ˢʰᵒᵖᵖⁱⁿᵍ ᵈᵃʸ

5 0 0
                                    

Alışveriş günü

"Bir yere mi gidiyordun doktor?"
Cathy gülerek Danny'e bakıyordu.
"Ah günaydın Cathy. Ben-"
Güneşin Cathy'nin gözlerine yansıyışına bakan Danny cümlesini bitiremedi. Gerçekten birer zümrüt parçası gibi parlıyorlardı.
Cathy elini güneş gelmesin diye uzatırken doktora "Ne diyordun?" diye sordu.
"Ben mi? Hiçbir şey. Sen neden buradasın?"
"Ne kaba! Beni mi kovuyorsun?"
"Hayır kovmuyorum. Eh madem geldin buyur."
Danny eliyle içeriyi göstererek Cathy'e geçmesi için alan tanıdı.
Cathy içeri girdi ve Lucy'e yaptığı şeyleri anlattı.
"...o şuan evde. Onu binaya bir şekilde götürmem lazım."
"Ah niye geldiğin anlaşıldı." diyerek Danny ona yaptığı kahveden uzattı.
Cathy zaten içmiş olmasına rağmen tekrar içti.
"Onu binaya nasıl götürebilirim bilmiyorum. Arabamda yok. Seninkinin de bozuk olduğunu biliyorum ama ne yapacağım hakkında en ufak fikrim yok."
"Ama işkence için her zaman fikirlerin olur değil mi?" dedi Danny imalı bir şekilde.
Cathy yanındaki yastığı Danny'nin bacağına doğru fırlattı.
"Hey!"
"Tamam tamam. Bir arkadaşıma arabasını ödünç alıp alamayacağımı soracağım."
Danny gülümsedi ve kahvesinden bir yudum aldı.
Cathy buna çok sevinmişti. "Gerçekten mi doktor?"
Danny gülümsedi ve işaret parmağını dudaklarına götürdü.
"Artık bana 'doktor' demediğin sürece. Biz kat arkadaşıyız artık. Sadece 'Danny' diyebilirsin."
Cathy gülerek onu taklit etti.
"Peki Doktor Danny."
Danny tuhaf bir şekilde ona baktı ve sonunda kıkırdadı.
"Arkadaşımı arayacağım. Sen keyfine bak."
Cathy başını salladı ve kahvesini içmeye devam etti. Masadaki gazeteye göz gezdirirken kulağını Danny'nin telefon konuşmasına verdi.
Danny telefon başında beklerken karşıdan arkadaşının sesini duydu.
"Ah günaydın Kiyoshi. Acaba arabanı iki günlüğüne alabilir miyim diye soracaktım."
Danny biraz bekledi ve tekrar konuştu.
"Ah şey..." Kahvesini içmekte olan Cathy'e baktı.
"...k-kız arkadaşımla gezmeye gideceğizde. Evet."
Cathy kahvesini püskürttü ve kafasını Danny'e çevirdi. Şaşkınlıkla ona bakarken Danny'nin de kendisi kadar utandığını gördü.
"Anladım. Şimdi mi? Peki, adres..."
Danny kendi evinin adresini ona söylerken Cathy bir bez alıp üstünü sildi. Telefon görüşmesi bittiğinde Danny, Cathy'e döndü.
"Tamam. Ne düşündüğünü biliyorum ama ne yapabilirim aklıma ilk gelen şeyi söyledim.''
Cathy sırıtarak ''Aklında ben mi vardım yani?'' derken Danny'nin saçlarını karıştırdı. ''Son zamanlarda bu kadar sevimli davranmandan tahmin etmiştim doğrusu.''
Danny utanarak ''Se...vimli mi?'' dedi. Kendisini bir kelime ile ifade edecek olsa bu 'çirkin' ya da 'sevimsiz' gibi bir şeyler olurdu.
Hayatı boyunca asla 'sevimli' olduğunu düşünmedi.
Danny kendini toplayarak ''Teşekkür ederim. Bu benim için çok şey ifade ediyor.'' dedi ve elini Cathy'nin omzuna koydu.
Cathy beklediği tepkiyi alamadı ama Danny'i mutlu etmişe benziyordu. Bu yüzden bunun üzerinde çok durmadı.
''Sevindim dok- yani Danny.'' Cathy hafifçe güldü.
Danny ve Cathy yaklaşık on dakika kadar oturup sohbet ettikten sonra kapı çaldı.
Danny kapıyı açtığında telefonda konuştuğu arkadaşı Kiyoshi'yi gördü. Ondan anahtarı aldı ve Cathy'e döndü.
''Gidiyoruz."

Cathy, Danny'e evinin yolunu tarif etti ve kısa süre içinde vardılar.
Arabadan çıkarken Danny konuştu.
"Sakın bana onu halıya saracağımızı söyleme."
Bunu duyan Cathy gülmeden edemedi.
"O aslında aklıma geldi ama çok şüphe çeker. İyisi mi gece olunca çöp poşetine saralım."
Danny ellerini havaya kaldırarak "Tamam. Patron sensin." dedi ve arabaya yaslandı.
Cathy göğsü kabarmış bir şekilde Danny'e baktı.
"Çok sıkıldım. Buradan gidelim."
Birden Danny aklına bir şey gelmiş gibi Cathy'e döndü.
"Ah doğru. Seninle yolda konuşacağımız şeyler var."
Cathy arabaya geri binerken bunun ne olduğunu sordu. Danny arabayı çalıştırdı ve hapishaneye doğru sürdü.
"Binada bize katılacaksan işten ayrılman gerek."
"Oh düşününce mantıklı geldi. Sen çıktın mı peki?"
"Uzun bir süre gelecek kişiler gelmediği için hayır ama eminim ki artık gelmişlerdir. Bugün bende istifamı vereceğim."
Cathy kafasını salladı ve yolu izlemeye döndü.
Hapishaneye vardıklarında ikiside istifalarını verdiler.
İkili akşam olana kadar alışverişe gitmeye karar verdiler. Daha doğrusu Cathy karar verdi.
O kıyafetlere bakarken aldıklarını Danny'e taşıttırıyordu. Danny şikayetçi görünüyor olsa bile yine de onun kıyafetlerini yorumladı.
Yine Cathy seçtiği yüz bininci elbiseyi denemeye giderken Danny boy aynalarının olduğu koltuklarda oturuyordu.
Bir eli çenesinde düşüncelere daldı.
"Danny! Bu nasıl?"
Danny hepsinde olduğu gibi "Harika.", "Güzel.", "Tam olarak senin için tasarlanmış." tarzı cümleler kurarak alışverişin bitmesini istediğini belirtiyordu.
Aldığı son elbise koyu yeşil renkteydi ve Danny dürüstçe onda güzel durduğunu kabul etmişti.
Avmden çıkarken Danny, Cathy'e dönerek "Umarım bu elbiseyi binada giymezsin." deyip onunla şakalaştı.
Cathy elindeki bir iki torbayı sallayarak "Biliyorum biliyorum. Öyle bir yer için fazla gösterişli olurdu." dedi.
Danny kafasını sallayarak elindekileri arabanın bagajına koydu ve Cathy'nin evine sürdü.

Evdeki kurbanı ya da günahkarı ne derseniz deyin, binaya götüreceklerdi.

__________________________________

Temsili fotoğraf 👇🏻

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi şuraya alalım 👉🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi şuraya alalım 👉🏻

𝙇𝙤𝙤𝙠 𝙄𝙣𝙩𝙤 𝙃𝙚𝙧 𝙀𝙢𝙚𝙧𝙖𝙡𝙙 𝙀𝙮𝙚𝙨 | 𝓓𝓪𝓷𝓷𝔂 𝔁 𝓒𝓪𝓽𝓱𝔂 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin