001

957 72 55
                                    

Bugün gene bir konserim vardı. Ve gene içimi yiyip bitiren o his
Sanki kötü bir şeyler olacak ve bu kötü şeyler bana büyük yaralar açacak gibi hissediyordum...

Böyle olduğunda ya konser alanında ki insanlar sorun çıkarıyordu. Ya da menejerim.

Menejerim ile anlaşan bir tip değilim yapmak istemediğim her şeyi yaptırırdı.

Saat 20.00 gösterdiğinde yavaş yavaş sahneye çıkmam gerektiğini anladım.
Gene milyonlarca ses bir olmuş ismimi haykırıyordu.

Sahneye çıktım her yerde pankartlar, göz alıcı ışıklar ve bağırış sesleri artık alışmıştım hayatımın tamamı müzik olmuştu.

Gerçi buna hayat denirse evet müziği seviyorum ama artık kendi hayatımı yaşamak istiyorum ve bu benim için zor olacağa benziyor...

Konser gayet güzel geçmişti tabi bu sadece beni dinlemeye gelen insanlara güzeldi.
Ben gene menejerimle ve şirket sayesinde nefes dahi alamıyordum.

"Neden ceketini çıkarttın"
"Neden bağırdın"
"Neden fotoğraf çekindin"

Menejerim gene sorularını sıralamıştı. Bu sefer kendimi tutamadım artık dayanılmaz bir hale geliyordu.

"Peki öyleyse ben bırakıyorum, sizin saçma kurallarınız yüzünden özel hayatım diye bir şeyim kalmadı
Herşeyime kadar veren siz oldunuz"

Menejerimin ağzına sözlerini tıkadım ve oradan hızlıca çıktım.
evime geçmiştim. Bir süreliğine bir geziye çıkmaya karar verdim.
Kamp çantalarım vardı onları hazırladım ve yola koyuldum.
En sonunda şehirden uzakta bir yer keşfettim.

Etraf kap kara olduğundan hiç bir şey göremiyordum sabaha kadar arada vakit geçirmenin daha uygun olduğunu kendimce uygun gördüm.

Güneş ışığı gözlerimin açılması için çabalarken etraftaki kuşlarda uyanmam için çabalıyor gibiydi.

Her yerim tutulmuştu.
Telefonu elime aldığımde bir sürü arama ve mesaj vardı.
Tahmin ettiğiniz gibi hepside benim canım menejerimdendi.
Ben gittiğim için oda işini kaybedecekti. Artık bunları umursamayı bıraktım.

Arabadan indim etrafta gezindim
Şuan iliklerime kadar özgür olduğumu hissettim bu hissi ilk defa yaşıyordum...

25 senelik hayatımda huzurlu gün geçirdiğimi hatırlamıyordum bile ama şuan kimse bana karışmayacaktı "neden,sen kimsin, bunu yapamazsın"
Demeyecekti.

Güzel havayı içime çektim. Gök yüzüne baktım ve sonunda anladım ben özgürdüm...

Biraz gezinip çadırımı nereye koymam gerektiğini bulacaktım.

Yürüdüm yürüdüm ve yürüdüm hayatım boyunca sadece bu ormanda yürümek istiyordum.

Biraz daha geldikten sonra bir ev görür gibi oldum. Eve doğru yürüme başladım.
Çok güzel gözüküyordu büyük ve tahtadan dı...

Evin yanına geldim perdeler vardı camlarda anladımki birileri yaşıyordu.
Cama tıkladım ama ses gelmedi üst katlardan bir perdenin hareket ettiğini gördüm ve bağırdım.

"Heyy! Birileri varmı?"
Sesime yanıt gelmedi. Bende son çare olarak geri döndüm. Çadırımı kuracağım yere küçük bir işaret bıraktım ve arabanın oraya yürüme başladım.

Ve kendi yazdığım şarkıyı söyleme başladım.

Arabanın yanına geldim çantalarımı ve diğer gerekli eşyalarımı aldım.

---------------------------------------------------------

Peki ya ormanda arama ve mesajlara bakan koca yürekli bangchan
Asıl onun bakmasını sağlayan koca yürekli bennn

Taslaklarda kalmasına gönlüm el vermedi.

Yazım hatası varsa özür dilerim.
Görüşmek üzere

One day... CHANGCHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin