9. "Hiç Bitmez Bu Masal"

400 22 26
                                    

6 ay gibi uzun bir süreden sonra bölüm yükledim. Kusura bakmayın. Umarım beğenirsiniz. Yorum yapıp ve vote verirseniz de çok mutlu olurum. İyi okumalar. :)

"Sanırım Kolpa konserine iki adet biletim var." Diye fısıldadı. Beni bayıltacak kadar olan yakınlığı yetmezmiş gibi birde Kolpa konseri mi?! Sanırım bu kadar sevinci kalbim kaldıramayacaktı. Sakinleşmek adına derin bir nefes alıp verdim. Bana eğilmiş olan bedenini omuzlarından tutup ittirdim.

"Sen ciddi misin?" diye bağırmam ise eş zamanlıydı. Ellerimle ağzımı kapatıp yerimde defalarca zıpladım. Allah'ım ben Kolpa grubunu çok seviyordum ya! Ve şimdide konserine gidecektim. "Ne zamana?" diye sordum ses tonum boş salonu doldururken.

"Bu akşama." Gülümserken söyledi kelimeyle tekrar çocuk gibi yerimde zıpladım. Bu onu daha da gülümsetti. "Sabırsızlığını tekrar göstererek bu sürprizimi de bozdunuz hanımefendi. Çok teşekkürler." Dedi dalga geçerek.

Dudaklarımı büzüp, içten içe kendime lanet okudum. Ama bu mutluluğumun önüne geçemiyordu.

"Ama karşındaki romantik adamın sürprizleri biter mi? Hayır."

"Emin ol bundan daha büyük bir sürprizin olamaz." Diyerek kahkaha attım. Bir yandan da sehpanın üstündeki sürahiden bardağa su doldurup bir dikişte bitirdim.

"Buna akşam karar verirsin."

YAĞIZ'DAN

Her zamanki gibi, 'kadınlar sizi kapının önünde daha fazla ne kadar bekletebilir.' adlı konuşmamı yapmadan önce Gamze'nin güzel bedeniyle kapıdan çıkmasını bekliyordum. Arabaya yaslanmaktan vazgeçip açık camdan CD çalara uzandım. Kolpa'nın 'Kadınım' şarkısını açtım.

Kafamı CD çalardan kaldırıp camın arasından çıkacaktım ki karşı koltukta bacaklarını tüm güzellikleriyle uzatmış, mini kot şortuyla oturan Gamzeyi görmemle kafamı üst bölüme vurmam bir olmuştu. "Sıkış tıkış olacağımız bir konser alanına gidiyoruz Gamze!" diye bağırdım kafamın acısıyla da birlikte.

"Yani?" diye safça sorunca dahada del-lenmiştim. Tam o anda müzik çalarda ki kadınım şarkısında da -bu deli adamı unuttun mu?- yeri gelince gözlerimle radyo bölümünü gösterdim. "Duydun mu?" diye söylendim. "Adam düşüncelerime tercüman oldu. Soruyorum sana Gamze. Bu deli adamı unuttun mu?!"

"Üstümü değiştirmeyeceğim Yağız. Bana karışman için benim bir şeyim olman gerekir." Diye diretti.

"Çocuğunun babasıyım!" diye bağırdım.

"Ama benim babam değilsin Yağız'cığım." Ah beni çıldırtmak istiyordu herhalde!

"Konsere falan gitmiyoruz Gamze. İn aşağı." Diye tehtid ettim. "Ya gider üstüne pantolon giyersin. Ya da evde kös kös oturursun."

Sinirli bakışlarını bana gönderdi ve oflayarak aşağı inip kapıyı çarptı. On dakika sonra altındaki dar paça kotla ve topuklu ayakkabısıyla yine bacaklarının güzelliğini örtememişti ama teninin gözükmesinden iyiydi.

