aileni öldürürüm

1K 51 44
                                    

Ben öpünce Tom şaşkınlıkla bana baktı.
Sonra hızla yerinden kalktı ve beni duvara doğru iterek tekrar öpmeye başladı.
Vücudumun açık kalan yerleri soğuk duvara çarptı. Tom öpmeye devam ederken parmak uçlarnı crop umdan içeri soktu.

Koruma: efendim..
Koruma tam olarak içeri girmeden konuştu ve içeri girince gördüğü şeyle şok geçirmişti sanırım çünkü dona kaldı.

Tom benden hızla ayrılıp ona döndü.
Tom:ne var!
Diye bağırdı.
Koruma:e-efendim, hasar alan arabanın geldiğini ve bir problem olmadığını söyleyecektim..

Tom:bir daha bulunduğum ortamlara pat diye dalarsan seni kovarım.

Koruma:üzgünüm efendim..
Tom:git!
Koruma gitti ve Tom hızla bana geri döndü. Tekrar öpmeye eğildi ki duvar ile onun arasından kaçtım.

Kristen:yapacak işlerimiz var.
Tom:ah, peki.
Kristen:ben giyinmeye gidiyorum sende git.

Dedim ve hızla odaya kaçtım. Bunları hemen anna ve çocuklara anlatmam lazım. Ama şimdi giyinmem gerek.

Giyinme odasına gittim.

Üstümü giydim ve aşağıya indim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üstümü giydim ve aşağıya indim. Tom aşağıda yoktu. Onu beklemeye başladım.

Mutfağa su içmek için gidiyordum ama kafama bir sert bir şey ile vurunca beynim zonklamaya başladı.

~
Tom:
Üstümü giyinip aşağıya indim. Kristenı göremeyince odasına gittim ve orada da yoktu. Evi gezmeye ve aynı zamanda ona seslenmeye başladım.
Tom: Kristen!?

Ses yoktu. Mutfağa doğru ilerledim ve yerde Kristen'ın telefonu ve çantası vardı. Sikerim böyle işi. Hemen Christian'ı aradım ve o gelene kadar kamera kayıtlarına baktım ama bir şey gözükmüyordu. Çok telaşlıydım çünkü, çünkü gerçekten ona aşık olmuştum.

Kristen:

Uyandığımda bir sandalyeye bağlıydım. Kendime geldim ve etrafa göz attım. Boş ve soğuk kocaman bir odadaydım.

Kristen:hey!
Diye bağırdım ve büyük demir kapı açılınca içeriye uzun bir adam girdi. Yaklaştığında onun kim olduğunu anlamıştım. Beyza'yı kaçıran adam. Ama, ama polisler onu göndermişti.

Massimo:aah, küçücük bir kızsın. Tom sana göre çok büyük değil mi?
Kristen:ne istiyorsun!!

Bırak beni diye bağırarak nefesimi boşuna harcamayacağım çünkü bir boka yaramıyor.

Massimo: ne istediğimi biliyorsun, Beyza.
Onu istiyorum. Onu bana getireceksin. Kimse görmeden.
Kristen: ah, peki hemen arıyorum. Çok beklersin!

Massimo: tamam şöyle anlaşalım o zaman. Eğer onu bana getirmezsen aileni öldürürüm.

Dediğine pek inanmamış olsamda yapardı. Onları riske atamazdım ama Beyza'yı da riske atamazdım.

Kristen:ve benimde sana inanacağımı düşündün değil mi?
Massimo: yapabileceğim şeyleri aklın almaz küçük. İstersem sen kabul edene kadar birilerinin gelip seni sikmesini söyleyebilirim, ve seve seve yapacakları dan eminim.
Dediğinde biraz gözüm korktu ama sevdiklerimi ele veremem.

Kapı açıldı ve massimo denen pislik arkasını dönüp baktı.
Massimo:ah,yemeğin geldi. Merak etme Simone sana yemeğini yedirecek.

Dedi ve Simone dediği adam elinde bir tepsi ile yanıma doğru geldi.
Simone:açsın değil mi?
Dedi cevap vermedim. Tepsiyi yere koyup önüme eğildi. Sonra yemem için ağzıma kaşığı uzattı ama ağzımı açmadım.
Simone:hadi ama. Açsın biliyorum.

