Scorpius Pansy'i görünce el sallayıp oturduğu sandalyenin karşısına oturdu.
"Bebeğim, hoşgeldin!"
"Hoşbuldum Pansy hala. Babam sana her şeyi anlatmıştır diye düşünüyorum.
Ben Albus'a aşığım, sevgiliyiz sonra bu yılbaşını Potterlarda geçirdik falan filan."
O gevşekçe konuşurken Pansy kafasını yana eğdi.
"Belki kulağıma birkaç şey gelmiş olabilir. Yoksa ilişki tavsiyesi için mi çağırdın beni?"
Son cümlede heyecanla konuşmuştu. Küçük yeğeni gözlerinin önünde büyüyordu...
"Açıkça konuşacağım. Benimde kulağıma birkaç şey geldi.
Bay Potter ve babam sevgililermiş. İnkar etme çünkü babam onayladı.
Herkes onları düşman olarak biliyordu. Bu ilişki nasıl başladı ve nasıl bitti?
Hala lütfen anlat. İkiside bir Malfoy ve Potter işleri yürütemez diye düşünüyor alttan alttan.
Bunun sebebini bilmek hakkım değil mi? Bilmek istiyorum. Babam asla bu konuda konuşmaz."
Garson Pansy'nin o gelmeden önce sipariş verdiği frambuaz ve elmalı turtaları getirdi.
"Afiyet olsun. Başka bir şey ister misiniz?"
"Hayır, teşekkürler."
Kız kafa selamı verip gittiğinde Pansy Scorpius'a döndü.
"Ağzımdan laf almaya geldin demek."
"Ağzından laf almaya çalışmıyorum. Açıkça soruyorum sana. Anlatacak mısın?"
Pansy elindeki çatalla turtasını dürtüklerken iç çekti.
"Kısa süreli bir şey yaşadılar. İkiside yıprandılar. Baban ondan ayrıldı. Konu kapandı.
Ergenlik döneminde yaşanan saçma sapan bir şeydi işte.
Gerçek hayatta nefretle başlayan aşk diye bir şey yok. Ergenlik aptallığıydı.
Potter ve Malfoylar hiçbir zaman anlaşamamışlardır.
Dedeleriniz bile birbirlerini hiç sevmezlermiş. Farklı dünyaların insanları misali."
"Dedem... Babamın tüm hayallerini o baltalamış. Onun yüzünden ayrıldı di mi?"
"Saçmalama..."
Sonundaki 'a'yı uzatarak konuştuğunda Scorpius istediği cevabı almıştı.
"Anladım ben anlayacağımı. Onun yüzünden ayrılmış işte.
Onu hiç tanımadım ama duyduklarım yüzünden ondan nefret ediyorum.
Şimdi bir kez daha nefret ettim! Tam bir pislik! Ne yaptı babama? Ne dedi?"
Pansy onun elini tuttu.
"Sakin ol lütfen Scorp. Hem şöyle düşün babanla Harry evlenmiş olsaydı örneğin yani.
Ve diyelim ki içlerinden biri doğum yaptı Albusla kardeş olarak dünyaya gelebilirdin.
Kulağa sencede kabus gibi gelmiyor mu? Yani diyorum ki biraz olumlu yönden bak."
Scorpius yüzünü buruşturdu.
"Kulağa cidden iğrenç geliyor. İster babama söyle ister aramızda kalsın.
Ama ben ve Albus onları yeniden bir araya getireceğiz.
Babamın ona bakarken gözleri ışıldıyor hâlâ. Bay Potterda ondan farksız.
İkiside incinmişler ve birbirlerinin yaralarını sarabilirler. Biz onları mutlu görmek istiyoruz."
"Bu sizi üvey kardeş yapar, biliyorsunuz di mi? Üvey kardeş fanteziniz yoksa vazgeçin."
"Asla vazgeçmeyiz. Neyse, sıkıldım. Ben gidiyorum Pansy hala. Bilgi için teşekkürler."
"Hey, daha turtan bitmedi. Tek bir çatal bile almadın. Ayrıca tek başına nereye gittiğini sanıyorsun sen?"
"Babam kapıda bekliyor. Ona özel olarak konuşmak istediğimi söylemiştim.
Onunla birlikte eve gideceğim. Sanki başka nereye gidebilirim ki?"
"İyi. Ama saçma şeyler peşinde koşuyorsun velet bunu aklına kazı."
"Düğünlerinde bunu yeniden hatırlat bana halacağım."
Göz kırpıp gittiğinde Pansy göz devirdi.
"Babası ne ki bu ne olsun işte. Çocuğuda kendine benzetti. Buda gıcık, uyuz oldu."
Söylene söylene turtasını yemeye başladı.
28.10.22
ŞİMDİ OKUDUĞUN
After All This Time | DRARRY
FanficHarry'nin oğlu Albus ve Draco'nun oğlu Scorpius'un arkadaşlıkları sayesinde Harry ve Draco yıllar sonra yeniden karşılaşır... DRARRY.