Yolculuk için ayarladığım alarm ötüyordu. Bana sarılarak uyumuş olan Sena'ya baktım, çok şirindi. Onu uyandırmadan kalktım ve saçlarına bir öpücük kondurdum. Alarmı kapattım ve saçlarımı dağınık topuz yapıp eşyalarımı yerleştirdiğim bavulu son defa kontrol ettim.
(Hazırlıkları öncesinde yaptılar orayı yazdım mı hatırlamıyorum ama yazmadım sanırım hazırlıkları yaptılar diye düşünün!)
Her şey tamamdı sadece yanıma alacağım sırt çantamı ayarlamam lazımdı. Mutfağa geçtim ve kahvaltı hazırladım, çay demleyip herkesi uyandırdım. Saat 6.30 olmuştu, 7.30 gibi hazırlanıp çıkacaktık.
A: Acaba gitmeyip uyusak mı vallahi yorgunum
Yn: Saçmalama amk sen yorgunsun da biz değil miyiz sanki değiştire değiştire süreriz arabaları, hallederiz
U: Ben sürerim Ali ağlama ya
Hürkan hâlâ sessizdi ve dünden beri hiç konuşmamış, göz göze gelmemiştik. İçim acıyordu ama sessizdim. Kendi kendimi yırtsam bile bunu diğerlerine göstermemem gerekiyordu. Arkadaşlarımın tatilini mahvetmek istemiyorum.
Kahvaltımız bitmişti, kısa sürmüştü. Hızlıca Sena ile mutfağı topladık. Herkes son hazırlıkları yapmaya başlamıştı, bende sırt çantamı hazırlıyordum.
Sırt çantama gerekli şeyleri koydum. Cüzdan, anahtarlar, güneş gözlüğü tarzı şeyleri çantama koyduktan sonra üstümü değiştirmek için dolabımı açtım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bunları giydim ve sırt çantamı takıp valizimi sürükleyerek salona geçtim. Herkes hazırdı, abim ve Hürkan gülüşüyordu, sanırım vlog çekiyorlardı. Hürkan'nın gülüşünü duymak üstümdeki tüm yorgunluğu aldı..
[15 dakika sonra]
Valizlerin hepsinin hazırlığı bitmişti, Kaan, Ali, Hürkan ve abim valizleri aşağı indirmişti. Bizde prizleri, kapıları, ışıkları ve pencereleri kontrol ettik. Her şey tamamdı. Diğerlerinin yanına otoparka indik, valizleri yerleştirmiş şekilde bizi bekliyordu abimler. Kaan ve abim vlog çekiyor, Hürkan ve Ali'de onları izleyerek gülüyordu.
Yanlarına gittiğimizde Hürkan beni gördü, uzun zamandır göz göze gelmiştik. Hürkan'nın yüzündeki gülümseme soldu ve kafasını çevirdi.. Canım yanıyordu, sanki birisi kalbime bıçak saplanmıştı, hiç bu kadar acı çektiğimi hatırlamıyordum. Gözyaşlarımı zar zor tutuyordum, "ağlamayacağım" dedim kendi kendime. Bugünü mahvetmeyeceğim.
O an kendime bir söz verdim. Hürkan gelip benimle konuşana kadar onu düşünmeyecek, ona bakmayacaktım. Umursamaz ve soğuk olan tarafımı ona gösterecektim.
K: Geldiğinize göre artık netleştirelim 3 araba var Ali'nin, Emre'nin ve Yn'nin. Ali ile kimler gidiyor?
Sena bunu duyunca gülümsedi ve sırt çantasından bir kalem ve kağıt çıkardı.