Cevap vermedim ve kafamı yana doğru çevirdim.
Kristen: Kendim yemek istiyorum.
Simone:bunu yapamam.
Dedi ve parmağı ile kafamı öne çevirdi. Hızla kafamı geri çektim.

Simone:peki. Ama kaçmaya veya saldırmaya çalışırsan senin için iyi olmaz.
Dedi ve arkama geçip ellerimi çözdü. Tepsiyi elime verdi ve yemeye başladım.
Gerçekten açılmıştım. Kaç saattir buradayım bilmiyorum.

Yemeğim bitince tepsiyi almak için uzandı ve bende bunu fırsat bilip tepsi ile kafasına vurdum sonra tepsiyi fırlatıp yerimden kalktım ve kapıya doğru koşuyordum ki beni arkamdan tutup havaya kaldırdı. Ben kaçmak için debelenirken o konuşmaya başladı.

Simone:ne yaptığını sanıyorsun sen! Bunu ödeyeceksin!

Dedi ve beni omzunun üstüne koyup kapıyı açtı. Beni yere indirdiğinde kolumda bir acı hissettim.

Tom:
Saattlerdir Kristen'ı arıyorduk. Ben sinirden heryeri kırıp döktüm. Çünkü onu kaybedemezdim, ama şuan kaybetmiştim.

Christian:yok hiçbir kanıt hiç bir iz yok!
Diye bağırdı. Şuan ikimizde çok gergindik.
Beyza ise bizi sakinleştirmeye çalışıyordu ama oda çok endişeliydi.

Beyza: bağırıp durma artık Christian! Bağırınca Kristen geri gelmiyor! Yada sinirli olunca, bir şeyleri kırıp dökünce geri gelmiyor!

Son cümleyi söylerken bana bakmıştı. Haklıydı ama bizde sinirliydik.

Evde, evin her yerini parmak izi varmı diye kontrol eden adamlar vardı.
Tom:iz var mı?

Parmak izci: yok efendim. şuana kadar bir ize rastlamadık.

Tom:Her yeri kontrol edin. Sadece burayı değil bütün evi.

Parmak izci: peki efendim.
Dedi ve diğerlerinin yanına gidip bir şeyler söyledi ve diğerleri tüm eve dağıldılar.

Aklıma bir şey geldi ve kristen'ın telefonunu aldım. Şifresi vardı.
Tom: hey Christian, Kristen'ın telefonunun şifresi ne olabilir?

Christian:Lana? Lana del rey? Elizabeth? Elizabeth woolridge?

Tom: Elizabeth kim?
Christian:Lana del rey'in gerçek ismi
Tom:burada sayılı şifre var harfli değil.

Şifreyi açmak için çok uğraşmıştık. En sonunda Beyza'nın aklına bir fikir geldi. Sayılarda yazan harflere bakarak "Lana" ismine uyan harfleri denedik.

Beyza: beş, iki, altı, iki.

Dedi. Denedim ve açıldı. Hemen galeriye girdim. kaçırılma anında yanlışlıkla fotoğraf falan çekmiş olabilirdi.

Ama fotoğraf falan yoktu. Gözüm bir klasöre takılmıştı. İçinde garip garip fotoğraflar vardı.

Daha böyle bir sürü garip garip fotoğraflar vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Daha böyle bir sürü garip garip fotoğraflar vardı. Sanırım bunlar sürekli konuştuğu arkadaşlarıydı.

Kristen:
Dün gece bir yatağa kelepçelenmiş olarak uyanmıştım. Koluma iğne yapıp beni bayıltmışlardı. İlk başta başka birşey yapacaklar diye çok korkmuştum ama yaptıkları daha kötü olabilirdi. Deli bir kadın gelip elindeki sopa ile her yerime vurmuştu. Her yerim mosmor olmuştu.

Şuan ise o odada o sandalyedeydim.
Kapı açıldı ve yine o geldi, massimo.

Yanıma doğru yürüdü.
Massimo: hala direnecek misin?
Kristen:ne yaptınız ki?
Massimo:dün çığlıklarını duydum küçük. Direnmeye çalışma.
Kristen:ama şimdi bir şey yok. Asla onu alamayacaksın.

Mafya || Tom holland ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin