After All This Time | DRARRY

~17~

"Baba, ben geldim."

"Şşş! Uyuyor."

Albus salona girdiğinde Harry'nin koltukta uyuduğunu ve Lily'nin yere oturmuş onun saçlarını okşadığını gördü.

"Abi, babam eski hâline mi dönecek? O ruhsuz hâline?

Yine uyku iksirleri içip yataktan çıkmayacak mı?"

Lily'nin gözyaşları akarken Albus yanına gidip oturdu, ona sıkı sıkı sarıldı.

Kız kardeşinin gerçekten üzüldüğünü ona 'abi' demesinden bile anlamıştı.

"Her şey düzelecek güzelim. Söz veriyorum her şey düzelecek.

Babam yeniden çok mutlu olacak. Bizi şu senin nefret ettiğin quidditch maçlarına götürecek."

Lily kıkırdadı. Annesi işi bahane edip gitmezken o hep mecbur kalırdı.

Üç erkekle quidditch maçına gitmek bir kabus oluyordu onun için.

"Sen söylenmeye başlayınca seni mutlu etmek için kitapçıya gideceğiz yeniden.

Sonra James aptalı isyan edecek ve biz seninle birlikte onun üstüne atlayacağız.

James aptalı demişken o nerede? Yine bir aptallık yapmakla meşguldür kesin."

Albus onun okşadığı saçlarına öpücük kondururken Lily iç çekti.

"Annemle gitti."

"Hiç şaşırmadım. O gördüğüm en sorunlu insan. Beni neredeyse öldürecekti zaten."

Göz devirdiğinde Lily yanağından öpüp ona daha sıkı sarıldı.

"Geri gelecek ama. Di mi? Abim aptalda olsa bizi seviyor. Ailemizi seviyor o. Di mi?"

"Seviyor tabiki. Ama başka şekilde seviyor. Bizim gördüklerimizi göremiyor.

Annemin gerçek yüzünü göremiyor. Görebileceğinide sanmıyorum.

Neden bilmiyorum ama annem ona karşı hep daha ilgiliydi.

Bu yüzden anneme bizden daha çok değer veriyor ve daha bağlı.

Ama birazcık beyni varsa kendine gelir ve aklını başına toplar."

Harry kıpırdanarak gerindi ve gözlerini kırpıştırarak açtı.

"Lily... Albus! Dönmüşsün!"

Hemen onlara sarılıp ikisininde saçlarına öpücük kondurdu.

"Senden habersiz gittiğim için özür dilerim. Ve sana bağırdığım içinde."

"Sorun yok küçük adam, asıl sinirli olduğun kişinin ben olmadığımı biliyorum.

Fakat bir daha benden habersiz cisimlenmek yok. Yaşın tutmuyor.

Scorpius'un yanına mı gittin? Onlarada rezil olduk. Dracoyu gördün mü?"

Albus gülümseyerek onun elini tuttu. Endişesi yüzünden okunuyordu babasının.

"Evet, onun yanına gittim. Birazcık rezil olsakta ikiside bunu önemsemiyorlar.

Bay Malfoy'u görüp onunla konuştum. Ailevi meselelerimize karışmak istemediğini söyledi."

Harry iç çekip olumlu mânâda kafa salladı.

"Lily, bana su getir misin?"

"Büyü diye bir şey var abi. Parmağını kendin mi şıklatsan? Bu evde neden kimse büyü-"

"Bla bla bla. Tamam. Anladık. Ben biricik kardeşimin elinden içmek istiyorum.

Mutfağa git ve dolaptan bardak alıp yavaş yavaş doldur. Tamam mı?"

"Off! Cidden off! Direkt gizli gizli konuşacağız demiyorda su diyor!

Zaten beni hep dışlayın. James annemle sen babamla. İyi be! Su falanda yok sana! Hıh!"

Lily saçını savurup gitti.

"Tam bir ergen. Neyse. Onun yanında söylemek istemedim. Henüz hassas küçük bir kız sonuçta.

Bay Malfoyla geçmişte bir ilişki yaşadığını biliyorum.

Neden bittiğini falan her ne kadar ısrar etsekte anlatmadı.

Sana sorsam senin ağzındanda tek kelime alamayacağımı biliyorum.

Bu tuhaf. Yani evlilik hayalleri kurduğum kişinin babasıyla babam eski sevgili çıktı.

Geçmişteki şey için bir şey diyemem ama Malfoyların cazibesine karşı koymak zor."

"Bu konuşmayı seninle yapmayacağım Al."

Harry kollarını göğsünde birleştirip kaşlarını kaldırırken Albus ona göz devirdi.

Şu sıralar fazla göz devirmeye başlamıştı. Gözlerinin zarar görmesinden korkuyordu.

"Ona bir şans verirsen ben ve Scorpius'un onayı var. Tuhafta olsa. Bu bizi üvey kardeş yapm-"

"Öyle bir şey olmayacak. Saçma sapan konuşma."

"Ben sadece söylüyorum. Ron dayımla Herm yengeme gidebilir miyim?

Onları özledim ve orada biraz kafa dinleyebilirim."

"Annen hakkında saçmalamak yok. Ne olursa olsun Ron onun abisi. Tamam mı?"

"Hıhım."

"Onlara haber vereceğim. Eminimki seve seve kabul ederler.

Tatilin bitmesine 5 gün kaldı çok kalma beraber zaman geçirelim. Git ve valizini topla."

Albus hemen odasına koşarken Harry ofladı ve kafasını ellerinin arasına aldı.

~~~~~

17.08.22