4ᵀᴴ ᴇᴘ.

4.9K 328 16
                                    

"Abiii sana inanmıyorum varya. Nasıl bi salaksın da öğretmen olabileceği aklına gelmedi." Jimin konuşmuştu. İlk ders bittiğinde dörtlü hemen sınıftan çıkmış, arka bahçedeki masalara gitmişlerdi.

"Ooff gerçekten hiç ama hiç aklıma gelmedi biliyo musunuz? Hay sikiyim, anneme bu yıl uslu bi çocuk olucam diye söz vermiştim notlarım yüksek gelicek demiştim. Şimdi ise 8 saatlik derse giren hocayla daha okul açılmadan tartışmış durumdayım."

Jungkook sıkıntılı bir nefes verip oturduğu bankta biraz daha yayıldı. İlk derste bir daha onunla göz göze gelmemiş, dikkat çekmekten fazlasıyla kaçınmıştı. Ama ne şanstı ki bugün 3 dersleri daha vardı ve kendini gergin hissediyordu. Normalde olsa umursamazdı hatta öğretmenlerle arasını eğlencesine bile bozduğu olurdu. Ama bu yılın çok farklı olmasını planlamıştı. Okulu ne kadar sevmese de annesine öğretmenlerle arasını düzelteceğinin ve notlarını yükselteceğinin sözünü vermişti. Ama 8 saatlik dersi kötü gelirse yıl sonu notu fena oranda etkilenecekti. O yüzden ne pahasına olursa olsun yaptığını telafi etmeliydi.

"Beyler acaba adamın yanına gidip özür mü dilesem yaptığım şey için? Öğretmen olduğunu bilmediğimi, hareketlerime dikkat edeceğimi falan söylesem nasıl olur?" dedi oturduğu yerde dikelirken.

"Bence de en mantıklısı bu gibi duruyor. Yoksa adamdan kaçmaya devam edersen seni pek seveceğe benzemiyor." Konuşan Yoongi'ydi.

Bir süre geçtikten sonra ders zili çaldı ve dört arkadaş sınıflarına çıktı. Öğretmen geldiğinde herkes ayağa kalkmış ve bu sefer Jungkook onun gözlerine bakmıştı tüm sınıf selamlaşırken. Kısa bir süre göz göze gelişten sonra ikisi de gözlerini çekmişti.

"Eveet tanışmaya kaldığımız yerden devam edelim isterseniz çocuklar. Liste sırasına göre gidiyorduk." Listeyi defterden çıkarıp kısa bir süre göz gezdirdikten sonra konuştu.

"Evet Jung Hoseok. Ayağa kalk lütfen." Hoseok ayağa kalktı ve konuşmaya başladı.

"Ben Jung Hoseok."

"Evet Hoseok, aklındaki meslek nedir söyler misin?" dedi öğretmen ilgili bir şekilde.

"Benim hedefim profesyonel dansçı olmak. Küçüklüğümden beri dansa ilgim var ve ortaokuldan beri de eğitimler alıyorum. Bazen müzik gruplarının kareografilerinde arkadaki dansçılardan birisi oluyorum, bazenleri eğitim aldığım stüdyodaki arkadaşlarımla festivallerde gösteri yapıyoruz."

"Vay canına, bu çok güzel Hoseok. Hedefini önceden belirleyebilmiş olman ve hiç sıkılmadan aynı düzlemde kalabilmen ve iyiye gitmek için çalışman gerçekten takdire şayan. Genelde lise çağındaki gençlerde eğer özel ilgi alanları yoksa, ki bazen özel ilgi alanı olanlarda da oluyor, kararsızlık ve kararsızlıktan gelen stres çok olur. Ama senin hedefini belirleyebilmiş olmana sevindim. Eminim güzel yerlere geleceksin. Tanıştığıma memnun oldum." Hoseok saygıyla eğildi ve sırasına tekrar oturdu. Öğretmen listeyi eline tekrar alıp göz gezdirdi.

