~27. bölüm~

18 14 0
                                    


"Ah! Yeter be, haydi kalk" gözlerimi Efsunun delice bağırışı yüzünden açtım.
Yerimde biraz kıpırdanıp uyku tulumundan çıktım.

Güneşin parlak ışığı çadırı dolduruyoru. "Hımmm" diyip kollarımı iki yana açtım.

"Sonunda uyandın" Efsunu sesini duyduğumda ona döndüm. "Sen ne zaman  uyandın" dedim uykulu sesimle.

"Ben çoktan uyandım. Hadi kalk, giyin kahvaltıya geç kalıcağız, ben seni seçtiğim çardakta bekliyorum" Efsun eliyle uzaktan bir öpücük yollayıp çadırdan çıktı.

Küçük bavulumu açıp içinden siyah askılı kısa tulumumu çıkarttım ve oyalanmadan üstüme geçirdim.
Tulum kalçalarımı gösterecek şekilde kısaydı. Saçlarımıda gelişi güzel tarayıp omuzlarımdan sarkıttım.

Etrafı toparlayıp spor ayakkabımı giydim ve çadırdan çıktım.

Çardaklara doğru yürüdüğümde "Azra, buraya gel" diye Efsunun sesini duymamla o tarafa yöneldim.

Efsun Demirleri toplamış hepsine çay dolduruyordu.
Gözüm Demire kaydığında bedenimi süzdü. Çenesindeki kaslar sanki gerilmişti.

Efsun kolumdan tutup beni Demirin yanına oturtturdu ve kendiside Fıratın yanına oturudu.

Sakince yemek yemeye başladığımız sırada masada olan telefonum çalmaya başladı.
Ekrana ilk Demir bakmıştı.
Yüzu sinirli bir hal aldığında bende arayan kişiye baktım.
Ekranda 'Toprak' yazıyordu.

Telefonu kaptıp sessize aldım.
Demire bakmadanda kahvaltımı etmeye başladım.

Telefonum titrediğinde Demir bu sefer eline  alıp gelen bildirime baktı.
Tekrar yüzü sinirli bir hal aldığında elimle telfonu tutup aldım.

'Göl kenarına gel' diyerek Toprak bir mesaj yazmıştı.

Masadan kalkıp "geliyorum"dedim ve yanlarından ayrıldım.

Mesaj yerine girip sinrle Toprağ yazmaya başladım.

"Müsait değilim" diyerek gönderme tuşuna bastım.

Anında gördü ve yazmaya başladı.

'konuşacaklarım var ve derhal geliyorsun'

"Gelmiyorum, ne konuşacaksan burda söyle" diyerek gönderdim.

'Delirtme beni gel diyorum'
Gitmeyecektim tabi.

"Gelmiyorum, işim var müsait değilim. Hem gelmek zorunda değilim"

'Peki seni şimdi rahat bırakıyorum ama peşini bırakmayacağım illaki konuşacağız '  görüldü atıp çadırın önüne geldim.

"O iblisle görüşmeyeceksin" arkamda Demirin sesi geldiğinde yerimde irkilip ona döndüm.

"Görüşmeyeceğim zaten " dedim daha sakin bir sesle.

Demir gelip tam önümde durup. "Şimdi çadıra gir ve o bacaklarını kapat" dediğinde etrafa bakıyorudu.

"Anlamadım" sabır diler bir nefes bırakıp. "Giydiğin boktan bir elbise, çok açık" dedi bedenimi süzerek.

"Çıkartmassam nolur hem çokta yakışmış"

"Evet çok yakışmış, ama burda benden başka fazla erkek var ve çıkartmasan ben çıkartırım inan bunu yaparım. Şimdi içeri gir" Demir konuşmasını birtirdiğinde pes edip ofladım ve hızla çadıra girdim.

Demirin arkamdan "oflama" dediğini duysamda cevap vermedim.

Bavuldan çıkarttığım siyah bol pantolunu ve krem renkli olan askılı dar crop üstüme geçirdim.

DİĞER YANIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin