45ᵀᴴ ᴇᴘ. ( ͡° ͜ʖ ͡°)

371 29 1
                                    

bir süre sonra...✍🏻✍🏻

İkinci dönemin ilk günleri fazlasıyla daraltıcı geçmişti. Taehyung'un girdiği derslerde insanlar tek kelime etmese bile, bakışlar yeterince konuşuyordu. Taehyung ise aldırış etmeden dersini anlatıyordu, her zaman nasılsa öyle davranıyordu.

Tabi ben de öyle.

Aramızdaki bu ilişki yüzünden kimseye boyun eğecek ya da kimseden çekinecek değildim. Yaptığımız yanlış bir şey yoktu. Torpilim yoktu. Her şeyi hakkımla alıyor ve yapıyordum ki eğer ben Taehyung'dan böyle bir şey istesem onun da kabul etmeyeceğine emindim.

Geçtiğimiz 1.5 aylık sürede her şey yerli yerinde ilerlemişti. Okuldaki gözler zamanla etkisini kaybetmişti.

Müdüre gelecek olursak...

Taehyung o konuşmadan 2 hafta sonra onu feci bir şekilde patlatmıştı. En başta tüm öğretmenlere videoyu göndermiş, sonrasında istismara kalkıştığı çocukların aileleriyle konuşmuştu.

Aşağılık müdür yanaşmaya çalıştığı kızlardan karşılık alamayınca deliye dönmüş ve hepsini çok profesyonelce bahaneler bulup okuldan atmıştı. Kızların okul hayatları bitmişti. Biz öğrenciler ise gerçekten okuldan atılanların suçlu olduğuna inandırılmıştık.

Bu olaydan sonra müdür göz altına alınmış, zarar verdiği kızlar ise okula geri dönmüştü. Hepsi canım sevgilim Taehyung sayesindeydi.

O müdür gittikten sonra da yeni bir müdür atanmıştı. Şu anki müdürün ters bakışları bizim üzerimizde devam ediyordu evet ama henüz saldırıda bulunabileceği bir şey görmemişti. Görmediği için de ses çıkaramıyordu.

Bizi okulda yanlış pozisyonlarda yakalasa, okul sınırları içerisinde sınırlarımızı aştığımızı görse bize istediğini yapabilirdi. Ama biz onların eline herhangi bir koz vermiyorduk. Son birkaç ay kalmıştı bu okuldan gitmeme. Bunu düşünüp en sağlıklı şekilde ilerletiyordum her şeyi.

Bir yandan üniversite sınavına çalışmaya devam ediyor, diğer yandan kendi sosyal hayatımla ilgileniyordum. Şakasız, 1.5 aydır mutsuz uyuduğum tek gün olmamıştı.

Bunları size anlatırken geçen 10 dakikada ise, Taehyung hazırladığı noodleları salonda oturduğum koltuğun önündeki masaya getirmişti.

"Bebeğimm, ne düşünüyorsun yine ?" Sevecen sesi içimi ısıtıp düşüncelerimi dağıtmıştı.

"Geçirdiğimiz zamanları düşünüyordum sevgilim." Dedim koltukta onun için yer açmaya çalışarak. Üzerimdeki pikeyi kenara kaydırıp o oturduktan sonra onun da üzerine örtmüştüm.

"Sana bir sürprizim var." dedi konudan bağımsız bir şekilde. Gözleri gülümsemekten kısılmış, mutluluğu göz bebeklerinden anlaşılıyordu.

"Sürpriz bana mı sana mı bilemedim, o kadar mutlu görünüyorsun ki." dedim ve içimde oluşan sevgi yumağını gidermek adına uzanıp dudaklarına bir öpücük kondurdum.

"Hafta sonu ailemle tanışacaksın!" Bir çırpıda söylediği sözle beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Kalbim atış hızını artırıyordu ve anlık gelen düşünceler ne söylemem gerektiğini düşündürmüyordu bana.

"Bebeğim dur dur heyecanlanma. Korkma. Şşşşşş Kook sakin ol!" Taehyung ardı ardına konuşuyordu çünkü yüzümden anlamış olmalıydı ne kadar heyecan yaptığımı.

"Şey, ben çok utanırım Taehyung. Çok heyecanlandım şimdiden. Tanışamam, hayır." İçimi kaplayan korku ve endişe beni sarmalamış, düşüncelerime de etki etmişti.

call •taekook•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin