Zeynep 2 hafta kayıplara karışmıştı.Sonunda ormanda baygın şekilde bulundu,onun için travmatik bir şeydi.Kimin olsa öyle olurdu gerçi.
Zeynep hiç kimseyle konuşmadı.Onu hastaneye kaldırdıklarında kimseyi yanında istemedi,beni bile.
Mert bana çok yardım ediyordu.
Emre hakkında konuşmak istemiyorum,açıkçası ona üzülmekten çok kızgınım çünkü bazı şeyleri Zeynep yatalak olmuşken öğrendim.
Mesela Zeynep'ten hoşlandığını.
"Bir insan neden sevdiği kişiye hemen onu sevdiğini söylemez?"
"Yaşam garantimiz yok sonuçta.""Öyle demesene."
Dedi Emre bana kızarak.
"Emre'ye katılıyorum.Her durumda öyle olmaz."
Mert elleriyle oynamaya başladı.
"Senle konuşmuyorum Saniye."
"Saniye mi?"
"Bunu aştığımızı sanıyordum.""OF!"
"İkinizde aptalın tekisiniz.""Çelik ayna."
"Teşekkürler 3/C'den Emre."
Dedi Mert gülerek.
"Sevmek veya aşk hakkında konuşmak senin için niye bu kadar önemsiz?"
İşte bu sefer Mert ile konuşuyordum.
"Sevmek veya aşk hakkında konuşmak senin için niye bu kadar önemli?"
"Sinirlerimi bozuyorsun."
Ağacın altına piknik yapmak için serdiğimiz hasırdan kalktım.Ellerimi temizlemek amacıyla birbirine sürttüm.
"Rica ederim."
Dedi tatlı gülümsemesiyle.
"Gidiyorum ben,iki aptal başınızın çaresine bakın.Ben Zeynep'imle otururum daha iyi."
"Çok heyecanlanacaktır eminim."
Dedi Emre dalga geçerek.
Gözümü devirip yanlarından ayrıldım.Hastaneye yürüyerek gidebiliyordum,zaten yürümeyi de seviyorum.
Hastaneye vardığımda Zeynep'in olduğu odanın kapısını iki kere tıklatıp içeri girdim.
"Selam nasıl oldun?"
Bütün özgüvensizliğimi öne atarak konuştum,son zamanlarda çokta kendime güvenmiyordum.
"Asıl sen nasılsın?"
Gözlerim kocaman açıldı.
Zeynep bugün tuhaftı.2 hafta kimseyle konuşmadı sonuçta.
"Ama sen."
"Nasıl yani ya?"Zeynep bana gülümsedi.Ellerini iki yana açtı ve 'sarılalım' anlamında salladı.Hemen yanına koştum.
"Sizi çok özledim."
"Biz de seni."
"Eee neler oluyor?"
"Kim moralini bozdu senin?"Elimi enseme atıp kaşıdım,söyleyip söylememek arasında kaldığım bir konuyu düşünüyordum.Biraz riskli.
"Okullar açıldığından beri zorbalar çoğaldı biliyorsun."
"Ayrıca şu sıralar hastaneden çıkamıyorum.""Bir dakika.Zorbalar mı?"
"2 gün içinde hastaneden taburcu olmazsam şerefsizim."Kahkaha attım.
"Merak etme,ben ağızlarının payını veriyorum.Üniversitede de zorba olduğunu öğrenmiş oldum."
"Sen anlat bakalım,niye mutlusun?"Zeynep kaşlarını çattı.
"Şöyle ki,hemşirelerden biri benimle çok iyi ilgileniyor.Her şeyimi ona anlatabiliyorum.Birkaç şeyi onun sayesinde atlattım."
Zeynep adına çok sevinmiştim.
Taa ki..
"Çok tatlı bir adam."
"Ne?"
"Adam mı?""Evet,çükü olanlardan."
"Haha.Çok komikmiş."
Dedim ciddi bir surat ifadesiyle.
"Ayrıca en yakın arkadaşına güvenmiyorsun elin adamına mı güveniyorsun sen?"
"Küstüm."Emre yıkılacak diye düşünmeden edemiyordum.
"Aslına bakarsan ben de çok şey hatırlamıyorum.Kaçırıldım falan."
"Öyle yani.""Bi ara ben de gelirim o zaman."
Dedim ciddiliğimi koruyarak.Sanki her gün yaptığımız aktiviteymiş gibi anlatması biraz komikti ama gülmedim.
"Olur."
Zeynep ciddi değildi,noldu bu kıza şimdi?
Sarhoş gibi konuşuyor.Biraz daha muhabbet ettikten sonra evime döndüm.Zeynep'in bir şeyler yaşadığı belliydi ama üstüne gitmek istemedim zaten yeni yeni düzeliyordu.
Emre ve Mert'e olanları anlattığımda bana inanmadılar.Sanırım mutluluğunun sebebinin bir adam yerine bir köpek olduğunu söylediğim için.Bunu şimdilik sır olarak tutmalıydım.Aksi takdirde Emre ortalığı yıkar.
Eve hem Mert'i hem de Emre'yi çağırdım.Emre'yi çok seviyordum.O benim kardeşim gibiydi ve hep öyle olacak.Onun üzülmesine dayanamam.
Mert ise..
Yani.
Mert işte,bu konu hakkında konuşmayacağım.Hepsini bütün kalbimle seviyorum.Ama bir tanesi kalbime sahip.
Şaka.