"Y/N."
"Y/N!"
"KIZIM BAKSANA!""Ha?"
Başımı dalmış olduğum halıdan bana bağıran kişiye kaldırdım.
"Emre?"
"Ama sen nasıl-"Emre'nin arkasında açık duran kapıya baktım.Gözlerim kocaman açıldı,nasıl bu kadar kolay içeri girebilirdi ki?
"Kapım?"
"KAPIM AÇIK EMRE."
"SEN NAPTIN?"Emir kafasını biraz geriye çekti 'nasıl yani' anlamında başını salladı.Ciddi olup olmadığımı anlamaya çalışan mimiklerini yaptı.Şaka yapmadığımı anlayınca elini cebine sokup bir şeyler aradı.En son elinde duran anahtarları salladı.
"Senin evinin."
"Dalga mı geçiyorsun?""Hayır."
"Evimin anahtarının sende ne işi var?"Ellerini telaşlı bir şekilde beline koydu.Etrafta dolandı.
"Sen verdin."
"Acil bir şey olursa diye."Kaşlarımı çattım.
Çattım çünkü hiçbir şey hatırlamıyordum."Cidden bir şey hatırlamıyor musun?"
"Hayır.."
Çaresizdim,belki de Emre benimle dalga geçiyordu.Kim bilir?
"Niye geldin?"
Dedim.Çok telaşlı gözüküyordu,dikkatini dağıtmalıydım.
"Seni kontrol etmek istedim."
"Dalmıştın,niye?"Güldüm.
"Dalmış mıydım?"
"Ne zaman?"Emre daha da telaşlandı.Onun yüzünden artık ben de sakin değildim.
Gerçekten daldığımı ya da neye daldığımı hatırlamıyordum.Bana ne oluyor?"Çok kötü.Hatta felaket."
"Doktorun dediğini ciddiye almamıştım.""Ne?"
"Ne demek istiyorsun?"Boş surat ifadesiyle bana baktı.
—————————————————————————
"MEEEEERRRRRTT!"
"MERHABAAA?"Mert önlüğü ile arkasını döndü.Ciddi surat ifadesi de tersine döndü,o kocaman gülümsemesi benim de gülümsememe sebep oldu.
Koşarak ona yaklaştım,o da elindeki kalem ve not defterini kenara atarak bana doğru koştu.Mert'e sıcak bir kucaklama verdim.
"MERT,KİTAP!"
"NE?"
"KİTABIM NEREDE?"
Mert'in yüzü asıldı.
"Bunun için mi geldin?"
"Eee,şey.Evet?"
Mert birkaç aylığına yani kirasını ödeyebilmek için kafede işe girmişti.Yeşil önlüğü gözlerini öne çıkarmış,zaten kibar olan kişiliğini insanlara gösterince daha da tatlı olmuştu.
Arkasında duran tek kişilik masadan kitabı alıp bana uzattı.Hâlâ asık olan suratına baktım.
"Bir şey mi yaptım?"
"Yaptıysam farketmedim,özür dilerim.""Hayır."
Yüzünü zorla güldürmeye çalıştı.Ne dedim ki ben şimdi?
"Neyse onu bunu boşver,sana bir şey söyleyeceğim."
"Dinliyorum."
"Seni seviyorum."
—————————————————————————
Zeynep yine her zamanki gibi olduğu yerde dikiliyordu.Stresten yediği tırnakları ve kanayan tırnak etleri beni rahatsız etmeye başlamıştı.
"Ya yeter!"
"Beni de geriyorsun Zeynep.""Özür dilerim,özür dilerim."
"Sadece hastaneye geri dönmek istemiyorum."Bunu demesiyle kendimi çok kötü hissettim.
"Onu bunu boşver de sana bir şey söyleyeyim."
Ne söyleyeceğini merak ediyordum.Bu kadar endişeli olmasının sebebini bana söyleyecek sandım.
Yanıldım.
"Neymiş?"
"Emre."
"Nolmuş Emre'ye?"
Ayağa kalktım.Emre'ye bir şey olmadığını umarak toparlandım.
"Seni seviyormuş."
—————————————————————————
Terliyorum.
Nefes alamıyorum.
Ve karanlık.