Kurbanını seç
Danny akşama kadar bir sürü mahkumun sorunlarını dinledi. Tuhaf bir şekilde hepsi acı çektiklerini ve korktuklarını söylüyorlardı. Ama Danny nedenini soramadan mahkumlar bağırıp kendilerinin kötü adamlar olduklarını defalarca kez söyleyip duruyorlardı.
Danny bu durumu garipsedi. Cathy'nin Lucy'nin yanından ayrılmasını fırsat bilen Danny onun yanına gitti.
"Lucy, konuşabilir miyiz?"
Lucy "Doktor Dickens. Tabi." diyerek teklifi kabul etti.
Sessiz bir yere geçtikten sonra Danny direkt konuya girdi.
"Az önceki hasta çok korkmuş görünüyordu değil mi? Neden biliyor musun?"
"K-Kim bilir? Davranışları tuhaftı. Bu yüzden onu muayene etmeniz istendi."
"Anlıyorum. Sorgumu değiştireceğim."
Lucy tam gitmeye yeltenirken Danny onu demir kapı ile arasına aldı.
"Söylesene."
Onun suratına iyice yaklaştı. Gözlerinin içi titriyordu adeta.
"Neden kan ve ceset gibi kokuyorsun?"
Lucy'nin gözleri genişledi. "Ben...ben-"
Ani bir şekilde kendini yerde buldu. Danny onu sertçe yere doğru itmişti.
"Şanslısın ki müdür falan değilim. Yoksa çoktan bu aptal oyununuzu bebek evinde oynardınız. Hareketlerinize dikkat edin. Hem sen hem de Cathy."
Bulundukları yerden ayrıldı Danny. Kısa süre geçmeden de Lucy kalkıp gitti. Alnından resmen soğuk terler dökülüyordu.
Danny'nin yüzünde 'biliyordum.' der gibi bir ifade vardı.
Odasının kapısını kilitledi ve anahtarı teslim etti.
Bu olayı kurcalamamaya karar verdi. Ne de olsa o bir danışmandı, dedektif değil.Cathy Lucy ile dışarı çıktı. Danny yüzünü karşıya dönmüş bir şekilde onu bekliyordu.
Lucy merakla karışık kıskançlıkla "Bir yere mi gideceksiniz? Nereye?" gibi sorular sordu.
Cathy ise "Bilmem. Belki de beni randevuya çıkaracaktır." diye Lucy ile şakalaştı. Lucy'nin yüzündeki şaşırmış ifadeyi görmek onu çok güldürüyordu.
"Şaka şaka. Yürüyüşe çıkıyoruz."
"Bende gelebilir miyim? Yani sakıncası yoksa. Ha Cathy?"
Cathy direkt "Hayır." dedi. "Hem senden mahkum 42 ile ilgilenmeni istemiştim değil mi?"
Lucy'nin gözleri genişledi ve kafasını salladı.
"Doğru! Söz veriyorum onunla çok yakından ilgileneceğim!"
Cathy gülümseyerek "Hadi göreyim seni." dedi ve Lucy'den uzaklaştı.
Danny yanına yaklaşan adımları duyunca kafasını Cathy'e çevirdi. Hala birkaç saat önce yaşanan olayın garipliği ve çekingenliği vardı.
Cathy üstünü iliklerken Danny'e sordu. "Ne zamandır bekliyorsun? Umarım çok bekletmemişimdir."
Danny cevap vermemişti. Hatta onu duymamıştı bile. Tüm gün istemsizce onun ona çok yakın olduğu hakkında düşünüp duruyordu. Bu nedenle dalıp gidiyordu.
"Doktor? Doktor!"
Cathy'nin bağırmasıyla kendisine gelen Danny hemen ona döndü. "Efendim! Ne oldu?"
"Ne zamandır beni bekledin diye sordum."
Danny boğazını temizledi.
"Ah evet. Kadınlar bekletilmez beklenir. Sadece bunu bilsen yeter." dedi elini ensesine götürüp.
Cathy koca bir kahkaha attıktan sonra çantasından suyuna uzandı. Anlaşılan uzun bir süre beklemişti.
"Demek öyle."
Cathy su içerken Danny ona "Eminsin değil mi?" diye sordu.
Cathy ona bakarken Danny adımlarını yavaşlattı. "Gerçekten gelmek istiyor musun?"
Cathy arkasını dönüp ona baktı.
"Şaka yapar gibi bir halim yok doktor. Neden böyle davranıyorsun birden bire?"
Danny gözlerini ondan ayırdı.
"Bir gün içerisinde karar vermen harika. Ama bilemiyorum."
Cathy Danny'nin ifadelerini izlerken birden sırıttı.
"Tamam tamam. Beni bu kadar önemsediğini bilmiyordum!"
Danny yüzünü aniden Cathy'e çevirdi.
"Elbette önemseyeceğim. Sen benim arkadaşımsın."
Cathy gülerek "Ah iyi o zaman. Canım arkadaşım benim." dedi ve eliyle Danny'nin omzuna peş peşe dokunup yürümeye devam etti.
Danny ise hafifçe gülerek Cathy'nin hızına yetişti.
Binaya geldiklerinde Danny ona yolu gösterdi. Kilisedeki sıralarda oturan ikili Gray'i beklemeye başladı.Gray geldiğinde karşısında Danny ile birlikte oturan Cathy'i gördü.
"Merhaba Cathy. Nasılsın?"
"Gayet iyiyim."
Rahip memnun bir şekilde başını salladı.
"Geldiğin için teşekkürlerimi sunarım Cathy."
Rahip onlara arkasını döndü.
"Burada bulunman harika. Peki, ilk kurbanının kim olacağına karar verdin mi?"
"Oh o konu. Daha değil."
Rahip ona dönüp İncil'ini açtı.
"Kararını verip onu katına getirdiğinde geri gel. Gidebilirsin."
Rahip Cathy'nin bir şey söylemesine izin vermeden gitti.
Danny onun yanına gitti.
"Hadi gidelim."
Cathy garip bir şekilde Danny'e baktı.
"Sen kalmıyor musun?"
"Hayır. Bugün işim yok. Hadi gidelim."
"Ah peki."Cathy ve Danny binanın dışına çıktıklar ve boş bir caddede yürüdüler. Birden yakınlarındaki telefon kulübesinde bir telefon çalmaya başladı. Danny ve Cathy birbirlerine bakıp kulübeye gittiler.
Cathy telefonu açar açmaz telaşlı bir ses duydu.
"A-Alo? Cathy orada mı? Ben...ben"
"Lucy? Ne oldu?"
Telefondakinin Lucy olduğunu anlayan Danny gözlerini devirerek kulübeden çıktı.
Lucy konuşmaya devam etti.
"Ben özür dilerim! Çok büyük bir hata yaptım!"__________________________________
Neden Cathy Rahip ile konuşurken sanki Danny'nin kız arkadaşını babasıyla tanıştırmaya getirmiş gibi hissettim PWDMWKDMQMDMQLSKQL
Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi şuraya alalım 👉🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙇𝙤𝙤𝙠 𝙄𝙣𝙩𝙤 𝙃𝙚𝙧 𝙀𝙢𝙚𝙧𝙖𝙡𝙙 𝙀𝙮𝙚𝙨 | 𝓓𝓪𝓷𝓷𝔂 𝔁 𝓒𝓪𝓽𝓱𝔂
Fanfiction°~ "Ne de olsa beni olduğum gibi kabul eden ilk kişisin. Yemek yemek seninleyken daha keyifli oluyor." °~ "Sen benim için paha biçilemezsin."