ᴹᵃʸᵇᵉ

7 0 0
                                    

Belki

Cathy kahvaltısını yeni bitirmiş, masayı topluyordu. Kısa süre sonra kapı çaldı. Kadın kapıyı açtığında bir polis ekibi gördü.
"Catherine Ward?"
"Benim. Nasıl yardımcı olabilirim?"
"Günaydın bayan. Bizimle karakola gelmeniz gerekiyor."
"Sebebini öğrenebilir miyim?"
"Hapishaneden arkadaşınız Lucy kayıp. Şüpheli olarak ifade vermeniz gerekiyor."
Cathy başını salladı ve kabanını alarak evden çıktı. Arabaya bindiğinde iki polisin konuşmasını duydu.
"Sende ekiple beraber psikolog Daniel Dickens'ın evine gidip karakola getir. Onunda ifadesi alınacak."
"Emredersiniz baş komiserim."
Cathy'nin bindiği arabaya polislerde bindi ve karakola gittiler.

Cathy ifadesini vermeye giderken diğer ekip Danny'nin evine gitmiş, onu da alıp karakola geliyorlardı.
Kadının ifadesini alacak polis geldi.
"Pekala. Bana arkadaşınız Lucy'i en son ne zaman gördüğünüzü söyleyebilir misiniz?"
"İki gün önce gördüm. Hapishanede ikimizde birlikteydik."
"Peki çıkışta da birlikte miydiniz?"
"Hayır. Doktor Dickens ile birlikteydim."
"Peki sonra kendi evinize mi gittiniz?"
"Hayır. Sonra hapishaneye geri gittim. Onu evine bıraktım ve sonra da kendi evime gittim."
Polis kısa süre içinde soruların şeklini değiştirdi.
"Neden onu evine bıraktınız ki? Kendisi gidemedi mi?"
"Lucy onu evine bıraktığım gün içinde bir mahkumu elinden kaçırdı. O geceleri kısa bir süre daha hapishanede kalıyordu. Ona onunla ilgilenmesini söyledim ama elinden kaçırınca beni aradı."
"Peki size ne söyledi?"
"Mahkumu elinden kaçırdığını tabii ki. O biraz şey..."
"Evet?"
"...yani, her zaman kendini fazla suçlar. O günde benden tonlarca kez özür diledi ve bende kendini daha iyi hissetsin diye eve birlikte yürümeyi teklif ettim."
"Anlıyorum."
Polis elindeki dosyayı bırakıp bir iki kağıt aldı.
"Daniel Dickens isimli şahıs sizin çalıştığınız yerde psikologluk yapıyor değil mi?"
"Yapıyordu evet."
"Peki. Neden ikinizde aynı gün içerisinde hatta aynı saat aralığında istifanızı verip gittiniz?"
"Doktor Dickens bana hapishane yerine özel bir hastanede çalışmak istediğini söylemişti."
"Peki siz niye istifa ettiniz?"
"Bu biraz karışık. İşim sıkıcıydı bu yüzden bir kariyer yapmak istediğime karar verdim. Doktorun istifa etme sebebini duyunca "Oh o zaman beraber istifamızı verelim." dedik ve istifa ettik."
"Tamamdır. Bir soru daha soracağım."
"Elbette."
"Diyelim ki siz istifa etmeye karar verdiğinizde Lucy ortadan kaybolmasaydı, yinede istifa eder miydiniz?"
"Bu istifa konusu beni sürekli seçeneklere sürüklüyordu memur bey. Ama bunu Lucy'e söylemedim."
"Neden?"
"Çünkü ona söyleseydim beni hapishanede kalmam için ikna ederdi. O bana düşkün bir kadın. Bu yüzden onunla bunu paylaşmanın doğru olmayacağını düşündüm."
"Bayan. Lucy'nin nerede olduğuna dair bir fikriniz var mı?"
"Maalesef yok. İşten sonra gittiği bir yer var mı yok mu bilmiyorum."
"İfade vermeye geldiğiniz için teşekkürler. Şurayı imzalayıp Daniel Dickens'ın ifadesi alındıktan sonra gidebilirsiniz. Lütfen o ifadesini verene kadar karakoldan ayrılmayınız."
Kadın başını salladı ve kağıda imzasını attı.
Odadan çıktı ve bir süre oturdu. Daha sonra Danny'i polislerin getirdiğini gördü.
Eğer onunla konuşursa şüpheleri üzerine çekebilirdi o yüzden sadece "Günaydın doktor." deyip el salladı. Danny onu görünce gülümsedi ve az önce Cathy'nin ifadesini verdiği odaya girdi.

