Bölüm 1|| "Geri gelmiş"

2.5K 92 28
                                    

Üzerime geçirdiğim gri eşofmanım ve beyaz sweatim ile okula gitmeye karar vermiştim. Nasıl olsa basit bir üniversiteydi, derse girip çıkacaktım işte.

Tam kapıdan çıkmaya hazırlandığım sırada telefonum titrediği için odağım oraya kaymıştı. Bilinmeyen bir numaradan mesaj gelmişti.

+90...: Merhaba Zeynep,

Bugün okulda olacak olan her şeye hazırlıklı olman için bir uyarı mesajı bu sadece,

Aksi takdirde çok üzüleceksin, kendini her şeye hazırlasan iyi olur.

Bir dost tavsiyesi :)

Neydi bu şimdi? Benim günlerim hep stabil geçerdi, okula giderdim. Ali, Vefa, Sinan ve Cemre kantinde beni beklerdi ; onların yanına geçer hepsiyle çok az sohbet ettikten sonra sınıfa çıkardım. Sınıfta da Ege ve Berk ile uğraşır vize ve finaller hakkında yapmamız gerekenleri konuşurduk. Arkadaşlarımın hepsini çok seviyordum ama bu mesajı onlardan herhangi birinin atabileceğini düşündüm. Berk boş şakalar yaparak beni sinir etmeye bayılırdı çünkü.

Mesaja görüldü attım ve evden çıktım. Ufak bir toplu taşıma seansından sonra fakülteye gelmiştim. Eminim ki, yine en sona ben kalmıştım. Bu yüzden direkt adımlarımı kantine yönlendirdim. Aynı zamanda da mesaj atan numaranın kimin üzerine olduğunu sorgulamaya çalışıyordum, bomboş esprilerle uğraşacak hiç gücüm yoktu. Ancak böyle bir mesaj almak tüylerimi de diken diken etmiş ve içimi ürpertmişti, yine de dikkate almamayı tercih ettim.

Kafamı kaldırıp bizimkilere baktığımda, tanıdık bir sima sarmaladı gözlerimi, o buradaydı. Hem kaçtığım, kaçarken tökezlenip tekrar tekrar yakalandığım, hem yandığım hem söndüğüm o sima; Çağrı...

Geri dönmüştü, koskoca üç yılın ardından buradaydı ve arkadaşlarımla gülüşerek konuşuyordu. Derin bir nefes alıp, onlara doğru adımladım. Hepsinin odağı ben olmuştum, Cemre endişeli bir ifadeyle gözlerime baktı. Canım arkadaşım bu mesafeden bile gerildiğimi anlayıp, güven vermek istercesine gözlerini kırptığında, aynı şekilde karşılık verdim ona.

Bu defter kapanmıştı işte o yüzden hiçbir şüphe duymadan yanlarına gittim. Vefa geldiğimi görüp direkt söze atlamıştı. "Zeyno bak Çağrı geri dönmüş, bizde onu kantinde görünce yanımıza çağırmak istedik." Problem çıkartma diye bağıran ses tonunu çözdüğüm için gülümseyerek cevapladım onu. "Görüyorum Vefa," Bu sefer çekinmeden gözlerinin içine baktım, "Hoşgeldin Çağrı, seni aramızda görmeyeli çok uzun zaman oldu." Nefretle baktı gözlerime, tekrar acıdım kendime.

"Hoşbulduk Zeynep, gerçekten çok uzun zaman oldu." Diye onayladı beni. Sadece kafamı sallamakla yetindim. Masada ölüm sessizliği vardı, hiç kimsenin ağzından tek bir kelime çıkmıyordu çünkü gerginliğimiz masadakilerin enerjisini alıp gökyüzüne göndermişti. Bu sessizliği ve gerginliği bozmak için konuşması gereken taraf olduğumu düşünerek söze girdim. "Ben sınıfa çıkıyorum aslında erken gelip Ege'yle projemiz hakkında konuşacaktım ama sizi de burada görünce selam vermeden geçmek istemedim." Dedim ortaya konuşarak, "Lan bu göt Ege proje arkadaşı olarak seni mi seçti lan yine?" Dedi Sinan sitem ederek. Gülümsedim ona, "Maalesef Arapcım, biliyorsun ki biz çok başarılı projeler çıkartıp dereceye giriyoruz. Akademik kariyerimi riske atamam üzgünüm." Daha sonra Çağrı'ya tekrar döndüm. "Tekrar hoşgeldin Çağrı, hadi görüşürüz." Diyerek hepsine el salladım ve koşar adımlarla kantinden çıktım.

Hem katilim, hem doktorumdu.

Hem nefesimdi, hem nefesimi kesendi.

