Kapının çalmasıyla şarkımı yarıda kesip mutfaktan çıktım.
"Kim geldi yenge ?"
Mert merdivenlerden inerek yanıma geldiğinde omuz silktim.
"Bilmiyorum bakarız şimdi" diyip beraber kapıya gittik.
Mert benden önce davranıp kapıyı açtığında gördüğümüz yabancı adamla kaşlarımı çattım.
Orta boylu ,bıyıklı, kel bir adamdı.
"Merhaba kime bakmıştınız?" Dedi Mert elini beline koyarak.
"Merhaba Defne Tozlu burada oturuyor dimi ?" Diyip elindeki uzun kağıta bakarak bana döndü.
" Benim buyrun "
"Güzel" diyerek elini salladı "çocuklar gelin "
Mert ve ben şaşkın şaşkın önce birbirimize sonra adama baktık. Tam ağzımı açacakken görüş alanıma elinde büyük bir deste çiçekle bize doğru gelen genç çocuk girdi.
"Abi nereye götürelim?"
"Salona" dedi adam çocuğun sorduğu soruya cevap vererek.
Ben şaşkınca gülü izlerken Mert benim yerime konuştu.
"Beyefendi bunlar ne ?"
"Bunlar Defne hanım için gönderildi devamı var " diyip dışarı baktı.
Aynı şekilde benimde gözlerim bahçeyi buldu. Birkaç çocuk daha elinde büyük büyük çiçeklerle bize doğru geliyordu...
biraz sonra..
Salonda çiçeklerden adım atacak yer yoktu ve adam hiçbir şey demeyip gitmişti.
"Yenge bunlar ne ,kim gönderdi bu kadar şeyi?"
Omuz silkip kanapenin başında duran hafif pembe tonlu çiçeği elime alıp kokladım.
"Bilmem ama kim gönderdiyse çok cömert biri. Baksana paraya kıymış"
Bunun üzerine Mert çiçeklerden birini eline alıp yanıma geldi .
"İyide yenge bu kadar çiçeği ne yapacaksın?"
Tekrar omuz silktim. Acaba bunları Tahir göndermiş olabilir mi ? Ondan böyle bir jest beklemiyorum ama bir umut dedim .
" Yenge elindeki çiçeğin kenarında bir not var " diyip parmağıyla çiçeğin kenarını işaret etti .
Hemen çiçeği kanapeye bırakıp yanındaki küçük pembe kağıtı alıp merakla açtım
[ odunum ama hergün değil]
Mektubu sessizce okuyup bir süre önündeki duvarla bakıştım. Saniyesinde anlamıştım bu çirkin el yazısı anca Tahire ait olabilirdi .Ama neden ? Düşünce beynimde yer edinirken anısızın dün gece Tahire verdiğim çiçek geldi aklıma. Ve o beni tebrik etmedi diye laf sokmuştum.
Anlamış olabilir mi ? Hiç çaktırmıyordu oysa.
Yüzümde yaranan gülümsemeye engel olamayıp şaşkınlıkla mektubu okuyan Merte döndüm. Bir şey anlamadığı belliydi.
"Mert" diyip kanepede duran çiçeği alıp ayağa kalktım.
"Senin abin o kadar da odun değilmiş"
"Abim mi yapmış?" Dedi Mert şaşkınlıkla.
Başımı gülerek evet dercesine salladım ve o bir şey demeden koşarak odama gittim.
Kapıyı kapatarak hemen yatağın üstüne uzanıp telefonu cebimden çıkardım.
Siz : sen delisinnn
Koca : beğendin mi ?
Siz : sorumu bu bayıldım. Gerçi o kadar çiçekle napacağımı bilmiyorum ama mutlu oldum . Çok mutlu oldum hemde Teşekkür ederim 🤍
Koca : teşekkür etmene gerek yok mutlu olmana sevindim
Siz : neden yaptın peki durduk yere ?
Koca : içimden geldi o kadar
Siz : ben özür dilerim hediyesi sandım ama.
Koca : tabi o da var.
Koca : özür dilerim
Siz : şaka yaptım ya sorun değil
Koca : sevindim buna. Bak ne diyeceğim
Koca: akşam bir şeyler yapalımı ?
Siz : Höst
Koca : yanlış anladın dışarda bir şeyler yapalım bir yerlere gidelim yani
Siz : haaa öyle bir şey .OLURRR
Koca : sen ne anladın ?
Siz: Tahirr
Koca : için fesat senin.
Siz: Tahirrrr
Koca : tamam tamam
Koca : işe dönmem lazım
Koca : akşam görüşürüz
Koca: görüşürüz
Bölüm sonu...
Defne_Tolzu
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Defne _Tozlu ( Aşkından alev alev Yanıyorum orkidem)
Mert_Tozlu " yengem tüm çiçeklere resim çekindi diğerleri alınmasın diye "