"Günaydın Bay Dickens. Şöyle oturun."
Danny gülümseyip oturduktan sonra sorular başladı.
"Lucy'i en son ne zaman gördünüz?"
"İki gün önce iş çıkışında onu Catherine ile konuşurken gördüm."
"Bana biraz o geceden bahseder misiniz?"
"O gece Catherine ile beraber yürümek istedik. Catherine yanıma gelirken Lucy'de hapishaneye geri girmişti. Yürüyüşte pek anormal bir şey yoktu. Gerçi sonra o hapishaneye geri gitmişti ama."
"Anladım. Lucy ve bayan Ward sık sık beraber takılırlar mıydı?"
"Onları her zaman yan yana görüyordum yani evet."
"Peki. Lucy ile sizin aranız nasıldı? Son zamanlarda bir kavga falan oldu mu aranızda?"
"Ah hayır. Biz genelde çok konuşmayız haliyle kavgada etmeyiz. Biz çok yakın değiliz."
"Pekala. Bayan Ward ile aynı anda istifa etme sebebiniz neydi?"
"Mesleğimi yaptığım hapishanede tuhaf bir şey oldu. Bunu gördükten sonra başka bir yerde çalışmak istedim. Bilirsiniz ki hastaneler mesleğimi sürdürmem için daha rahatlar."
"Tanık olduğunuz bu 'tuhaf şey' neydi?"
"Ah, o günün hastaları birden bire bana "Acı çekiyorum!", "Çok korkuyorum!" gibi şeyler söylemeye başladılar. Onlara ne olduğunu sorduklarımda ise kendilerinin kötü adamlar olduklarını söylediler. Bu da beni biraz korkuttu ve istifa etmeye karar verdim."
"Bayan Ward ile aynı anda istifa ettiğinize göre çok yakın olmalısınız değil mi?"
"Yani öyle de denebilir. Birbirimizle çok sohbet ederiz ve beraber zaman geçiririz."
"Anlıyorum. Hastanede yaşadığınız bu tuhaf olayı bayan Ward'a ya da başka birilerine anlattınız mı?"
"Anlatmadım. Catherine bir gardiyandı ve onun hastalarımla olan garip bir ilişkisine tanık olmadım bu yüzden gereksiz yere kimseyi endişelendirmek istemedim."
Polis ifadesinin yazılı olduğu kağıdı ona uzattı.
"Teşekkür ederiz. Şuraya imza atın ve Bayan Ward ile bekleyin lütfen."
"Pekala."
Danny imza atıp Cathy'nin yanına gitti.

"Bunun olacağı belliydi doktor."
Cathy kollarını birbirine bağlayıp Danny'nin oturması için yana kaydı.
"Umarım ağız birliği yaptığımızı düşünmezler."
Danny sadece başını salladı.
Bir süre sonra polis onların yanına geldi.
"İfadelerinizde ters bir şeye rastlamadık. Umalım ki başına kötü bir şey gelmiş olmasın."
Danny elini Cathy'nin omzuna koyarak "Teşekkür ederiz memur bey. En kısa zamanda ortaya çıkar umarım." dedi.
Cathy endişeli görünmeye çalışarak yavaş hareketlerle çantasını aldı.
İkiside karakoldan çıktıklarında Cathy derin bir nefes verdi.
"Bu ne biçim bir sorgu resmen yediklerimi çıkaracaktım."
Danny ona dönüp gülümsedi.
"Tabi. En yakın arkadaşını öldürdükten sonra polisler tarafından sorguya alınınca normaldir."
Birden omzuna gelen darbeyle Danny hafifçe inledi.
"Hey! Sende yardım ettin hatırlatırım."
Danny elini omzuna götürüp konuştu.
"Ve ödül olarak beni yemeğe çıkardın. Değil mi?"
Danny ve Cathy karşıdan karşıya geçtiler.
"Biraz öyle oldu ama-"
Birden Cathy Danny'e döndüğünde onun saçını düzeltip sırıttığını gördü.
"Hadi ama Danny! Sanki senden başkasından yardım isteyebilirmişim gibi."
Danny birden durup işaret parmağını Cathy'nin burnuna dokundurdu.
"İşte bu yüzden her zaman haklıyım." *pıt*
Yanakları kızaran Cathy ondan uzaklaştı.
"Ne yani şimdi de flört mü ediyorsun benimle?"
Danny göz ucuyla Cathy'e baktı. "Belki."
"Belki mi? Nasıl 'belki' ha?!"
"Ah, sakin ol. Sadece dün akşam söylediğin o iki söz için ödül ve ceza veriyordum."
"Ne?" dedi Cathy anlamaz bakışlarla.
İşaret parmağını kaldırdı Danny.
"İlki: Gözümle ilgili kötü şeyler söyledin. Bu yüzden haklı olduğumu sana kabul ettirdim. Bu senin cezandı."
Cathy hışımla yürürken Danny işaret parmağı ile birlikte orta parmağını da kaldırdı.
"İkincisi: Beni olduğum gibi kabul ettiğin için seninle flört ettim. Bu da senin ödülün Catherine Ward."
Cathy ona baktığında Danny ellerini cebine sokmuş, ona bakıyordu. Bunun hakkında konuşmak istemedi ve gözlerini kaçırdı.
"T-Taksi çağıralım."
"Tamam."

__________________________________

"Belki."

AMK ÇOK TATLILAR AAAAAA

Arka sokaklar jenerik müziğide tam sorgu müziği oldu WĞCÖWŞFÖWLDÖWLSŞWŞSÖQ

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi şuraya alalım 👉🏻

𝙇𝙤𝙤𝙠 𝙄𝙣𝙩𝙤 𝙃𝙚𝙧 𝙀𝙢𝙚𝙧𝙖𝙡𝙙 𝙀𝙮𝙚𝙨 | 𝓓𝓪𝓷𝓷𝔂 𝔁 𝓒𝓪𝓽𝓱𝔂 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin