05

397 42 143
                                    

bir ay boyunca, pazartesi salı ve çarşamba günleri ses eğitimi alırken perşembeleri dans ve cumaları da enstrüman eğitimi almış ve not alacağımız ilk performansımızı sahnelenemeye sıra gelmişti.
bunun için ne kadar çalışsam da fazlasıyla heyecanlıydım çünkü tüm bu süreç boyunca baekhyun ciddi anlamda beni zorlamıştı.
her şeyin mükemmel olduğunu sandığım her fırsatta öyle bir şey diyordu ki en başa dönüyordum.

"sen bu yaptığına müzik mi diyorsun chanyeol? bu şarkının ruhu nerede? eğer robotik bir ses isteseydim pekala bilgisayar ortamında bunu yapardım, üstelik bir ayda da değil !"

"herkes ileri giderken, kendini çok mu iyi gördün de hiç gelişme katetmiyorsun? piyano çalıyorsun chanyeol davula vurur gibi vurma tuşlara. bu kadar acemi biri misin en ufak eleştiride dibe çöktün"

"chanyeol... cidden yapabildiğin bu mu? mark sana fransızcada yardım etmişken hem de ! korkarım bu ayın sonunda sınıf değişikliğine gideceksin."

hatta yarışmadan iki gün önce yani bugün, başladığım noktadan bile daha düşük bir seviyeye inmeme sebep olmuştu sözleriyle.

"seoul sanat lisesi birincisi park chanyeol'un tüm özgüveni ve becerisi bir aylık mıydı?
seni gözümde fazla büyütmüşüm park.
yazık ki, seninle iyi işler yapacağıma olan tüm inancım yerle bir oldu. daha fazla çalışmana gerek yok, iki gün sonraki değerlendirmede görüşürüz. çıkabilirsin."

bunca zaman çeşitli getir götür işleri, ders sonrasında odasındaki dosyaları düzenlemek ve bilgisayara geçirmek gibi önemsiz işlerini yaparken asla fark etmemiştim bana inandığını ve benden iyi bir şeyler beklediğini.

çantamı sırtıma alıp sınıftan çıktığımda üzgün hissetmiyordum.
evet çok sert ve acımasız konuşmuştu ama benimle bir şeyler yapmayı düşünecek kadar benimsemişti demek ki beni.

bu sözleri ile eve vardığım gibi çalışmaya başladım. bu kez tüm çalışmaları başa aldım. şarkıyı 0,25 hızdan x2 hıza kadar farklı geçişlerde dinledim, piyano üzerinden notalarına çalıştım. telaffuzlarına dikkat ettim. klasik gitarla notaları tekrar ettim. sonra akustikle, elektrogitarla. her birinin kaydını alıp bateriye geçtim ve tekrar piyanoya.

ses aralığını değiştirip şarkıya farklı bir yorum katmaya başladığımda ise saat gece yarısını üç saat geçmişti.

çıkabildiğim en yüksek ses aralığını belirleyip bunun üzerine çalıştım ve baekhyun'un en çok istediği şey... şarkının ruhunu ortaya koymak için sözlerini düşündüm. sözlerin anlamını. ve sonra hayal ettim.

baekhyun ile kendimi düşündüm, güllerle ona gittiğimi. ne olursa olsun, elimdeki her şeyi uğruna yerlere serdiğimi. bir gülüşü için dünyayı karşıma aldığımı.

gün doğduğunda oturduğum yerde gerindim.

on beş saatten fazladır stüdyomda oturmuş çalışıyordum ama sonunda karşılığını almıştım. baekhyun haklıydı, benim potansiyelim çok daha fazlasıydı ve ona bunu yarın gösterecektim.

sunshine | baekyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin