Yavaş yavaş işaretlediğim yere gitmiştim.
Çadırımı kurdum ve içine eşyalarımı yerleştirdim.Çadırdan çıkıp biraz daha gezindim aklım hala o evdeydi acaba kim yaşıyordu, o pencerede kim vardı ve beni görünce hemen çekildi.
Tüm bunları düşünmeyi bıraktım karnımın guruldama sesleri kulağıma geldi.
Gene şarkımı söyleye söyleye çadıra doğru gidiyordum.Çadıra geldim ve biraz yemek yedim.
Ardından anlamsız bir cesaret ile gene o eve gitmeyi deneyecektim sebepsizce içimdeki ses orada bir şeyin bana ayıt olduğunu söylüyordu.Eve vardım bu sefer ışıklar yanıyordu evet şimdi yapmalısın Chan dedi içimdeki ses.
Gene cama iki kere yavaşça vurdum ve seslendim.
"Hey! Selam buralarda ne arıyorsun"Işıklar söndü bir anda ve evden sesler gelmeye başladı.
Bir anda kapı açıldı ve bir çocuk çıktı.Kısa boylu, sarı saçlı, toprak gözlü bir çocukla karşılaştım bir anda beynime bir ses girdi olduğum yere çöküp başımı ellerimin arasına aldım ve bu sesin gitmesini diledim.
Çocuk bir an yanıma gelip beni kollarının arasına sardı.
Kulaklarımda sadece onun sözleri dolanıyordu. "Sakin ol ben burdayım geçti geçti" yavaş yavaş gözlerimi açtım."Gel hadi içeriye gidelim su iç biraz"
Beni ayağa kaldırmaya çalıştı.
İçeriye girmeme yardımcı oldu ama kendimde garip bir his vardı. Kalbim hızlı hızlı atmaktan vazgeçmiyordu.
Beni ölümün eşiğine sürüklüyor gibiydi.Gri ve siyah tonlar kullanılan bir evdi. Gayet geniş ve güzeldi beni L şeklindeki koltuğa oturttu.
"Beni burada bekle su getireceğim"
Dedi nedensizce gözlerinde boğuluyor gibiydim. Kalbim hala aynı ritimde beni öldürme niyetinde.Kısa boylu çocuk elinde su ile yanıma geldi. Ve konuşmaya başladı.
"İyi misin? Buralarda ne arıyor sun neden geldin?"
Dedi ben hem onu dinleyip hem gözlerinde boğuluyordum gene."Öncelikle teşekkür ederim iyiyim, kafa dinlemeye ihtiyacım vardı ben da buralara o yüzden geldim. "
Dedim beni çok dikkatli dinliyordu."Neden bir anda kafanı tutmaya başladın?"
"Hayatımda sadece çoçukken olurdu bu ses oda kalan tranvam yüzünden"
"Ben sadece bende oluyor sanıyordum demek ki sende de oluyormuş" diyip gülümsedi. Bende ona küçük bir gülümse gönderdim ve o tekrardan söze girdi.
"O gördüğüm kırmızı çadır senin miydi ?"
"Evet benimde de sen nereden biliyorsun?"
"Seni birazcık takip etmiş olabilirim"
Diyip kıkırdadı bende ona eşlik ettim."Bu arada sesin harika ve şarkıyı da ilk defa duyuyorum kimin şarkısı sözlerindeki anlam çok derine benziyor" dedi
"İlk defa beni tanımayan biri, o söylediğim şarkıda bana ait"
"Ünlü birisin sanırım şarkında olduğuna göre"
"Yani eskiden ünlüydüm bir iki gün öncesine göre "
Diyip gülümsedim."Nasıl yani şimdi sen ünlü müsün? Değil misin?"
"Beni belki tanıyorsundur Christopher Bang zaten buraya gelmemin sebebi de bu kendi hayatımı yaşayamadığım için istifa ettim ve buraya geldim."
"Şuan koltuğumda ünlü bir şarkıcımı oturuyor vay be" dedi ve ikimizde güldük.
Sonra artık geç olduğunu için gitmem gerektiğini de anladım. Saçma bir şekilde o çocuğun yanından ayrılasım gelmiyordu.
Hızlıca söze girdim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
One day... CHANGCHAN
RomanceTAMAMLANDI 17/11/2022 Ünlü gitarist Christopher Bang, kafa dinlemek için çıktığı gezide karşılaştığı olaylar...