Lucifer'i izlediniz mi bilmiyorum, ama Sashanın barını-çatıkatı dairesini Lux'u hayal ederek yazdım, o şekilde düşünüp okursanız daha mantıklı gelecektir.
Büge gözlerini açtığında, gün akşama dayanmıştı. Dün delicesine içip eğlendikten sonra, eve gelir gelmez kendini yatağına atmış o da, anında uykuya dalmıştı. Şuan ise felaket bir baş ağrısı karşı karşıyaydı, yataktan dahi kalkamıyordu.
Öte yandan Sasha bu rutine alışık olduğu için, hiç zorlanmadan öğlene doğru açmıştı ormanlarını. Kalkar kalkmaz camlarını açtı, etrafı havalandırdı. Dün geceden kalan kıyafetlerini çıkartıp fırlattı, bir bornoz bulup kendini duşa attı.
Duştan çıktıktan sonra kendine gelmişti, saçında havlusu, üstünde bornozu ile ortalıkta dolanıyor, yiyecek bir şeyler aranıyordu.
Duşa girmeden önce demlediği kahvesini bir fincana döktü, buzdolabında bulduğu bir kaç parça kahvaltılığı çıkarttı. Hızlıca atıştırıp üstünü giyindi, asansöre binip bara indi. Bugün dışarı çıkması gerekiyordu, iş yeri için bir kaç yerle sözleşme tazeleyecekti. O dışarı çıkıp işlerini halledip geri gelesiye Büge anca uyanmıştı.
Bir ağrı kesici içmiş, yatağın içinde kıvrılmış, telefonuna bakıyordu Büge. Dün gittiği mekanın sahibini hala aklından çıkartamamıştı. "Şuana kadar çoktan unutmuş olmam lazımdı" diye geçirdi içinden. Yine de kendine engel olamadı, Instagram'a girip mekanın adını arattı. En üstte çıkmıştı zaten. @mahkumbar yazan yere tıkladı, barın sayfasındaydı.
Gönderilerinde ne kadar dolansa da Sasha'nın olduğu bir fotoğrafa rastlamamıştı, bu sefer de barın takip ettiği kişilere tıkladı. S harfini aratınca tek hesap belirdi, "o da Sasha olmalı" diye düşündü. @sashadogan nickli hesaba girdi, açık hesaptı, yaklaşık beş bin takipçisi ve bir kaç gönderisi vardı. Çoğunlukla barın içinden fotoğraflar paylaşmıştı. Bir tanesine gözü takıldı Bügenin;
Dünkü beyaz piyanonun başında, bir konser esnasında çekilen fotoğrafa uzunca baktı Büge. Sasha tamamen siyah giyinmiş, piyanonun tuşlarına odaklanmıştı. Ağzındaki sigarasının dümeni tütüyor, yüzünün yarısını buğulu gösteriyordu.
Büge bu fotoğrafa iyice çekilmiş, hayran olmuştu. Karşısındaki kadın onu neden bu kadar etkiliyordu, neden onu düşünmemesi gerekirken aklından atamıyordu? Kafasını bu düşüncelerle daldırmış, düşünceli şekilde telefonun ekranına bakıyordu.
Dikkatsizce bir sonraki gönderiye kaydırırken eli kalbe çarptı, fotoğrafı beğendiğini fark edince sessiz bir küfür savurdu;
"Hay sikeyim ya!"
Stalkının fark edileceğini biliyordu, bu yüzden hem utanmış, hem de kendi dikkatsizliğine kızmıştı. Telefonunu bir kenara fırlatıp yataktan kalktı. O da dün gece eve geldikten sonra hiç bir şey yapamamıştı, bu yüzden direk soyunup duşa girdi. Duştan çıktıktan sonra bir şeyler hazırlayamayacak kadar yorgun olduğuna kanaat getirdi. "Bir şeyler söyleyip onlar gelene kadar kurulanmak daha mantıklı" diye düşündü, öyleydi de.
Telefonunu attığı yerden aldı, açıp herhangi bir sipariş uygulamasına girdi. Ne yiyeceğine karar vermeye çalışırken telefonu titredi, yukarıdan gelen bildirimi göz ucuyla okudu;
Sasha Doğan (@sashadogan) seni takip etmek istiyor.
Büge biraz sevinmiş, biraz da utanmıştı, kendisi böyle bir şeyi beklemiyordu. İsteği kabul edip etmemek arasında kalmıştı, Sasha'dan uzak kalması gerektiğini bal gibi biliyordu fakat kendine engel olamıyordu. Düşüncelerinden nefret ediyordu, ama onlarını düşünmekten de kendini alıkoyamıyordu. "Bir kaç gün sonra geçer büyük ihtimalle, abartmaya gerek yok. Hem bir bar sahibi tanıdığımızın olması harika olur." diyerekten avuttu kendini. Sonra da isteği kabul edip geri takip attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zift ~sasbüg
FanfictionSensin, kalbim değildir, böyle göğsüme vuran. -Hikaye diziden tamamen bağımsız ilerleyecektir.-