~4~

4 0 0
                                    

"Hatırlıyor musunuz bir keresinde havuzdayken Kaan ve Yiğit boğuşmuştu. Yiğit harbi harbi boğuluyordu. Sonra Kaan bunu havuzdan çıkarıp tokatlamaya başlamıştı. 'Kalk lan kalk numara yapma' diyordu."

Hepimiz kahkahalarla gülmeye başladık. Gerçekten o gün çok komik geçmişti.

Yağız'ın cümlesini Kaan devam ettirdi. "Yiğit'in gerçekten boğulduğunu fark edince nasıl panik yapmıştım ama. En sonunda öyle bir vurmuştum ki uyandığında kulak çınlamasından üç gün boyunca yarı duyuyor yarı duymuyor gezmişti."

Gülüştük.

"Peki şeye ne demeli? Ahu'yla Elif çanta kavgası yapmıştı,"

Ege daha cümlesini devam ettirmeden gülmeye başlamıştık.

"Yok o pembe çanta kötüymüş mavi daha iyiymiş de birbirinize girmiştiniz. Bir gün konuşmamıştınız."

"O değil çantayı kim almıştı?"diye sordu Yağız.

"Satıcı adam ikisine de satmadı."

Gülüştük.

"Bir kere de Ahmet'le Yağız kavga etmişti. Hatta böyle ağız dalaşı da değil birbirlerine kafa göz girmişlerdi,"dedi Ahu.

"Evet evet. Hatırlıyorum ben. Sırf babaları onlara ortak ev alacakları için. 'Ben seninle oturmam' demişti Ahmet. Yağız da 'Asıl ben seninle oturmam. Sen kimsin ki?' falan demişti. Ahmet sinirlenip küfür etmişti sonra dövüşmüşlerdi."diye devam ettirdim.

Ahmet güldü. "Kaşımda hala izi var o yumruğunun."diyip yara izini gösterdi.

Gülüştük.

"Toyduk oğlum ne sanki? Şimdi olsa seve seve."

"Eyvallah kardeşim benim."

İçeceklerimizi yudumladık.

Eylül birden bağırıp "Aaa aklıma ne geldi! Bir kere de Deniz'le sizi tepede korkutmuştuk. Hatırlıyor musun kanka?"

Düşündüm biraz.

"Lan evet ya!" Güldüm. "Onu unutmak ne mümkün? Gece hepimiz tepede buluşmak için sözleşmiştik. Siz hepiniz gittiniz biz de Eylül'le sonradan gelmiştik. Yüzümüzde maskeler vardı. Bir de siyah gecelik bulmuştuk. Onlarla sizi korkutmuştuk. Ahmet böyle kadın gibi çığlık atmıştı,"

Kahkahalara boğulduk. Çünkü o çığlık hiçbirimizin kulağından gitmiyordu.

"Ege'yle Kaan birbirine yapışmış bağırıyorlardı, Ahu'da Yiğit'in üstüne çıkmıştı. Biz bir bağırdık hepiniz denize düştünüz uçurumdan. Sonra flaşları açıp kendimizi gösterdik. Oğlum o zaman ne sövmüştünüz la. Bir hafta bizimle konuşmadınız, bir şey yapmadınız."

Gülüştük.

"Öyle tabi kızım. Aklımızı almıştınız. Önceki gece de cinli minli bir oyun oynamıştık ondan çok korkmuştum ben."dedi Yağız.

"Haa demek ondan o kadar tepki verdiniz."

Katıla katıla güldüm. İçeceğimden bir yudum aldım.

"Peki Ahu'nun bir kere regl olup kaplan kesildiği günü hatırlıyor musunuz?"diye sordu Yiğit. "Ben şahsen o günden sonra 'Ahu'yu bacım biliyorum' falan diye geziyordum."

Elif ona doğru eğilip şımarık bir şekilde "Peki şimdi?"diye sordu.

Yiğit'le Ahu göz göze geldi. İkisi de birbirine bakıp iç çekti.

"Kız regl olmuş, yüzü sivilceli, azıcık kilo almış, gergin, sinirli. Yanımıza gelmişti ağır abi gibi oturdu. Eylül niye şort giymediğini sormuştu. Bak çok iyi hatırlıyorum Ahu'nun ilk kez orada küfür ettiğini duydum. 'Sana ne yarram' demişti,"

AKŞAM GÜNEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin