Sıradan Bir Gün

Çaresiz Kaldığın O An

13.35
İçimi bir korku gibi bir his kapladı. Ne yapacağımı bilememiştim. Sanki her şey elimden kayıp gitmişti. Gözlerimde ki yaşlar istemsizce dökülüyordu.

13.27
Çığlık sesleri bastırdı.
"Ereeen."

"İyi misin oğlum ?, Erenn."

"Hiç iyi gibi görünmüyor. Yardıma ihtiyacı var."

"Hareket etmiyor bu ya bişey olduysa Serkan. "

"Bir kere bak lütfen bir kere azını hayra aç." Herkes şok olmuştu ve ağlamaklı konuşuyordu. Gözlerim Sılayı aradı. Panik yapıp kaçmıştı büyük ihtimalle.

"Sıla nerde? Yine ortalığı karıştırdı ve kaçtı mı? Erene bu yaptığı affedilmez." Sıla Ereni ittirdi. Eren sendeleyip camdan aşağı düşmüştü. Yanlışlıkla falandı belki ama Eren belki de ölmüştü.
Aşağıda ne yaşadığını bilemezdik.

"Çocuklar, aşağının kapısını çok zorladık ama sonuç yok, açılmıyor."

"Zemin katın ve - 1'in tüm camlarında kilit var." İçimi bir korku gibi bir his kapladı. Ne yapacağımı bilememiştim. Sanki her şey elimden kayıp gitmişti. Gözlerimde ki yaşlar istemsizce dökülüyordu.

"Sakin olun takım çalışması yapmamız lazım."

"Selime ilk defa katılıyorum."

"Tamam iş bölünmesi yapalım." Serkan hızlıca dolaptan kalem alıp Seline uzattı. Seline okulun krokisini çizdirmişti. Serkan tahtaya okuldan çıkış noktalarını işaretledi.

"Tamam şu an 1. kattayız, Eren - 1. katın arka bahçesinde. Arka bahçeye sadece
- 1. katın çıkış kapısından ve yangın merdiveninden geçiş var. Zemin katın ve - 1. katın camları ve kapıları kilitli yangın merdivenin giriş kapısı kilitli. Çıkış kapısındada demir tel örülü. Başka fikri olan?"

"Camları kırmayı denesek nasıl olur."

"Çok güzel fikir ama güvenliğe takmış bir okul sahibimiz var Melisa üzerine alınma ve aşırı hareketli bir okulumuz var."

"Yani."

"Kırılmaz cam taktırmış okul yapılırken. Oda tuhaf bir adam, zaten Muazzezden pek bir farkı yok."

"Yine de Muazzezden iyidir." Tabiki babasını savunucaktı.

"Erene ne olacak orda? Tek başına çocuk."

"En kısa zamanda Erene ulaşabilmemiz için fikirlerinizi alayım." Serkan çok soğuk kanlı davranıyordu. Bu durum ilgimi çekmişti.

"Perdeleri bağlayıp bizim sınıftan sallandırsak."

"Rapunzel misin sen kızım ne diyorsun 3 katı perdeye nasıl ineceksin?"

"Fikir üretmeye çalışıyorum en azından ben."

"Bence, en mantıklısı üçe bölünelim, Selin, Eylül, Simge, Mert siz üst katta müdüriyete girmeye çalışın. Caner, Ece, Selim, melisa, Akın sizde, - 2. Kattaki kazan dairesinden çıkış varmı onu kurcalayın. Ben, Barkın, Eslem ve Engin ile birlikte arka bahçenin kapısını açmayı deniyelim." Herkes hayranlıkla Serkanı dinliyordu. Sanki hayatı boyunca bu anı beklemiş gibiydi. Serkan ne derse desin hepimiz ikna olmuştuk. Sorgulamadan yapardık. Galiba Caner hariç. Sıla ve emir kayptı. Okulu köşe bucak dolaşmışlardı ama ortada yoklardı.

"Bu ne biçim iş dağılımı oğlum." Caner'in Kastı eceydi Caner ile ece önceden çıkıyorlardı. Ayrılınca sınıf arkadaşı olarak kalmışlardı. Ama aralarının pek iyi olduğu söylenemezdi. Aslında başlarda gayet iyi arkadaşlardı ama Emir'in kıskançlıkları yüzünden... Herneyse. Bu konuda belki biraz haklıdır.