10

540 60 85
                                    

*1 Ay Sonra*

"Felix! Hadi saçını boyayalım!"

"Ne alaka şuan Minho"

"İçimden geldi, ne renk istersin?"

"Hm, sarı fena olmaz aslında"

"Tamam"

"Ama sende boyatıcaksın"

"Tamam bende mor yaparım"

"Tamam"

"Gidiyorum boya alıp geleceğim"

"Bekliyorum"

Minho evden çıktıktan sonra koltuğa uzandım. O günden itibaren tam 1 ay olmuştu. Dışarısı çok soğuktu, yeni yıl geliyordu. O günden itibaren hiç konuşmamıştık Jisung'la. Minho haftada 1 kez okula geldiğini, 2. dersten sonrada yok olduğunu söylemişti.

Minho geldiğinde önce benim boyamı hazırlayıp beni önüne oturttu ve boyayı saçıma sürmeye başladı. Güzel hissettiriyordu.

Benim işim bittikten sonra bende aynı işlemi Minho'ya uyguladım. Zaten saçının rengi açık bir ton olduğu için açıcıya gerek yoktu. Bende Minho'nun saçını boyadıktan sonra saatin geçmesi için birşeyler izlemeye karar verdik.

Yine hiçbir dizi sarmayınca, Time to Twice'a döndük. Sahi Minho'ya hiç sormamıştım, acaba oda Once mıydı?

"Minho, sende Once mısın?"

"Evet, hatta biasim Momo"

"Güzell"

Saate baktığımızda artık süre dolmuştu. Önce benimkini boyadığımız için önce ben girdim duşa. Yıkandıktan sonra aynada iyice izledim kendimi. Çok şirin birşey olmuştum.

Benden sonra Minho'da girdi. Çıktığında mor bir Minho gördüm, ve bu inanılmazdı. Gerçekten çok yakışmıştı. Birbirimizi övdükten sonra Minho telefonuna bakmaya başladı.

"Felix, Soobin'ler yılbaşı için parti vericekmiş. Sende gelsene hem 1 aydır evden çıkmıyorsun, insan yüzü görürsün"

"Seni kırmamak için gelir- ama Jisung'da gelirse?"

"Nolucak konuşmazsınız"

"Of peki"

-
*1 Hafta Sonra*

Üstümü giyindikten sonra aynada kendime baktım. Minho'yla partiye gidicektik. Odamdan çıktım ve Minho'ya mızıklamaya başladım.

"Yada ben gelmesem mi yaa"

"Başta gelicem dedin Felix şimdi itiraz kabul etmiyorum"

"Ama hiç gelmek istemiyoruum"

"Aması yok hadi hazırsan çıkıyoruz"

"Of tamam be"

"Hyunguna oflama"

Göz devirerek ayakkabılarımı giymeye başladım. Minho'da ayakkabılarını giyince evden çıktık ve okula doğru yürümeye başladık.

Hava çok soğuktu. Kendimi daha çok montumun içine gömmeye çalıştım. Yinede hiçbir yararı olmadı.

Soobin'lerin evinin önüne geldiğimizde derin bir nefes alıp verdim. İçeri girdiğimizde içimde bir kasılma hissettim. Bu kadar kalabalık ortamları hiç sevmezdim. Gözlerimi etrafa gezdirdiğimde Jeongin'i gördüm ve yanına gitmeye başladım. Sahi, Minho nerdeydi? Çoktan yok olmuştu.

"Gelceğini düşünmemiştim"

"Minho zorladı"

"Tahmin edebiliyorum"

Elindeki bardağı gösterip, "İçer misin?" dedi.

"Yok kalsın"

"Aa Hyunjin'ler geldi."

"Ler mi?"

"Ler"

Kafamı çevirip arkama baktım. Hyunjin, Chan, Changbin, Seungmin ve o. Jisung.

"Sürü gibi geziyolar amınakoyim"

"Lan-" gülemeye başladı.

"Ama yalan mı şunlara bak"

"Ya sus işicem"

"Tamam sustum"

Sonra Minho'yu gördüm. Yanlarına gidip Hyunjin'le birşeyler konuştu ve onu alıp gitti. Sonrasında diğerleride dağıldı zaten.

"Of Chan çok yakışıklı değil mi?"

"Öyle mi?"

"Gerizekalı gidiyorum ben Chan'la konuşucam"

"Ne diceksin, Ah Chan çok yakışıklısın çıkalım mı"

"En azından senin gibi burda yalnızlıktan çürümeyeceğim"

"Sus bak işine"

"Tamam tamam kızma"

Jeongin'de Chan'ın yanına gidince yalnız kaldım. Etrafta Jisung'u aradım istemsizce. Sonra kafamı iki yana sallayıp kendime gelmemi sağladım.

İçerisi aşırı bunaltıcı olmaya başlamıştı. Her yer buram buram içki kokuyordu ve midem bulanıyordu. Dışarı çıkmaya karar verdim.

Geçtiğim her yerde bir yiyişme görmek zorunda mıydım? İğrenç.

Bahçeye çıktığımda en köşede oturmuş, içerken ağlayan Jisung'u görmeyi beklemiyordum. İçimden bir ses yanına gitmemi söyledi, yanına gittim ve oturdum.

"Felix?"

"Merhaba Jisung"

"Felix, ben gerçekten çok özür dilerim. Senden sonra hiçbir gece uyuyamadım, doğru düzgün yemek yemedim, kimseyle konuşmadım. Yuna'yı engelledim birdaha benimle asla konuşmamasını söyledim. Seni özledim, seni merak ettim. Ben gerçekten bir pisliğim Felix özür dilerim. Yapmamalıydım. Git demek bu kadar kolay olmamalıydı. Gerçekten ben tam bir orospuyum Felix. Affetmesende olur beni."

"Jisung," dedim, ama devamı gelmedi. Sarıldım Jisung'a. Ağlamaya başladım.

"Affettim seni Jisung"

"Hayır affetme beni Felix, bu kadar kolay değil. Bağır çağır kır dök bana zarar ver. Ben sana zarar vermekten başka birşey yapmadım"

"Hayır Jisung. Affediyorum ben seni.."

--

Hm 🤨

Only Housemates - JilixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin