Seul Erkek Lisesi/ Operasyon (Seungin)

26: Helikoptere ne dersiniz?

"Kkami kayıp." Jeongin evin içinde ve bahçede koştururken haber verdiği sevgilisiyle evin önünde karşılaşırken söylediği ilk şey bu olmuştu.

"Ne? Soluklan önce." dedi Seungmin sevgilisini kendine çekerek. Jeongin ona yaslanıp nefes nefese başını omzuna yerleştirirken Seungmin onun terden nemlenen saçlarını okşadı. "Şimdi ne olduğunu düzgün bir şekilde anlat."

"Dün gece arka bahçe kapısı ve odamın kapısı açıktı. Kkami yanımda yatıyordu, sabah bir uyandım yok. Hyunjin'in odası kapalıydı, oraya giremeyince aşağı katlara dolaşmıştır dedim. Tüm evi iki kere turladım. Bahçeyi tırım tırım aradım. Garaja girdim çıktım, her yere baktım. Yok hiçbir yerde. Kesin karıya kaçtı." dediğinde Seungmin başta endişelense de son dediğiyle kahkaha atmıştı.

"Ne diyorsun manyak?" dedi Seungmin onun yanağını okşayıp.

"Çıkar bir yerden, saklanmıştır." dedi sevgilisine sıkıca sarılıp.

"Ne zaman bize getirsem onu başına bir iş geliyor hayvanın. Önce camdan düştü, sonra sıcaktan bayıldı, bi kere Hyunjin onu yastık yerine kullandı... Şimdi de 'sikerim sizi de evinizi de işkence yuvası' diyerek kaçmadıysa ben de bir şey bilmiyorum."

"Buluruz bebeğim." diyerek ağzını yüzünü sıkıştırarak sevdi Seungmin küçüğünün. Onun elinden tutmuş, evin içinden geçip arka bahçeye çıkmıştı. Oralara bakınmış, bulamamış ve eve tekrar girmişlerdi.

"Diyorum, kesin gitti çocuk yapıyor sokaklarda. O köpeği koklaya koklaya buldu aşık oldu kesin." dedi Jeongin. Bu sırada kirlileri ve yatağın içini kurcalıyordu. Seungmin gülerek açık dolabın içini ararken Jeongin yere oturup surat astı.

"Ya!" diye bağırdı en sonunda. "Seungmin yok işte hiçbir yerde, ne yapacağız?" dediğinde Seungmin iç çekmişti.

"Baktın mı Hyunjin'in odasına?"

"Baktım ama çok kurcalamadım, uyuyordu Hyunjin."

"Gel sessizce odasına girelim." dedi Seungmin yerden kalkıp. Jeongin'i de kaldırmış küçüğü mızmızlanırken ona gülerek Hyunjin'in odasına yönelmişti ki genç basketbolcu kapıyı açtı.

Üstünde şorttan başka bir şey yokken kucağındaki kıpır kıpır köpekle beraber yüzünü sıvazlayarak odasından çıkmıştı. "Jeongin! Kkami'nin beni yalayarak uyandırmasının sebebi ne acaba?" derken Jeongin gözlerini kocaman açmıştı.

"Kkami seninle mi?" dediğinde Hyunjin gözlerini kısarak ona bakmış ve köpeğin başını öpmüştü. Karşılığında Kkami onun göğsünü defalarca yalayıp omzuna tırmanmaya çalıştı.

"Gece kapımı tırmanmaya çalışıyordu. Kalkıp içeri aldım, koşarak yatağıma dalınca kapıyı kapattım. Yatağa girdikten sonra örtünün altında uyumaya başladı salak, dizimi yalıyordu."

"Oğluma salak deme." dedi Jeongin köpeği büyüğünden alıp. "Neden haber vermeden Hyunjin'e gidiyorsun? Onu benden çok seviyorsun, değil mi?" dediğinde Seungmin ve Hyunjin gülmüştü.

"Günaydın Seungmin."

"Günaydın sana da."

"Kahvaltı yaptınız mı?"

"Sabah Kkami'yi alıp dışarı çıkacaktık, yaptık çoktan. Ama bir türlü bulamadım şapşalı." dedi Jeongin köpeği sımsıkı sararken.

"Jeongin," dedi Hyunjin kardeşine bakıp. "Ben kahvaltı yapınca ikinizle konuşalım bir." dedikten sonra odasına geri girmişti.

Seungmin kaşlarını çatarken Jeongin büyüğünü iteklemeye başladı. "Hadi bahçeye inelim."

"İnelim bebeğim de Hyunjin ne konuşacak bizimle?" dediğinde Jeongin dudak büzdü. "Bilmiyorum ki."