisi yanına gelip yüzünü avuçlamıştı.

"İğneden kaçmışsın sabah. İyileşmeyi istemiyorsun herhalde?" derken alnını öpmüştü. "Ateşin yok neyse ki."

"İğne sevmiyorum." Jeongin dudak büzerek büyüğüne yaslanırken Hyunjin kardeşinin ona sokulmasına gülüp sıkıca sarılmıştı.

Seul Erkek Lisesi/ Operasyon (Seungin)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin