Kabus

180 66 17
                                    


"Merhabalar sevgili okuyucularım. Umarım başlangıcı seversiniz.
Bu bölüm kısa oldu çünkü genç kızımız kabus görüyor.
Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Seviliyorsunuz ❤️"

Sonunda okulda bitti. Son dersimiz felsefeydi,. Bu dersi sevmediğimiz için Efsun'la birlikte zil çalana kadar uyumuştuk.

Efsun "tatlım hadi gidelim" dediğinde ona uyup eşyalarımı toplayıp çantama koydum ve  okuldan çıktık.

Boş sokakta Efsun'la sohpet ediyorduk taki Efsun'la ayrılana dek. Efsun'la vedalaştığımda birbirimizden ayrıldık. Efsunun evi daha yakın olduğu için önce o benden ayrılmıştı.

Çok geçmeden bende evimin önüne geldim. evimi çok seviyordum en güzel yanıda kocaman bahçesi ve iki katlı olması.

Tam kapıyı çalacaktımki kapının Aralık olduğunu gördüm.

"Ah anne kapıyı açıkmı bıraktın"  diye kendime söylenip içeriye girdim.

Girmem ile karşımdaki manzarayla dona kaldım. Yerde kanlar içinde yatan annem ve babam vardı. Beyaz zemin hep kan içindeydi yavaş adımlarla annemin yanına gidip diz çöktüm ve elimi annemin yanağına koydum.

çok soğuktu her ikisinin bedenleri çok soğuktu.
Bu neydi nasıl olurdu.
Ağlıyordum.

Gözümden bir yaş aktığında " anne, baba neden kıpırdamıyor'sunuz " diyip hıçkırıklarla ağlamaya başladım.

Zar güçle Sırt çantamı alıp içinden telefonumu çıkardım ve Efsunu aradım.

Efsun telefona cevap verdiğinde hemen konuşmaya başladım.

"Ef-efsun" dedim hıçkırarak.

Efsun " Sen ağlıyor'musun" dediğinde konuşmadım.

"Azra sen iyimisin"

"Hayır"

"Tamam sakinleş ve anlat "dediğinde sakinleşmeye çalıştım.

"Eve geldiğimde annemle babamı yerde kanlar içinde buldum "

"Ne!"

"Korkuyorum"

"Bak ben ambulansa haber veriyorum ve senin yanına geliyorum tamamı " dediğinde onun görmeyeceğini bilsemde başımı salladım.

"Tamam " diyip telefonu kapattım.

Bir süre sonra evimin önünde bir taksi ve iki tane ambulansa durdu.

Taksiden Efsun çıkıp yanıma geldi ve bana sıkıca sarıldı. Her iki Ambulanstan birkaç kişi inip sedyeleri getirdiler. Annemle babamı sedyelere bindirip evden çıktılar.

Efsun  benden ayrılıp elini avuclarımın arasına aldı.

"canım benim ağlama" dediğinde ben hıçkırıklarla ağlıyordum. Efsununda ağzında bir hıçkırık kaçtığında ona baktım, ağlıyordu.

Efsun kendisini toparlayıp beni ayağa kaldırdı ve elimden tutup annemin olduğu ambulansa bindirdi.

"Sen annenin yanında kal  bende babanın yanına gidiyorum  "  dedi  ve yanımdan ayrıldı.

Hastaneye vardığımızda direk annemle babamı ameliyathaneye aldılar. Efsun yanıma gelip kolumdan tutu ve beni mavi koltuklardan birine oturturdu kendiside yanıma gelip oturdu. Başımı Efsunun omuzuna koyup ağladım.

"Efsun korkuyorum. Ya o ameliyathaneden çıkmasalar"dedim hıçkırarak.

"Korkma onlara birşey olmayacak anlıyormusun "  dedi ama ben korkuyordum.

"Azra!" Diye bağıran zeynep yenge yanımıza geldi. Zeynep yenge Efsunun annesi oluyordu. Hıçkırıklarla Zeynep yengeye sarıldım.

Bir buçuk saat geçti ve hayla içeriden bir ses yok. Bir buçuk saatte ağlıyordum Zeynep yenge ve efsun ne kadar bana yemek yememi söylesede ben yemiyordum. Ailem nurdan sağ çıkana kadar ben birşey yemiyeceğim.

Ameliyathanenin kapısı açıldığında içinden doktur çıktı. Hemen dokturun yanına gittim.

"Ailem nasıl" dediğimde doktur yüzünü düşürüp.

"Üzgünüz  elimizden geleni yaptık ama ikisinide kurtaramadık" dediğinde başımdan kaynar sular döküldü.

Hayır bu olamaz onları kay bedemem. Doktur "başınız sağolsun" diyip yanımızdan gitti.

"Hayır bu olamaz onları kaybedemem onlar benim tek varlığım beni bırakıp gidemezler " diyip kendimi yere bıraktım.
Efsun yanıma gelip bana sarıldı ikimizde çok fena ağlıyorduk.

Ameliyathanenin kapısı tekrar açıldığında bu sefer içinden annem ve babam çıktı. İkisininde üstü beyaz çarşafla örtuluydu.

"Anne " diyip annemin yanına gittim ve yüzündeki çarşafı biraz indirdim. Yüzü beyazlara bürünmüştü.

"Anne uyan hadi " diyip annemi sarkıtım ama uyanmıyordu.
Bu sefer babamın yanına gittim. Onunda aynı şekilde yüzünü açtım.

"Baba ben daha 14 yaşındayım beni kimsesiz bırakmayın hadi kalkın ve evimize gidelim. Baba bugün benim fizik ödevim var bana yardım etmiyecekmisin." Diyip başımı babamın çıplak göğüsüne koydum.

"Efendim izin verirseniz işimizi yapalım" hemşire konuştuğunda geri çekildim.
çıplak zemine diz çöktüm ve  hıçkırıklarla ağlamaya başladım. Efsunla Zeynep yenge beni kollarımdan tutup koltuklardan birine oturturdu.

Ailemi götürüyorlardı hayır buna izin veremem onlar benim için çok özeller.

Hemen oturduğum yerden kalktım ve hemşirelerin peşinden koşmaya başladım. Arkamda Zeynep yenge ve Efsun bana bağırsalarda umursamadım.

"Götürmeyin, onlar orda üşürler lütfen durun" diye isyan ediyordum. Başıma kötü bir ağrı girdiğinde durdum ve etrafa baktım Efsun bana bir şeyler demeye çalışıyorlardu ama ben anlamıyordum sesi karışık çıkıyordu başım dönüyordu.

Gözlerim yavaştan kapanıyordu.
Yere düştüm.

"Hayır şimdi sırası değil Azra hadi kalk" diyip gözümü açmaya çalıştım ama olmuyordu. Ailemin yanında olmam gerekiyordu ama ben yerdeydim.

DİĞER YANIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin