sunshine | baekyeol

08

7.bölümü okumayı unutmayııınn✨️

_________

baekhyun ile geçirdiğimiz ilk randevu gününün sonunda türlü ısrarlarıma rağmen yardımımı kabul etmemiş, beni eve göndermişti.
tüm gün onunla gezip yorulmamı neden olarak göstermişti bunun için de.
ne kadar ona, onunla olduğum süre boyunca hiç yorulmadığımı söylesem de bunu kabul etmemişti.
bu sebeple diğer üç günü de evde geçirmiş ve sonunda baekhyun'u doya doya görebileceğim okul gününe gelmiştik.

hızlıca hazırlanmıştım bu yüzden. nasıl hızlı olmam?
üç gündür görmüyordum gün ışığımı.

baekhyun'un göz bebeği motorumu okulun bahçesinde bırakarak saate baktım.
henüz ders saatine yarım saat kadar vakit olduğunu görünce, planladığım sürede geldiğim için sevinerek motorun minik bagajındaki paketi aldım. sabah baekhyun için hazırlamıştım bunları.
odasına giderek kapısını çaldım ve hafifçe araladım.

bilgisayar ekranından başını kaldırarak kapıya baktı,

"ah, chanyeol sen misin gel içeri"

odasına girerek kapıyı kapattım.

"müsait miydin"

"evet evet, öyle ders programını düzenliyordum"

yanına giderek saçlarına ve yanağına birer öpücük kondurdum.

"günaydın o zaman"

ayağa kalktı bu kez,
"o halde sarılmalı karşılama vereyim. afedersin düşünemedim"

kollarını açtığında sımsıkı sardım bedenini. çok ama çok özlemiştim.

"çok özledim, bir daha ben gelmek istediğimde bana mani olma"

"mm olmam. sadece yorulmanı istememiştim ama haklısın"

"hangi konuda haklıyım, sen de mi beni özledin yoksa benim çok ama çok ama çok özlediğim konusunda mı"

kafasını geri çekip yüzüme baktı, gözlerini kısarak tabii ki.

"sen ne fena bir şey oldun böyle"

"ne. sadece sevgilim tarafından biraz şımartılmak istedim hepsi bu."

"pekii, o halde benim de özlediğimi bil"

tekrar yanağından öptüm.

"sana yiyecek bir şeyler getirdim, dersten önce yersin diye"

"neden zahmet ettin ki? hem kaçta uyandın sen bakayım?"

"özleminden uyku uyuyamaz oldum vefasız sevgili"

kıkırdayarak omzuma vurdu.

"şebek seni. ikimize de kahve doldur kahvaltımızı edelim"

direkt olarak kahve makinesinin yanına ilerleyerek demlenmiş kahveden ve sütten baekhyun'un isteğine göre ayarlayarak onun bardağını hazırladım. kendi bardağımda ise sütü daha az olacak şekilde ayarladım.

baekhyun paket içindeki yiyecek kaplarını çıkarmış yüzüme bakıyordu,
"bunların hepsini sen mi yaptın"

"çok bir şey yapmadım ki. sadece fransız tostu seviyorsun diye onu denedim. kimbap, pirinç topları, sebzeli omlet rulosu bunlar hep yaptığım şeyler. bir de pankek yaptım kruvasan yapamadığımdan"