Aniden aklıma gelen şeyle duraksadım. Telefonuma bilinmeyen numaradan gelen mesaj; evden çıkmadan biri beni uyarmıştı. Siktir! Beni uyaran kişi Çağrının döneceğini biliyordu ve bunun için hazırlıklı olmamı istemişti. Düşüncelerim iyice birbirine girerken, sınıda girip Egenin yanına geçtim.

"Zeyno, bembeyaz olmuş suratın. Bir şeyin mi var kızım senin?" Yutkundum. Ege'yle 3 sene önce okulun ilk günü tanışmıştık ve bu 3 senede bana çok güzel bir arkadaşlık etmişti. Bizimkiler her ne kadar başta onu kabul etmek istemeseler bile ne kadar iyi bir insan olduğunu görüp en az benim kadar sevmişlerdi.

Bütün zor zamanlarımda derdimi dinleyen Ege olmuştu. Ben çocukluk arkadaşlarımdan önce Egenin omzunda ağlar onun yanında gülerdim. İyi bir dosttu. Yan sınıftan Ece'ye aşıktı ve projelerini bile onunla paylaşıyordu, gerisini siz düşünün!

"O burada Ege," donmuş bir şekilde suratıma baktı. "Siktir Çağrı geri mi döndü Zeyno?"

Kafamı salladım. "Peki sen iyi misin? Suratın bembeyaz olmuş, istersen derse girmeyelim bugün ha? Bizim kafede birer kahve içer dertleşiriz istersen?"

Olumsuzca kafamı salladım. "Biliyorsun," duraksadım. Biliyordu, Ege her şeyi bilirdi çünkü. " Bugünü hep bekledim, karşıma geçecekti bana yalvaracaktı ve ben ondan hesap soracaktım. İnan hiç bozuntuya vermedim, hatta hoşgeldin bile dedim. Ama hala gözlerindeki nefret aynıydı, beni hiç sevmemiş, hiç sevmeyecek. Bu yüzden ondan daha fazla kaçamam, sadece onu yoksayabilirim. Ama Aliler varken bu çok zor." Olumlu anlamda kafasını salladı bana. "O zaman kabullensen iyi edersin," Gözlerim kapıdan giren bedene kaymıştı. Nasıl olurdu da hala onu gördüğümde ellerim titreyebilirdi?

"Sakin ol," kulağıma fısıldayan Egeyle kafamı olumluca salladım. Artık benim mutsuzluğumdan güç bulup sevinemeyecekti. Ne o eski Çağrıydı ne de ben eski Zeynoydum.

Yanan kalbime inat ifadesizce baktım ona;

Kalbimden içime aktı gözyaşlarım.

Durdum.

Suratına bakarak tam 5 saniye durdum.

Titreyen telefonumla odağımı ondan ayırmıştım. Yine o numaradan mesaj gelmişti.

+90...: Ben sana önden söyledim Zeyno,

Zeyno: Sende kimsin ve bana attığın bu mesajların anlamı ne?

+90: Sana yardımcı olmak istedim sadece, hem iyi değil mi işte sevdiğin adamı görünce daha az hasar aldın. :)

Zeyno: Engelliyorum seni,

Bomboş şeylerle uğraşacak vaktim yok

Ve ayrıca o bu saatten sonra sevdiğim değil nefret ettiğim birisi bile olamaz.

Yani canım yanlış kişiyi uyardın :)

Ama yine de iyilik iyiliktir teşekkürler.

+90...: Başka bir numaradan yazamam mı sanıyorsun Zeyno?

Rica ederim, yeni başlıyoruz.

Gölgen gibi yanındayım Zeyno, sana yardımcı olacağım her zaman. :)

Son mesajla kahkaha attığımda sınıftaki herkes bana dönmüştü, gölgem gibi yanımda olacakmış. Hah!

Ben Zeyno.

Zeyno Sarı.

Bu benim yarım kalmış hikayemin başlangıcı sadece, bugün bir milat.

Ve sizler de unutmayın, hatıralar da insanı terk eder.

******

Merhabalaaaar, fangirl tarafıma söz geçiremedim ve kendimi burada buldum dkekdkekdkd

Bizim evrenimizde Vefa yaşıyor arkadaşlar, Ali ve Cemre sevgili, Berk ve Hazal sevgili, hikayede bu karakterlerden hiçbiri kötü değil.

Çağrı ve Zeyno eski sevgili zaten az çok anlamışsınızdır. Ege ise hiçbir şekilde üçüncü kişi olmayacak, Zeynomuzun iyilik meleği o.

Okuduğunuz için teşekkürler, başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz 🥺

Blackout | ZeyÇağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin