Dün gece gerçekten çok yorulmuştum, zaten işten geldiğimde yorgundum ve üstüne birde ders çalışmıştım. Ama bizimkiler ile konuştuğum için pekte sıkıcı olmadı.
Bugün cumartesiydi ve gelince ders çalışmak zorunda kalmayacaktım.
Yine sabah alarm ile uyandım.
Lavaboda işlerimi hallettikten sonra odaya geri döndüm.
Kapım açıldı ve içeriye annem girdi.
Victoria:kahvaltııı! Dedi neşeli bir şekilde. Gerçekten evdeki insanların gereksiz neşesini anlamıyordum.
Odamdan çıktım ve aşağıya indim.
Kahvaltım bitince odama geri döndüm.
Bugün hava düne göre daha soğuktu ve üstüme bol ama dar gibi gözüken siyah bir pantolon üstümede siyah Kazak ve botlarımı giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ve montumu alıp aşağıya indim. Babam çoktan çıkmıştı ve bende evden çıkıp arabaya doğru yürüdüm.
~
Şirkete giderken telefonum çaldı. Arayan Anna'ydı. Telefonu açtım ve konuşmaya başladı.
Anna: alo Kristen:efendim? Anna:napıyorsun Kristen:şirkete gidiyorum Anna:öğlen yada sabah fark etmez boş olduğunda ara beraber şirketin yakınlarında bir yere gidelim. Kristen:boş olursam ararım. Anna:tamam şimdi kapatmam gerek görüşürüz. Kristen:bay.
Konuşurken şirkete gelmiştim. Arabayı park ettim ve şirketin kapısına doğru yürüdüm. İçeriye girdiğimde Tom, yada bay holland😐 bayan Smith'e bağırıyordu.
Tom:ne demek olmaz! Onu bugün istiyorum. Diğeri umrumda değil başka konumda çalışsın. Burası benim şirketim istediğimi yaparım! Bana bir daha karşı gelirsen işinden olursun!
Diya bağırdı ve hızlı adımlar ile odasına döndü.
Ne oldugunu anlamak için kadının yanına gittim. Gözü dolmuştu, onun yerinde ben olsam benimde gözüm dolardı. (Burnum Euro😭)
Öyle bir bağırıyordu ki karşıdaki insanın ağlamaması imkansız. Yanına gittim ve konuşmaya başladım. Kristen:hey neler oluyor? Sekreter:odasına git öğrenirsin. Kristen:ama ona neden bağırdın diye mi sorucam saçmalama. Sekreter:gittiğinde öğrenirsin, seni bekliyor.
Dediğinde şaşırmıştım. Neden beni bekliyor olabilirdi? Dediğini yaptım ve odasına doğru ilerledim. Kapının önünde durdum ve nefes alıp kapıyı tıklattım.
Tom:gel Dediğinde içeriye girdim ve kapıyı yavaşça kapattım. Kristen:bayan Smith beni beklediğiniz söyledi. Dedim Tom masasından kalktı ve bana doğru yürümeye başladı. Yanıma geldiğinde etrafımda yavaşça bir tur atarken konuşmaya başladı.
