"Bu çok gerici." Seungmin elinden sıkı sıkıya tutan sevgilisine bakarken gülmüştü. Üstlerinde paraşütlü yelekler, başlarında kasklar ve ellerinde birer sırt çantaları vardı.
Pilot ve yardımcı pilot helikoptere gençlerin çantalarını sabitlemiş, tek tek onları içeri almaya başlamışlardı. Felix, Jisung, Chan, Hyunjin, Changbin ve Minho'dan sonra Jeongin ve Seungmin en sona kalmıştı.
"Sorun yok, gel hadi." dedi Seungmin sevgilisinin elini sıkıp.
"Hayatımda yakından helikopter bile görmedim Seungmin, yürü git." dediğinde Seungmin gülerek sevgilisini kucakladı. "Bin hadi, işine gelince benden baskın oluyorsun."
"Seungmin, salak!" Jeongin gülerken onun boynuna sarılınca Seungmin ona yardım eden iki pilotla beraber helikoptere çıkmıştı. Jeongin oturduğunda onun kemerlerini bağlamaya başlayan sevgilisini izliyordu.
"Seungmin Bey, hazırsanız kalkışa geçebiliriz."
"Hazır mısınız?" dedi Seungmin arkadaşlarına bakıp. Hepsi, Jeongin dahil, onayladığında Seungmin ayağa kalkıp tutundu. "Kalabiliriz."
"Otursana." dedi Jeongin bacağını tutup.
"Merak etme." Seungmin onları yolcu eden ebeveynlerine el sallarken helikopter havalanmaya başlamıştı. Seungmin bir miktar yükseldikten sonra helikopterin kapısını çekmiş, tek tek herkesin mikrofonunu ve kulaklığını açmış ve yerine oturup kemerini takmıştı.
"Ne bu şov?" dedi Hyunjin gülerek.
"Jeongin dün akşam iki katımı bench presste kaldırdı. Ben de rövanşını aldım." dediğinde Jeongin yanındaki çocuğun koluna vurdu.
"Sen o hareketime düştüysen benim buna ortalığı batırmam gerekiyordu." dediğinde Seungmin kahkaha atmıştı.
"Sevgilim, herkes duydu seni. Pilot dahil." dediğinde ön taraftaki pilot abiler gülmüştü. Jeongin yüzünü elleriyle kapatırken değerleri de gülmüştü.
Seungmin sevgilisine sarılıp yanağını öpmüş, elini tutarak dışarıyı göstermişti.
"Paraşütle atlayalım mı?"
"Saçmalama." dedi Jeongin gözlerini kocaman açıp. "Hiç atladın mı?"
"On altı yaşımdayken bir kere atlamıştık."
"Zengin şerefsiz." diyen Minho ve ona gülen gençler birkaç boş sohbet de etmişti.
"Sonuçlar açıklanmış olabilir." dedi Chan saate bakıp.
"Telefonlarınızı açmayın, Seungmin Bey." diyen pilotla Seungmin gülümsedi. "Hepsi kapalı, kol saati var." dediğinde pilot onaylamıştı.
"İnince bakarız. Çok merak ediyorum." dedi Felix ellerini çırpıp.
"Ne kadar sürecek?"
"Bayağı kısa sürecek. Bir saate ineriz."
"Oğlum çok havalı lan helikopterin olması." dedi Minho hayretle.
"Helikopteri düşürecek şimdi kem gözlü." dedi Chan gülerek.
"Ayıp ediyorsun."
"Kolay kolay düşmez değil mi?" Jeongin sevgilisine dönerken Seungmin gülümsedi.
"Hayır, hiçbir şey olmaz. Birisi motora roket fırlatmadığı sürece bakımı sürekli yapılan bir araçtayız." dediğinde Jeongin güldü.
"Ne arasın roket?"
"Diyorum işte, bir şey olmaz." dediğinde Jeongin oflamıştı. Bir süre daha gergin hissedeceğine emindi.
Bir saat sonra inişe geçtiklerinde Jeongin sevgilisinin elimi tutmuş, sıkarken aynı zamanda merakla etrafa bakıyordu. Havaalanına inen helikopterden tek tek indiklerinde Seungmin ona sokulan sevgilisini sıkıca sarmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seul Erkek Lisesi/ Operasyon (Seungin)
FanfictionAralarında hiçbir sorun olmayan iki farklı popüler arkadaş grubu, önceki yıl kazanılan maçlardan sonra lisenin onları götürdüğü iki haftalık yaz tatilinde konuşmaya başlar. Basketbol ve voleybol takımlarının kaptanları arasında bir şeyler olsun diye...