=38=

34 6 0
                                    

"Bende seni seviyorum Ten, belki senin kadar uzun süredir sana aşık değildim ama bende seni çok seviyorum, senin yanında sakin kalamama sebebim buydu, seni seviyordum ve benden iğrenirsin diye korktum, seni çok seviyorum" dedi john. Ten sımsıkı sarıldı ona.

Ve öylede uyudular...

•••

Okula vardıklarında Ten, john'un elini tutmak istemişti. Elini tuttu, bir süre sonra ten tedirgindi, elini çekti, herkesin ona baktığını hissediyordu. John bir daha tuttu elini. "Ten insanların düşündüğü şeyleri umursama, sen artık benim sevgilimsin" dedi sıcak bir gülümsemeyle,

Doyoung ve jungwoo, johnny ve ten'i gördü. Jungwoo gözlerini full açmış şekilde doyoung'a döndü. "Benim gördüğümü sende gördün değil mi?" dedi jungwoo. "Ne oldu hayatım, görmedim ben bir şey."

"John ve ten el ele tutuşuyorlardı!"

Doyoung eliyle kalk kalk işareti yaptı. Onları takip edeceklerdi. Yavaş yavaş arkalarından geliyorlardı. Doyoung kulağına fısıldadı. "Üçe kadar sayıcam koşup omuzlarına atlayacağız"

Jungwoo başıyla onayladı. "1, 2 veee 3" dedi

Koşarak dediği gibi omuzlarına atladılar, şok olmuşlardı. "Neler görüyorum ben" dedi jungwoo gülerek. Ten utanmıştı, john'un arkasına saklanmış duruyordu. John güldü. "O utanıyor ama ben söyleyeyim, biz artık birlikteyiz" dedi john.

Doyoung ve Jungwoo sevinçten bağırarak zıplamaya başladılar. Ten arkasından çekildi ve john'un koluna girdi,

"Ya biz biliyoduk sizin illa bir şekilde birlikte olacağınızı" dedi doyoung. "Ben ondan uzun süredir hoşlanıyordum ve dün gece bunu kanıtladık" dedi ten, Doyoung ağzı açık kalmıştı. "daha ilk geceden mi seviştiniz" dedi doyoung. John gülme krizine girmişti. Ten panik oldu. "Ha-Hayır hayır öyle değil öyle demek istemedim, sadece öpüştük ve beraber uyuduk" dedi ten. Doyoung'da bunu duyunca gülme krizine girmişti.

Herkes gülüp eğleniyordu.

chinese new year ↬ dowooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin