abi?

1.2K 56 74
                                    

Tom'un yada bay holland'ın her neyse işte, odasında olanları unutmaya çalışarak çalışmaya devam ettim.

Sarah Smith(sekreter): bayan Grey.
Kristen:evet?
Sarah:yukarı kattaki dosyaları getirebilir misiniz?
Kristen:tabi. Tam olarak nerede?
Sarah:benimle gelin.
Dedi ve önüme geçip yürümeye başladı. Asansörün önünde birkaç saniye bekledik ve asansör gelince üst kata çıktık. Beni bir odanın önüne getirip kapıyı açtı.

Eliyle içeriyi işaret edip buyrun dedi. Aslında neden buraya kadar gelip kendinin almadığını merak ediyordum. Neyse dedim kendi kendime ve içeriye girdim. Girdiğim gibi kapı arkamdan kapatılmıştı. Arkamı dönüp kapıya doğru yürüyordum ki bir el beni belimden tutup sıkıca kendine çekti.

Evet, şuan dudaklarımız birleşecek kadar yakın olduğum kişi Tom du.
Kafasını eğmiş yüzüme bakıyordu, ve arada dudaklarıma..

Tom:bu sefer duvara çarpmadım.
Dedi fısıldayarak.

Beni sıkıca kendine bastırıyordu.

Şuan kalbim yerinden firlayabilirdi. Çok hızlı atıyordu.
Tom'un suratında küçük bir gülümseme belirdi. İlk defa bu kadar uzun süre gülümsediğini görüyordum.

Tom:kalbin çok hızlı atıyor.
Dediğinde nefesim kesilmişti.
Kristen:çünkü.. çünkü içime kadar girdin. Dedim kısık sesle
Tom:daha değil.
Dedi aynı şekilde kısık sesle.
Ne demek istediğini anlayınca aptal aptal suratına baktım.

Belimden sıkıca tutarak yürümeye başladı. O ileri doğru yürüyor ve bende doğal olarak arkama doğru yürüyordum.

Beni yavaşça duvara yasladı ve kulağıma doğru eğildi.
Tom:kafan acıdı mı?
Diye sordu fısıldayarak.
Nefesi boynuma çarpıyordu.

Cevap vermedim.
Kafasını kulağımdan çekip yüzüme doğru döndü.

Şuan bayılabilirdim.
Bir dakika, ne oluyor Kristen? Kendine gel aptal ergen adam 30 yaşında.

Tom:sana söylemem gereken bir şey var.

Konuşurken dudağı dudağıma çarptı. bacağını yavaşça iki bacağımın arasına koydu.

Tom:sevgilim olacaksın.
Dediğinde gözlerim kocaman açıldı.
Kristen:ne!
Diye bağırdığımda eli ile ağzımı kapattı.
Tom:sahte sevgilim.
Dedi.

Sanırım anne ve babası yüzünden di.

Tom:itiraz istemiyorum.
Dedi ve elini yavaşça ağzımdan çekti.
Kristen:kabul etmiyorum. Bırak beni.

Dediğimde sinirlenmiş gibiydi. Bir anda beni çekip bir koltuğa otuturdu. Bacağını yine iki bacağımın arasına koydu ve yüzüme doğru eğilip eli ile çenemi tuttu.

Tom:Kaçışın yok.

Hay sikeyim. Babamlara 30 yaşında hobi olarak insan öldüren bir mafya sevgili yaptım mı diyeceğim.

Yani çok ayrıntıya girmeme gerek yok, of sikicem ya.

Tom kafasını yanağıma doğru yönlendirdi ve yanağımı öptü.

Tom:artık sevgilimsin.
Dedi üstümden çekilirken. Koltuktan kalktım.

Kristen:sahte.
Dedim.

~

*Saat 17.00*

Dosyaları bıraktıktan sonra çıkmak için kapıya yöneldim ve arabaya bindim.

Eve geldiğimde salonda bütün aile bireyleri koltuklarda kas katı oturuyordu.
Babam beni görünce eliyle gel işareti yaptı.

David:seninle konuşmak istediğimiz önemli bir konu var Kristen.

