Sessiz bir yolculuktu.
Konuştuğumuz tek an yolun ortasında Mert'in;
"İyi misin?"Diye sormasıydı.
"Evet iyiyim sağol."
Sessizlik.
"Sen?"
"Evet,iyiyim."
Bu kadar.
Sadece bu kadar konuştuk.Araç durduğunda hemen kapıyı açtım.Koşarken "GÖRÜŞÜRÜZ MERT!" diye bağırdım,arkama bile bakmıyordum ki.
Hastane kapısından içeri girdim.Koridorda gördüğüm hemşireye hiç soluklanmadan "Annem nerede?" diye sordum.Hemşire bana garip garip bakınca soru şeklimi değiştirdim.
"Annemin oda numarasına bakabilir misiniz?"
Kadın samimi bir gülümseme verdi.
"Tabii hemen kontrol ediyorum."
Tam gidecekti ki geri döndü.
"Annenizin ismi neydi acaba?"
"Niğmet."
"Niğmet (Soyisminiz.)""Tamamdır,bir saniye."
Hastane koridorunda telaşlı olduğumu belli eden pozlar veriyordum.Ayaklarım yerinde durmuyordu,ellerim titriyor,ağlamıyordum fakat mor göz altlarımla beraber yerimde sallanıyordum.Kısa süre sonra aynı kadın yanıma geldi.
"333"
"Sağolun."
Kadın gülümseyip yanımdan gitti.Ben de merdivenlere koştum.4 kat çıkacaktım zaten.
Nerede bu oda?
HEH,buldum.Kapıyı tıklatıp içeri girdim.Annem yatakta yatıyordu ama uyumamıştı.Yanında ki koltukta babam ondan önce davranıp uyumuş.
"Yavrum."
Annem çok mutlu olmuştu.
"Merhaba anne,iyi misin?"
Yatağa yönelip ona sarıldım.
"İyiyim iyiyim ama babam burada perişan oldu."
"Tamam,uyansın ilk işim onu buradan göndermek."
"Tamam güzel kızım."
"Her şeyin var değil mi anne?"
"Eksik bir şeyin varsa söyle."Sırtımda ki çantayı köşeye bırakırken konuştum.
"Yok yavrum.Ama çanta niye getirdin?"
"Ne olur olmaz getireyim dedim.Doktorlar bir şey söyledi mi?"
"Hayır bir şey söylemediler."
"Anladım."
Ne yapacağımı bilmediğim bir durumun içindeydim.
"Kahve alıcam sen de ister misin?"
Kahve iyi gelir diye düşündüm.
"Sade olsun tatlım."
"Tamamdır."
Kapıyı açıp kendimi dışarı attım.O sırada annemin odasına doğru gelen doktorla karşılaştım.
"Merhaba Niğmet Hanım için mi gelmiştiniz?"
Doktorun sorusunu doktora sordum.Bugün kendimi de aştığıma göre ölebilirim.
"Evet,siz?"
"Evet kızıyım."
"Anladım.Anneniz kendini çok yormuş ve şuan işler ciddileşmiş gibi duruyor."