𝙇𝙤𝙤𝙠 𝙄𝙣𝙩𝙤 𝙃𝙚𝙧 𝙀𝙢𝙚𝙧𝙖𝙡𝙙 𝙀𝙮𝙚𝙨 | 𝓓𝓪𝓷𝓷𝔂 𝔁 𝓒𝓪𝓽𝓱𝔂

ᴵ ʷᵃⁿᵗ ᵐʸ ᵐᵒᵗʰᵉʳ

Annemi istiyorum

Danny gözlerini Cathy'e çevirdiğinde onun kızaran yanaklarını ve kendisinden kaçırdığı gözlerini gördü.
"Sen...ne dedin?"
Cathy yüzünü elleriyle kapatarak "Ne dediysem o işte. Tekrar söylettirme." dedi utançla karışık heyecanla.
Buna karşılık Danny gülümsedi. Yemekleri gelen ikilinin dikkatleri tamamen önündekilere yönelmişti.
Yemeğe başlamadan önce Danny ona "Tuhaf bir şekilde insanları hem üzüp hem de mutlu edebiliyorsun. Sen çok farklı birisin Cathy." dedi ve çatal bıçağını eline aldı.
Cathy o bunu söylediğinde elindeki bıçak kayıp düştü. Garson yenisini getirmek için gittiğinde Cathy gülümseyen Danny'e baktı. İtiraf etmek istemese de çok heyecanlanmıştı.
Evet insanlar tarafından yargılanmanın nasıl bir şey olduğunu çok iyi biliyordu bu yüzden Danny'i kimsenin yargılamasını istemiyordu. O buradayken olmazdı.
Cathy iç çekip yemeğine döndü. İkisi yarın gelecek kurbanları için planlarını paylaşıyorlardı. Elbette etraftaki insanlar bunu duymasınlar diye ses tonlarını stabil tutuyorlardı.
"Aslında çok bir şey yapmayacağım. O kişi her kimse gözlerini alıp öldüreceğim. Senin gibi fazladan planlarım yok."
Cathy Danny'i dinlediğinde onun ne kadar basit olduğunu düşündü. Anlaşılıyordu ki eğlenmeyi bilmiyordu.
"Oh, benim yapacak bir sürü şeyim var. Elektrikli sandalyem, gaz odam, hatta seyircilerin bile ona ne olacağını karar verecek türden bir sistemim var."
Danny peçeteye uzanırken konuştu.
"Eğer elinden kaçarsa pek eğlenceli olmaz senin için değil mi Cathy?"
Cathy iki elini yumruk yaparak Danny'i tehdit edercesine konuştu. "Bunun şakası bile olmaz. Bir daha böyle şeyler söyleme. Hem kaçamaz."
Cathy hesabı istemek için garsona haber verdi
Garson gidince sözüne devam etti.
"Benim katım çok aşamalıdır Danny. Kaçması benim ölüp gitmem kadar imkansız bir şeydir. Bu da aklında bulunsun lütfen."
Danny sadece başını salladı.
Hesap gelince Cathy adeta bir material girl gibi hesabı ödedi ve Danny'nin koluna girerek beraber restorandan çıktılar.
Birden koluna giren Cathy'e karşılık Danny çekinse de bozuntuya vermedi.
"Hesabı bölüşerek ödeyebilirdik biliyorsun."
Cathy çantasının sapını düşen omzundan kaldırırken "Neden bununla uğraşalım? Yeterince param var." dedi.
Bunun üzerine Danny gülümseyerek "Bir dahakine ben öderim." dedi ve sonra Cathy'e arabanın kapısını açarken konuştu.
"Ne de olsa beni olduğum gibi kabul eden ilk kişisin. Yemek yemek seninleyken daha keyifli oluyor."
Cathy arabaya binmeden onunla bir süre bakıştı. Sokak lambasına konan karganın sesi dikkatlerini dağıtmış, kendilerini istemsizce koltuklarına oturtmuştu.
Danny hafifçe öksürdü ve Cathy'e döndü.
"Seni evine bırakayım."
Cathy başını salladı ve camdan dışarıyı seyretmeye başladı. Danny'nin gülümsemesini göremedi ama ona baktığını hissediyordu.
Arabanın motorunu çalıştıran Danny, Cathy'nin evine sürdü.
Cathy yol boyunca Danny'e yemekte söylediği şeyleri düşünüp hem kendine kızıyor hem de utancından yerin dibine giriyordu.
Evet Danny gerçekten çekici bir adamdı ve onunla bir sürü kadın çıkardı ama bu şimdi mi onu rahatsız etmişti?
Kadın gözlerini yerden ayırıp gökyüzüne baktı. 'Keşke öyle demeseydim.' diye düşündü. Ama bir kere söylemişti ve onu geri alamazdı. Danny'e baktığında onun çok sakin bir şekilde arabayı kullandığını gördü.
'Belki de o kadar üzülmemiştir. Hem kendimi açıp onu kabul ettiğimi söyledim. Ah o iyi olacak.'
Yolculuk sona erdi ve Cathy arabadan inmeden önce Danny'e teşekkür etti.
"Bugün yaptığın her şey için teşekkür ederim. Yarın görüşürüz."
"Elbette. Görüşürüz."
Cathy arabanın kapısını kapatmadan önce Danny'e gülümsedi ve evine girdi.
Parmaklarını hafifçe ovuşturan Danny'de kendi evine gitti.

Cathy üstünü değiştirirken kendi kendine konuşuyordu.
"Aptal Cathy! Ne diye ona salak saçma şeyler söylüyorsun? Gözün olmadığı için hiçbir kadın sana yaklaşmazmış! Ah aptal kafam!"
Yatağa asla sinirli girmeyin derler.
Ve Cathy isimli bir kadın bunu asla umursamaz.

Sonunda evine gelen Danny bir bardak su içti ve üzerini değiştirdi. Normal gece rutinini uyguladı ama bugün, bu gece bu rutine yeni bir şey eklenecekti: ağlamak.
Herkes tarafından hor görülen, sırf gözü olmadığı için annesine "Nasıl onun gibi bir şeyi doğurdun?" şeklinde sorulan sorulardan ve annesini odada kendisini asmış bir şekilde bulduktan uzun zaman sonra, evet tüm bunlardan sonra birisi gerçekten onu önemsemişti.
"Anne..."
İlk defa birisi ona 'sevimli' demişti.
İlk defa birisine yardım ettiğinde onun gözlerindeki mutluluğu görmüştü.
Danny'nin gözyaşları yastığını ıslatıyordu. İnlemeleri artıkça doğruldu ve bu ağlamalar hıçkırıklara dönüştü.
"Özür dilerim...hepsi benim suçum."
Ne kadar yıl geçerse geçsin, Danny her zaman annesinin ölümünden kendisini sorumlu tutacaktı. Eğer sağ gözü olsaydı o intihar etmezdi.
Sağ gözünün yuvasından akan gözyaşlarının her biri yanaklarından hızlıca süzülüyordu.
Biraz zaman geçince Danny yüzünü yıkadı ve odasına geri gitti.
Yatağına uzandı ve uyumaya çalıştı.
Saatlerce yatakta dönüp durdu ve sonunda uyumayı başardı.
Rüyasında annesinin şu an ki haline uyuması için ona masal okuduğunu gördü. Ona sarılmak istedi ama kıpırdayamadı. Annesi bu çabasını fark edip saçlarını okşamıştı. Kitabı yatağa bırakıp odadan gitmişti.
Danny gözleriyle onu takip etti ama hareket edemedikten sonra bu işe yaramazdı. "Anne." demeye çalışıyordu ama sesi çıkmıyordu.
Ve evet.
Tahmin ettiğiniz gibi sabah uyandığında yastığı yine ıslaktı.

__________________________________

Dostum sadece Danny'nin gecenin birinde "Anne..." diye ağlamasını hayal et. Duygusal hasar +100
Müzik muhtemelen yetmedi ama o an ki duyguyu yaşamanız adına lütfen Danny kendi evine gittiğinde şarkının But I crumble completely when you cry kısmının bir beş saniye falan önceki kısmıyla okuyun. İnanın verdiği his daha farklı oluyor.

__________________________________

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi şuraya alalım 👉🏻