Babam çok ciddi bir ses tonuyla konuşuyordu kardeşim Rapheal ise koltukta şaşkın bir şekilde duvara bakıyordu bir an Tom'u öğrendiklerini sanmıştım.
Yanlarına doğru ilerleyip rapheal'ın yanına oturdum.
Annemler ise karşı koltukta oturmuş bize bakıyordu.

Kristen: Dinliyorum
David:Senin ve kardeşinin bir abisi var

Şaşkın bir şekilde babamın suratına bakakaldım.
Kristen:ne? Ne saçmalıyorsunuz
Diye sordum.
David:Christian.. onun adı Christian. Abin 17 yaşındayken evden kaçtı ve şuan çok büyük bir iş adamı.

Hızla koltuktan kalkıp odama koştum. Kapıyı çarpıp çantamı yere fırlattım. Böyle birşeyi nasıl söylemezler di. Yatağıma uzandım ve çok yorgun olduğum için uykuya daldım.

~

Sabah kalktığımda saat 07.00 idi. Kalkıp hazırlandım ve kimsenin yüzüne bakmadan evden çıktım. Şirkete geldiğimde sekreter hemen bana koştu.

Sarah:hemen toplantı odasına gitmeniz gerek bayan Grey. Bay holland sizi bekliyor.
Dediğimde hemen toplantı odasına doğru koştum. Kapıdaki korumalar kapıyı açınca içeri girdim. Tom hemen ayağa kalktı ve yanıma gelip beni biri ile tanıştırmaya başladı.

Tom: Kristen, bu bay Christian Grey ve eşi Beyza Grey.
Dediğinde hemen uzun boylu o adama döndüm suratına mal gibi baktım. Yoksa..
Bu omuydu?
Tom:ve bu da sekreterim Kristen Grey.
Tom:birbirinizi tanıyor musunuz? Soyadlarınız aynı ve isimleriniz çok benzer.

Christian denilen adam bana dönüp suratıma baktı. Gözleri aynı benimki gibi mavi ve saçları sarımsıydı.

Christian: Kristen!?
Kristen:abi?
Tom:bir dakika, burdan neler oluyor?
Christian:sonra konuşalım.
Tom:peki, Christian'ın karısı türk ama aksanı aynı bizim gibi, yani sıkıntı yaşamayacağız.
Diyip güldü.

Tom:ve ayrıca yeni ortaklarımız.
Bayan grey'e elimi uzattım ve oda elimi sıktı.
Beyza:bemnun oldum.
Kristen:bende.
Dedim ve gülümsedim.

Daha önce hiç bir Türk ile karşılaşmamıştım.

Tom'un dediği gibi aksanı harikaydı.

Ben hala olayın şaşkınlığını yaşarken Tom beni ve kendini sandalyeye doğru yönlendirdi.

Toplantı sırasında sürekli Christian'a yani abime bakıyordum. O da arada gözlerini benimkiler ile buluşturuyordu.

Toplantı bittiğinde ben ve Tom yan yana toplantı odasından çıkıyorduk. Arkamızdan ise Christian geliyordu.

Christian: Kristen
Diye bana seslendi arkamıza dönüp ona baktık, o ise elleri cebinde bize doğru ilerliyordu.

Christian:yanlız konuşabilir miyiz?
Dedi Tom'a bakarak Tom birkaç saniye Christian'a baktı ve ardından bakışlarını bana çevirdi. Sonra hızlı adımlar ile odasına döndü.

Christian:sevgili misiniz?
Kristen:ah, nasılsın ABİCİM.  Çünkü yıllardır seni görmüyorum. Hatta varlığından bile dün haberim oldu.

Christian: sevgili misiniz!?
Kristen: bunun seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum. Benimle ilgilenmiyormuş gibi yapma. Eğer ilgilenseydin yıllar önce yanıma gelirdin.
Diye sert bir ses tonuyla konuşuyordum ki bir anda kollarını bana sardı.

Christian:üzgünüm... Sebeplerim vardı. Gitmek zorundaydım. Gerçekten üzgünüm, kardeşim.
Kardeşim kelimesini duyunca ellerim istemsiz bir şekilde abimin beline sarıldı.

Evet. Çok çabuk ikna oluyordum.
Christian: çok büyümüşsün.
Dedi benden ayrılırken.
Kristen:evet, senin için aynı şeyi söyleyemem çünkü hatırlamıyorum.

Mafya || Tom holland ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin