Aydınlanan hava ile gözlerimi araladım. Birkaç saniye etrafta gezdirdim gözlerimi. Bilincim tamamen açıldığında hareket etmeye çalıştım. Fakat belimdeki kolların varlığını daha yeni fark ediyordum. Kafamı yavaşça arkaya doğru çevirdim. Jungkook; alnını sırtıma dayamış, kollarını da iyice bana sarmıştı. Tanrım, sülük gibi cidden.
Belimdeki kollarını yavaşça çektim. Aynı bıraktığım gibi uyumaya devam edince de yataktan kalktım. Sessiz bir şekilde odadan çıktım. Salondan konuşma sesleri geliyordu, sanırım Taehyung'lar uyanmıştı. Salona gitmeden önce yüzümü yıkadım. Yoongi telefonundaki bir şeyi Tae'ye gösteriyordu ve gülüyorlardı.
"Günaydın." Dedim, yeni uyandığım için sesim kısık çıkmıştı. İkisi de bana bakıp güldüler. "Günaydın uyuyan güzel. Çok rahat uyudun galiba." Taehyung imalı bir şekilde konuşunca Yoongi sesli bir kahkaha attı. Hiçbir şey anlamamıştım. "Evet rahat uyudum da neden ki?" Taehyung gülünce Yoongi elindeki telefonu benim suratıma doğru tuttu. Çektiği resmi gösterince gözlerim kocaman oldu.
(gerçek resimmiş gibi düşünün :D)
Tam telefona uzanıp yakalayacakken Yoongi geri çekti ve benden uzaklaştı.
"Yoongi hemen sil onu." Omuzlarını çocuk gibi yukarı aşağı hareket ettirdi, aynı zamanda da hala gülüyordu. Ben ona doğru bir hamle yapınca o da Taehyung'un arkasına saklandı. "Asla silmem bu mükemmel fotoğrafı. Bununla sana şantaj yapabilirim." dedi ve ikisi de kahkaha attılar.
"Sabah sabah ne bu gürültü ya." Diyerek salona girdi Jungkook. Önce Taehyung'un arkasına saklanmış Yoongi'ye, sonra beni elleriyle uzakta tutmaya çalışan Taehyung'a, sonra da Taehyung'tan kurtulmaya çalışan bana baktı. "Neye gülüyordunuz?" Hepimiz eski halimize dönüp aynı ağızdan konuştuk.
"Hiçbir şeye!"
Gözlerini kısıp yüzüme baktı. Sonra da kafasını salladı ve koltuğa uzandı. Dile getirmedim ama bu yeni uyanmış hali gerçekten enfes duruyordu. Dağınık saçları, şişmiş dudakları ve kalın sesi... Gerçekten davetkardı. Yüz üstü koltukta yatıyordu ve, ve götü gerçekten güze- Ne diyorum ben tövbe ya. İmana da geldik, Jeon götü imana getirir. Dikkat.
"Kahvaltı hazırlamak ile uğraşmayalım ya hiç canım istemiyor." Dedi Taehyung, aslında evet ben de istemiyordum. "Onun yerine sipariş verelim?" diye de destekledi Yoongi. Kulağa gittikçe güzel geliyordu bu fikir. Bu sefer de ben, kurnaz bakışlarımla birlikte Jungkook'un yanına gittim ve omuzlarını ovaladım. "Benim biricik Jungkook hyungum bize yemek ısmarlamak ister mi?" dedim. Yoongi ve Taehyung da sinsice gülmeye başladılar. Jungkook sinirli olduğunu düşündüğü bakışlar attı ama büzdüğü dudaklarıyla gerçekten çok tatlı duruyordu.
"Jimin, ben burada acı içinde kıvranıyorum, sen daha da canım yansın diye ceplerimi yoluyorsun. Hiç yakıştıramadım." deyip sırtını bize döndü. Gözlerimi devirdim ama biraz haklıydı bence.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
True Love | Kookmin
FanficJimin'in beden öğretmeni olan Jungkook, Jimin'in ablasının arkadaşı ile evlidir. Ancak olaylar pek de bekledikleri gibi gitmez. •Jikook• +Taegi