"Evet sıradaki Jeon Jungkook."  dedi ve etrafa bakınmaya başladı o kişinin kim olduğunu görmek için.

Jungkook gergin bir şekilde ayağa kalktı ve öğretmenin onu görünce gülen yüzünün ciddileştiğini ve onu incelediğini fark etti. Bu adam gerçekten ondan hoşlanmıyordu.

"Ben Jeon Jungkook." dedi gergin bir şekilde.

"Evet Jungkook. Senin var mı aklında bir meslek ?" dedi ciddiyetini bozmayarak. Jungkook nedense utanmış hissediyordu.

"Hayır henüz belirlemedim."

"Peki herhangi bir ilgi alanın?"

"Şarkı söylüyorum."

"Birazcık daha detaylandırabilir misin? Birbirimizi daha iyi tanıyabilmemiz açısından söylüyorum. Malum aklımda çok iyi bir yerde değilsin şu an Jungkook."  Her kelimenin üstüne basarak konuşuyordu. Bu Jungkook'u fena germişti.

"Efendim öncelikle demek istediğim o konu hakkında özel olarak konuşmak istiyorum." dedi ve mesleğiyle alakalı konuşmasına başladı. "Sonrasında ise, ımm, şarkı söylemeyi seviyorum. Ama bunu bir iş olarak yapmayı sevecek miyim bilmiyorum. Sevdiğim şeylerin önüme bir iş olarak gelmesinden hoşlanmıyorum her şeyi kendi isteğimle ve içimden gelerek yapmak istiyorum. Tabii ki şarkı söylemeyi iş olarak yaptığım zamanlar da var mesela arkadaşlarım Yoongi ve Jimin ile Yoongi'nin abisinin sahibi olduğu kafede bazı akşamlar sahne alıyoruz. Ama bu teklifi ben isteyerek ortaya atmıştım ve beğenilmişti. Sonrasında da severek hoşlanarak yapmaya devam ettim ve ediyorum. O yüzden şarkı söylemenin özel bir şey olarak hayatımda kalmasını ve meslek olarak daha farklı bir şey yapmayı düşünüyorum. O mesleğe de henüz karar vermedim."

"Anladım Jungkook. Güzel bir bakış açısı. Bugün okul sonunda da öğretmenler odasında beni bulabilirsin."

Tabii sınıfta da daha okulun ilk gününden Jungkook'un okula yeni gelen öğretmenle ne yaşamış olabileceği konuşulmaya başlamıştı. Bir de Jungkook'un hatasını telafi etmek istemesi.

Herkes kendini tanıtana kadar konuşmalar bu şekilde sürmüş ve tanışma faslı bittikten sonra öğretmen kendisini tanıtmaya başlamıştı.

"Eveeet sıra geldi bana." dedi ve gözlüklerini düzeltip konuştu.

"Ben Kim Taeyhung."

Kim Taehyung.

"Bu mesleği de edebiyata olan ilgimden dolayı seçtim. Kitaplar, yazarlar ilgimi hep çekerdi. Sonrasında bu ilgiyi başkalarıyla da paylaşabilmeyi istedim. Çok inatçı bir insanımdır kusura bakmayın. Bazen bana katlanamadığınız durumlar olabilir. Ama hepsini telafi etmesini de bilirim içiniz rahat olsun."

Tanışma faslı bittikten sonra öğretmen öğrencileri serbest bırakmış, isteyen öğretmenle konuşmuş isteyen arkadaşlarıyla ve Jungkook da düşüncelere dalmıştı. Okul çıkışında onunla nasıl bir konuşma yapacağını düşünüyordu. Bunu düşünürken de onu inceliyordu. Sahi acaba yaşı kaçtı, söylememişti. Oldukça genç görünüyordu. Keskin yüz hatları ve kemik gözlüklerinin yerleştiği kıvrımlı bir burnu vardı. Kalemi zarifçe tutan uzun parmakları, kumaş pantolonun sardığı şekilli bacaklar...


•Bölüm Sonu•

boş bi bölüm oldu sanki

call •taekook•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin