Gözleri de çok güzel. Tıpkı zümrüt gibi.
Sabaha doğru işlerini bitirmiş doktor, evine gelmiş ve direkt üzerini değiştirmeye gitmişti.
Danışmanlık işinin öğlene doğru başlaması onun şimdi uyuyabileceği anlamına geliyordu.
Rahat bir şeyler giydikten sonra tuvalete gidip takma gözünü çıkarıp göz yuvasındaki kiri temizledi. Bunları yaparken aynaya bakmıyordu bile.
Bu çirkin halini görmesine gerek yoktu. İşini bitirince gözünü güvenli bir yere kaldırdı ve uyurken göz yuvasını koruması için tıpkı küçükken yaptığı gibi göz bandı taktı.
Bir bardak su aldıktan sonra yatağına yerleşti ve kısa süre içinde uykuya daldı.Danny'den farklı olarak Cathy sadece akşamları uyuyordu. Sabah esneyerek kalktı. Duş alıp saçlarını kuruttu. Kahvaltısını dışarıda yapmaya karar verdi ve bildiği güzel bir kafeye gitti. Masasına sipariş ettiği kahvaltılıklar ve çaylar gelirken o ise Danny'nin davetini düşünüp duruyordu.
Eğer giderse suçluları istediği gibi cezalandırabilirdi ve buna kimse karışamazdı. Bu da tam olarak istediği şeydi.
Danny bu yanını sık sık görmesine rağmen hiçbir zaman onu yargılamamıştı. Evet böyle davranması onun hoşuna gitmezdi ama sanki kendisi çok mükemmelmiş gibi Cathy'i küçümsemezdi. Yapmak istemedi ve hiçbir zaman da yapmadı.
Cathy bunun üzerinde daha fazla düşünmeye gerek olmadığını düşündü. Sıcak ekmekleri gelir gelmez düşüncelerini yemeğine çevirdi.Saat yaklaşık 12.37'ye doğru geldiğinde Danny uyanmıştı bile. Takımını ve önlüğünü giydi, evinden çıktı. Çalıştığı hapishaneye geldiğinde saat 13.03 idi. İçeriye girip Lucy ile biraz sohbet etti. Danny, Lucy ile konuşacak çok fazla bir konu bulamadı çünkü kendisi her zamanki gibi Cathy'i övüp duruyordu. Onun ne kadar mükemmel biri olduğunu ve onun tıpkı pembe bir gül gibi olduğunu söylüyordu. Ve sanki kendisi adeta bir kelebekmiş gibi konuşuyordu.
Bunları yaparken ki kızarması da cabasıydı.
Danny onunla konuşurken ister istemez sıkılıyordu. Lucy'nin Cathy'nin liseden arkadaşı olduğunu biliyordu ama o kadının Cathy'e karşı olan bu takıntısı onu her geçen gün daha da rahatsız ediyordu. Fakat tam olarak onu neden rahatsız ettiğini bilemiyordu. Lucy sadece onun okul arkadaşıydı. Aralarında bir şey olsa bilirdi. Eğer bilmiyorsa bu onu daha da rahatsız ederdi.
Danny sonunda gülümseyerek ''Evet. Gözleri de çok güzel. Tıpkı zümrüt gibi.'' diyerek Lucy'nin gülümsemesini yüzünden atmıştı.
El sallayarak ondan uzaklaştı ve çalışma odasına geldi. Geldiği gibi kapıda kısa bir süre kalması bir oldu. Cathy odasındaki masada oturmuş kahvesini içiyordu. Kapı sesini duyduğunda Cathy gülümseyerek ona döndü.
''Doktor. Sana söylemem gereken bir şey var.'' dedi ve kahvesinden bir yudum daha aldı.
Danny kapıyı kapatıp içeri girerken alaycı bir tonda konuştu. ''Sana da merhaba Cathy.''
Cathy kıkırdadı. ''Ne güzel bir gün değil mi?"
Bir süre sonra Cathy "Her neyse!'' diyerek hızla ayağa kalktı ve Danny ile arasında olan masayı aştı. Danny onun ne yaptığına anlam veremedi. Anlamaz gözlerle ona baktı.
"Cathy?"
Cathy ellerini Danny'nin omuzlarına götürdü. ''Tamam. Geleceğim. Bunun nasıl sonuçlanacağını merak ediyorum." ellerini Danny'nin kravatına götüren Cathy, onu nazikçe düzeltti.
Danny'nin yüzüne yaklaştı. "Seninle akşam birlikte gideriz." gülümseyerek geri çekildi ve odadan kahve fincanını alarak çıktı.Cathy'nin odadan çıkmasıyla Danny'nin yürümek isterken ayağı takılıp düşmesinin arasında toplasanız beş saniye vardı.
Danny aceleyle kalkıp gözlüğünü masasının üstünde bıraktı.
"Ah, neydi bu şimdi?"
Danny ellerini kızaran yanaklarına götürdü. Gözlerini yumdu ve içini çekti.
Yalan yoktu. Hoşuna gitmişti ama bunu kabul etmesi biraz zaman alacaktı.Danny mahkumları teker teker bir odada dinlerken Cathy ve Lucy'de kalan mahkumları kendilerince cezalandırıyorlardı.
Cathy mahkumlara günahlarını teker teker söylemelerini emrederken Lucy'de onu hayran hayran izliyordu.Bugün de diğer günler gibiydi yani. Fakat günler geçtikte hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
__________________________________
Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi şuraya alalım 👉🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙇𝙤𝙤𝙠 𝙄𝙣𝙩𝙤 𝙃𝙚𝙧 𝙀𝙢𝙚𝙧𝙖𝙡𝙙 𝙀𝙮𝙚𝙨 | 𝓓𝓪𝓷𝓷𝔂 𝔁 𝓒𝓪𝓽𝓱𝔂
Fanfiction°~ "Ne de olsa beni olduğum gibi kabul eden ilk kişisin. Yemek yemek seninleyken daha keyifli oluyor." °~ "Sen benim için paha biçilemezsin."