Yarım saatlik araba yolculuğunda inadından bir kelime dahi etmemişti. Sadece şarkılara mırıldanıp eşlik etmişti o kadar. Anlaşılan bu gecede somurtup duracaktı. Arabayı düzgün bir yere park edip aşağı indim. İnatçı kadınım ise sanki biletler kendisindeymiş gibi önden önden yürüyordu. gözlerimi her bir adımında oynayan kalçalarından ayıramıyordum. Hafifçe gülümsedim. Her şeyini özlemiştim.

Adımlarımı hızlandırıp yanına geçtim ve elimi beline koydum. İstemeyerek itecek oldu ama buna izin vermedim ve biletleri görevlilere verip içeri girdik. Kolpa'nın sesi etrafı doldururken konserin çoktan başladığını anlamıştık.

"Zaten güzel şarklıları için geldik. O yüzden arkadanda izleyebiliriz." Dedim sesimi duyurmak için kulağına doğru bağırırken. Yüzünü buruşturup bir kaşını kaldırdı.

"kim demiş bunu? Hiçte bile. Adam çok yakışıklı ben öne doğru gidebilirim. Ama senin bu koca cüssen girmeye müsait mi bilemem." Aniden elimden kayıp insanların arasına karışması bir oldu. İttirdiği, düşürdüğü kimseyi umursamadan en öne doğru ilerlemesiyle bende peşinden gittim. Onun kadar küçük olmamak işimi zorlaştırsa da en sonunda yanına ulaştım. Ve gördüğüm manzarayla iç geçirmem bir olmuştu. Kolpa -Böyle Ayrılık Olmaz- şarkısının nakaratındayken Gamze'de elini havaya kaldırmış ona eşlik ediyordu.

Böyle ayrılık olmaz.

Böyle yalnız kalınmaz.

Kafasını bana çevirip dolu gözlerle baktı. Bir yandan da söylemeye devam ediyordu. 'Hani verdiğin sözler? Hani ellerin nerde?'

Çenemi kaşıyarak kafamı başka yöne çevirdim ve tam da durumumuza uygun şarkının bitmesini bekledim. Bir yandan da Gamze'yi önüme çekip duruyordum. Arkası önü yanı her yeri erkek doluydu sonuçta.

Kolpa diğer bir şarkısı olan 'Yatağın Soğuk Tarafı' na geçtiğinde ise içimden bir küfür savurdum. Bu grubun her şarkısı mı bizi anlatırdı ya? 'Yakıyor elimi ne zaman uzatsam yatağın soğuk tarafı'

Gamzenin solundaki adamın ona biraz daha yapışmasıyla sabrım taşmıştı. Kolundan sertçe tutup önüme getirdim ince bedenini ve iki kolumla da belini sardım. İlk önce şaşırsa da tereddüt ederek ellerini belindeki ellerimin üstüne koydu. Bunu yapmasıyla gülümseyip arkadan kulağına doğru fısıldadım. "Yakıyor elimi ne zaman uzatsam yatağın soğuk tarafı."

Bir an kollarımda ürperdiğini hissettim ardından kafasını bana doğru çevirip yüzlerimizin arasındaki mesafeyi kapatmayı sağladı. Gözlerinden gözlerimi ayırmadan bal dudaklarıyla, benim susamış dudaklarımı birleştirdim. Bunu seviyordum. Yıllar önce ilk öpüşmemizde de olduğu gibi, her defasında ilkmiş gibi hissettirmesine bayılıyordum. Bu tadı başka kimsenin dudaklarında bulamadığıma bayılıyordum.

İlk başta onu yönlendiren sadece ben olmama rağmen sonradan teslim olup karşılık vermeye başlamıştı bile. Tam bu sırada Kolpa -Hiç Bitmez Bu Masal- şarkısına geçmişti ve yine sözleri bizi bizden alırken gülümsetmişti.

Dudaklarımı dudaklarından çekip şarkının sözlerine eşlik ettim.

"Belki zoru seçmek gelir içimden

Belki hayatla yüzleştiğimden

Hiç bitmez bu masal

Ben yazar ben yaşarım.

Bin kere de olsa seninle yine evlenirim.'

"Benimle evlenir misin?"


Yatağın Soğuk TarafıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin