Seul Erkek Lisesi/ Operasyon (Seungin)

9: Çok yavaş gidiyoruz biraz hızlanalım.

Felix, parmağını kaldırırken Seungmin ve Changbin yine gülerek ona bakıyordu. "Söyle civciv."

"Şimdi ben anlamadım." dedi Felix. "Siz Jeongin'le plan yapıp ikisini barıştırdınız ve siz şakkadanak sevgili mi oldunuz?" dediğinde Chan gülerek arkadaşına bakıyordu.

"Parmak kaldırıp konuşman bir yana, sorduğun soruyla seni ısırma isteğim artıyor." dediğinde Felix başını iki yana salladı.

"Hayır, beni ısırırsan Jisung beni tehdit eder."

"Sadece birkaç günlüğüne dağ evine gittik ve şu olanlara da bir bakın!" dedi Jisung. Chan'ın ailesiyle kendi ailesi bir olmuş, birkaç günlüğüne oğulları ve arkadaşlarıyla takılmak istemişlerdi.

"Ya plan yaptık ama, bunlar bize suikast düzenledi." dedi Seungmin Changbin'e bakarken.

"Öpüşmenizi hızlandırmaya çalışıyorduk." dediğinde Chan araya girdi.

"Abi bir dakika, siz harbiden ilk operasyon yüzünden birbirinizden hoşlanmaya mı başladınız?" dedi Seungmin'e bakarken.

"Hoşlanmadık. Arkadaşız."

"Arkamda sen olmasan korkmazdım Jeongin!" diye onun taklidini yapan Changbin, Seungmin'in üstüne atlamasıyla arkadaşıyla beraber Chan'ın koca yatapından yere düşmeyi başarmış ama Seungmin başını çarpmasın diye kafasını korumuştu.

"Ya, salak bunlar." dedi Felix gülerken.

"Sus be! Ayrıca ne ben Jeongin'den hoşlanıyorum ne de Jeongin benden hoşlanıyor." dedikten bir saniye sonra telefonu çalınca Changbin'in üstünden kalkıp komodindeki telefonu eline almıştı. Jeongin'in aradığını görünce telefonu arkadaşlarına gösterdi. "Tek yanlışınızda döverim sizi."

"Hoparlöre al ya!" dedi Jisung sızlanarak. Seungmin göz devirirken arkadaşının dediğini yaparak açmıştı telefonu. "Efendim?"

"Selam, Seungmin." dedi Jeongin neşeyle.

"Selam. Naber?"

"İyidir, sen nasılsın?"

"İyi, öyle takılıyorum işte." dedi yatağa yaslanırken. Hala yerde ve dizlerinin üzerindeydi.

"Şey diyecektim, müsaitsen... Bir saniye abim sesleniyor. Efendim abi?" dediğinde uzaktan gelen sesi dinledi Seungmin.

"Kimle konuşuyorsun yine?"

"Seungmin."

"Voleybolculara sinir olmaya başladım. Biri seni biri Minho'yu çaldı!"

"Abi! Ne diyeceksin?" diye kızdı Jeongin.

"Annen aile yemeğini ekmek istediğin için sana küstü ama haklısın, ben de babaannemlerle bir araya gelmek isteöiyorum ki onlar senin üveylerin. Beraber kaçalım diyecektim." 

Seungmin arkadaşlarına ağzını oynatarak "Bunu bilmiyorsunuz!" dediğinde hepsi onaylamıştı.

"Seungmin'e dışarı çıkmayı teklif edecektim, sen de gel." dedikten sonra ekledi. "Diğerlerini de çağırırız belki. Yani, Felix'le iyi anlaşmıştın. Müsaitse o da gelir." dedi imalı imalı. Herkes Seungmin'e kaşlarını kaldırarak bakarken Seungmin başını iki yana salladı.

Felix ise bayağı utanmıştı.

"Tamam, sor. Eğer onunla çıkacaksan ben de gelmek isterim. Tabii, özel bir buluşma değilse." diyerek güldüğünde Jeongin ona bir şey fırlatmıştı. "Dediysen diyeceğini git odamdan! Seungmin?"

"Alo?"

"Heh, muhtemelen Hyunjin'in dediği her şeyi duydun." dediğinde Seungmin gülerek onayladı. "Beni sevmemesi kırıcıydı, şeker gibi çocuğum nasıl sevmez?" dediğinde Jeongin de gülmüştü.