=extra bölüm=

27 5 2
                                    

Bizim deliler hep beraber tatile gitmeye karar vermişlerdi, aslında karar verileli çok oldu ve şu an yoldalar, keşke bu salakları aynı arabaya koymasaydık.

winwin:
midem bulanmaya başladı benim

yuta:
al hayatım var bende ilaç

winwin:
suyu olan var mı?

ten:
3 gün arabanın içinde beklemiş su var

yuta:
winwin içemez onu

john:
var bende su al

doyoung:
elimizdeki son suyu mide bulantısı
adı altında bitirdin cezalısın

yuta:
oğlum midesi bulanıyor işte ne konuşuyosun

doyoung:
hyung oldu oğlum

jungwoo:
AĞLXĞEÖDĞELDĞELDĞELDĞELDĞELĞSLE
dOyOunG HyUnG

doyoung:
allah belamını vereydi de hyung olmayaydım.

johnny:
arkadaşlar tatile gitmek doğru bi karar mıydı

ten:
neden sordun hayatım?

johnny:
çünkü aynı odada kalıyoruz
aramızda sevişmek isteyen olabilir

yuta:
ĞAÇXĞEÖĞÇSĞEÇDĞELDĞELDĞELĞDLEĞD

jungwoo:
ABİSİ BÖYLE Bİ ANDA DENİR Mİ BU

doyoung:
ben isterim.

ten:
hayatım denir mi böyle birden

winwin:
yuta'ya bu sözden sonra garip bakacağım

yuta:
sen bana garip bakamazsın bebeiö

winwin:
tamam o zaman öpüşelim barışalım

johnny:
yeto

•••

Bir kaç saat sonra yolculuk sona erdiğinde arabadan indiler ve odaya yerleştiler. Odada 3 yatak vardı ve çiftler beraber yatacaklardı. Herkes yerleştiğinde otel yemeğine indiler. Doyoung yolculukta uyuyamamıştı ve bu yüzden sinirliydi, ten ise başını john'un omzuna yaslamış yemekleri bekliyorlardı.

Winwin ve yuta yemekleri getirdiklerinde herkes açlıktan masaya gömülmüştü. Sanki survivor'dan çıkmış gibi yemeye başladılar. İnsanların onlara deli gibi baktıklarını hissedebiliyordum.

Aradan bir süre sonra yemekleri bitirdiklerinde odaya çıktılar. Ama john ve ten ortalıklarda yoktu. Onlar yemeklerini erken bitirip gitmişlerdi. Fakat nereye gittikleri hakkında diğerlerinin bir fikri yoktu. Doyoung ve jungwoo birlikte, yuta ve winwin birlikte arıyorlardı.

Her yere bakmışlardı ama yoklardı, seslerini duyamıyorlardı çünkü oteldeki festival yüzünden hoparlörler son ses açıktı. Doyoung jungwoo'ya eliyle tuvaleti gösterdi. Jungwoo "eğer tuvalette olsaydı çoktan çıkardı" dedi. Doyoung kapıyı açmaya çalıştı ama kilitliydi, bir kaç saniye jungwoo ile bakıştılar, Winwin ve yuta'da kapı seslerini duyunca yanlarına ilerlediler.

Doyoung omzunu kapıya döndü ve yapacağını göstermek için kafası ile onayladı. Kilidi tuttu ve kendini kapıya ittirdi, ilk deneyişde olmadı sonra bir daha denedi, kapı açıldı ve anahtar düştü.

Hemen kapıyı açtılar ve karşılarındaki manzara iç açıcı değildi. Herkes ağzı açık şaşkınlıktan ne yapacaklarını şaşırmıştı, John ve ten banyoda kucak kucağa öpüşüyorlardı! Aradan bir kaç saniye bakışınca doyoung sertçe kapıyı kapattı ve diğerlerine döndü. "Keşke arabada john'u ciddiye alsaydık" dedi jungwoo.

Hala ağzı açık birbirlerine bakıyorlardı.

Aradan bir süre geçince kendilerine koltuğa attılar, banyo kapısı açıldı ve herkes ani bir hareketle onlara döndü. İkiside duş almış bir şekilde utana utana geliyorlardı. Winwin kendini durduramamıştı ve kahkahalar atmaya başlamıştı, john o kadar utanmasa da ten kıpkırmızı olmuştu. "Siz de abarttınız ha" dedi john.

"Yavrum otel burası, erotic shop'un tuvaleti değil be" dedi yuta.

"Özür dileriz" dedi ten mahçup şekilde. "Ya ne özür diliyon bu dangalaklardan, hiç mi sevişmediniz be" dedi john, konuştukça dibe batıyordu. "Hayır" dedi winwin, yuta winwin'e döndü. "yine bi yerlerinden atmaya başladın sende" dedi yuta. "Sussana sen" dedi winwin eliyle ağzını kapatıp.

"Tamam öpüşün koklaşında burası hepimizin odası" dedi jungwoo. "Ya susun be abarttınız sizde" dedi john giyinmeye giderken. Ten'de onların yanlarında kalmaya utandığı için john'un arkasından gitti giyinmeye.

umarım giyinmeyedir.

chinese new year ↬ dowooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin