sunshine | baekyeol

07

iki gündür kendimi odama kapatmış olanları düşünüyordum. telefonum kapalıydı ve açıkçası açtığımda baekhyun'dan hiç arama gelmediğini görmeme olasılığı beni fazlasıyla korkutuyordu.

onunla bolca öpüştüğümüz o gün bir anda yaşadığımız durum kafamda ampuller yandırmıştı.

baekhyun beni sevdiği ya da en azından hoşlandığı için mi öpmüştü?

yoksa aramızdaki cinsel çekim miydi ona bu adımı attıran?

benimle öpüştükten sonra ne kadar acemi olduğumu fark edip dalga mı geçmek istemişti yoksa?

beynimin içinde kırk düşünce, kırkının da sonu birbirine dolanmıyordu. her şey fazlasıyla karmaşıklaşmıştı ve ben bu karmaşadan alacağım yaranın korkusunu en içimde hissediyordum.

"chanyeol, artık telefonunu açar mısın oğlum. büyükannenlerle jeju'ya gideceğiz seni aradığımızda ulaşalım."

babamın kapının önünde söylediği cümlenin peşi sıra gelen ayak sesleri, gittiklerini gösteriyordu.

büyük bir offlama ile telefonumu elime aldım.
birkaç dakika düşündükten sonra telefonu açtığımda ilk bir dakika kadar hiçbir şey düşmedi ekrana.
üzüntüyle banyoya gitmek için ayağa kalktığım esnada ardarda bildirim sesleri yankılanınca adımlarım dondu odanın içinde.

korkuyla telefonu elime aldım. korkuyordum çünkü jisung, mark, seulgi, sejeong, jongin yazmış fakat baekhyun yazmamış olabilirdi. hatta yılda bir görüştüğümüz ilkokul arkadaşlarımın grubundan da yazmış olabilirlerdi. ya da sehun izlediği animeleri anlatmış olabilirdi.
ama asla baekhyun'a ihtimal vermiyordum.

telefonun ekranını açtığımda gördüğüm isim ile nefes almayı unuttum.
baekhyun onlarca mesaj ve otuzdan fazla arama bırakmıştı.

mesajları açtım,

sunshine: chanyeol, eve geçtin mi? [pazartesi, 22.07]

mm, sanırım şarjın bitti iyi geceler güzelim [00.19]

günaydın, bugün okula gelecek misin? [salı, 07.49]

bu kez bir iş yaptırmak için çağırmıyorum, belki kahvaltı ederiz diye düşünmüştüm. fransız kahvaltısı hazırlayan bir yer var. [08.13]

chanyeol, güzelim her şey yolunda mı? [21.57]

meraklanıyorum ve bu yüzden arıyorum. telefonun kapalı. [22.19]

umarım iyisindir chanyeol, inan iyi olman bu ulaşılmazlığından daha önemli [çarşamba, 11.10]

tanrım, yirminci kere arıyorum hâlâ kapalı telefonun [14.29]

peki, bu kadar rahatsız olduysan bir kere daha yaklaşmam sana chanyeol ama en azından iyiyim de. [19.40]

evinize mi geleyim chanyeol? cidden bunu mu istiyorsun [21.48]

aahh delireceğim, bu halimi kyungsoo ya da minho görse kırk yıl benimle dalga geçerler net. [23.21]

çocuk, sana bunun hesabını soracağım ! beni böyle endişelendirmek ne demekmiş göreceksin ! [01.38]

saat gecenin üçünü geçti. ve ben oraya geliyorum chanyeol. iyi olduğunu bilmeye hakkım var. [perşembe, 03.25]