"ÇIK DIŞARI!"
Mert çıplaktı.Ben ise şaşkınlık ve şok ile kendimi hemen kapının dışına fırlattım.Emre'nin gülmesini duyabiliyordum.Bu fırsat kaçmaz diyerekten kapının arkasından konuştum.
"Bu sefer kızaran ben değilim galiba."
"SUSSANA SEN."
Hâlâ sakinleşmemiş olması çok komikti.Bunu onun yüzüne karşı söyleseydim (ki söyleyemeyeceğimi hepimiz biliyoruz) kızarmaktan renk değiştirip bukalemun damgası bile yiyebilirdim.
Onu daha da kızdırmamak için ciddi bir ses tonu ile "Özür dilerim." dedim.
"Önemli değil."
Sesi yumuşak çıkmıştı.Ondan hoşlandığımı yeni yeni kabulleniyordum,kimseye söylemeyi de düşünmüyordum.
Arkamdan gelen sesler çoğalınca dikkatimi o tarafa verdim.
"ACİL SEDYE,HASTA BAYILDI!"
Hemşire çok stresli ve korkmuş görünüyordu.Kim bayıldı acaba diye merak ettiğimden o tarafa yürüdüm.
Annem?"ANNE?"
"ANNE!"Bağırışlarım bütün hastaneyi inletmişti.Ben yerdeki anneme koşarken arkamdan açılan kapı sesini duyabildim.Mert çıkamayacağından arkamdakinin Emre olduğunu düşündüm.
Yere annemin yanına çöktüm,ellerimi yüzüne götürecektim ki doktorlardan bazıları beni geride tutmaya çalışıyordu.Emre arkamdan beni kollarıyla sarmış havada tutuyordu.
"Y/N SAKİN OL!"
Ne kadar beni sakinleştirmeye çalışıyorda olsa sesinden onun da sakin olamadığı belli oluyordu.
Yüzüm yanarken (bu sefer soğuktan ya da utandığımdan değildi) Emre'ye döndüm.
Gözümden yaşlar süzülürken "YERDEKİ BENİM ANNEM." dedim.
Emre'nin de gözü dolunca kendimi Emre'ye bıraktım.Annem yerine Emre'ye sarılıyordum,canım acıyordu.
Annemi götürdüler.Emre'ye sarıldığım için nereye götürdüklerini görmedim,arkamızda birinin dikildiğini hissettiğimde Emre'nin omzundan kimin olduğuna bakmak için kafamı kaldırdım.Mert'ti.Bize sert bakışlar atıyor aynı zamanda yerinde duramıyordu.
"Noldu?"
Emre sessizliğin kötü sonuçlara varmaması için konuştu.
"Niye birbirinize sarılıyorsunuz?"
Mert kızgın bir ses tonuyla sordu.
"Şuanda bunun sırası değil."
"Niyeymiş?"
"Mert bunları sonra konuşsak."
"HAYIR."
Bir anda bize bağırmaya başladı.
"Neler olduğunu ŞİMDİ bilmek istiyorum."
"Şimdi"ye baskı yaptığı sorusuna sinir olmuştum.Beni görmüyor muydu?
"Bağırışmaları mı duydun?"
Elimi başıma götürürken sordum.
"Ne bağırışması?"
Yüzü ve sesi bir anda ciddileşti,kızgın yüzü bir anda endişeli bir hâl aldı.
"Şey,bunu özel olarak SONRA anlatırım."
Dedi Emre.Bu sefer "sonra"ya baskı yapılmıştı.Burada ben de onları duyuyordum,farkındalardı değil mi?
"KUSURA BAKMA AMA SENİN ZEYNEP'TEN HOŞLANDIĞINI SANMIŞTIM."
Dedi ve arkasına bakmadan gitti.Seke seke odasına girdi ve kapıyı çarptı.
Emre ile aramızda bir şeyler mi olduğunu düşünüyordu?
Cidden mi.
"Şaka gibi bir çocuk."
"Bizimle dalga geçiyor heralde."
Emre ayağa kalkarken beni de yukarı çekti.
"Benden mi hoşlanıyorsun?"
Hasiktir.
"Zeynep?"
Zeynep şok içinde bir bana bir Emre'ye bakıyordu.
"Sıçtık."
Dedim ve Emre'ye baktım.O da kısık ses tonuyla cevap verdi.
"Hem de nasıl."
"Benimle konuşmayı düşünüyor musunuz?"
"Soruma cevap ver.""Zeynep."
"Evet."Ellerini bilmiyorum der gibi yukarı kaldırdı.Zeynep'in tepkisini merak ediyordu,gözlerinden belliydi.
"Bir şey söyleyecek misin?"
Zeynep hiçbir şey söylemeyince ben araya karıştım.
"Sen bunu biliyor muydun?"
İlk Mert sonra Zeynep,daha da batamazdık.
"Evet,evet ama sana bunu söyleyemezdim biliyorsun- "
Sözümü keserek konuştu.
"Ne demek söyleyemezdim Y/N?"
"Ben senin en yakın arkadaşın değil miyim?""Emre'de benim arkadaşım Zeynep."
"Biraz empati yaparsan sen de anlarsın.""NEDEN HERKES BİR ŞEYLERİ YAPMAM GEREKTİĞİNİ SÖYLEYİP DURUYOR."
"SIKILDIM ARTIK."Sesini yükseltince irkildim.Daha demin annemi yerde gördüm ben,napıyorun burada?
"İLK MERT SONRA DA SEN."
"HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM AMA BEN DE DAYANAMIYORUM ARTIK."Emre'ye baktım 'sorun yok' anlamında başımı salladım.
"Sen de Zeynep'e her şeyi anlat,bilsin."
"Ben annemi bulacağım."Arkamı döndüm ve Zeynep'in bağırmamasını umdum.
Etraf sessiz olunca annemi bulmaya koyuldum.