Tekrar sıradan bir okul gününe başlamanın getirdiği keyifsizlikle, kantine doğru adımlıyordum.
Bütün herkes aynı masadaydı ve son gelen yine ben olmuştum. "Oo prenses sonunda teşrif edebildiniz yahu!"
Bana sataşan Ege'ye bomboş baktım, o kadar çok uykum vardı ki ne dediğini algılayamıyordum bile. "Ege çok uykum var seni anlamıyorum."
"Gel yanımda otur." Diyen Çağrı'ya bomboş bakıp yanına geçtim. Gerizekalıydım.
Uyku sersemliğimden yararlanmıştı ve bende buna izin vermiştim. "Biliyor musunuz?" Diye ortaya laf atan Ege'ye baktım. "Zeyno'ya bir haftadan fazla süredir gizli bir numara yazıyormuş."
"Ne?" Dedi Berk. "Bunu bize neden söylemedin Zeyno?"
"Sapık mı değil mi, ya sana bir şey yapsa kızım böyle bir şeyi bize neden söylemedin?" Ali de Berk'e katıldığında, "Önemsemedim ama şuanda da kötü biri olduğunu düşünmüyorum." Dedim.
"Zeynom acaba sen salak mısın? Yoksa uyurken beynini mi kaybettin?" Dedi Hazal.
"Tamam işte üstüne gitmeyin kızın." Cemre benim tarafımı tuttuğu için gülümsedim. "Hem bir şey olsa biz varız, her şekilde koruruz onu." Çağrı'nın sözüyle masada ıslık sesleri koptu.
"Abartmayın, korunacak bir durum yok. Rahatsız olsam zaten söylerdim."
"Sana kahve almamı ister misin Zeyno?" Bütün masa kendi halinde konuşmaya devam ederken bana soru yönelten kişi Çağrı olmuştu.
"Sanırım hayır diyemem."
Direkt ayaklanmış ve kahvemi alıp getirmişti. "Senin sevdiğinden aldım. Sade olandan."
"Teşekkürler."
Daha sonra sınıfa çıkmıştık. Ben Ege ile yanyana otururken yine gölgeden mesaj gelmişti.
Gölge: Sevgili mi oldun onunla?
Zeynep: Kiminle?
Gölge: Çağrı sana kahve getirdi, yanyana oturdunuz
Barıştınız mı?
Zeynep: Niye direkt sevgili olduğumuzu düşündün?
Sadece normal anlaşıyoruz artık
Birbirimizi yormadan
Gölge: Mert sana doğru geliyor
O çocukla konuşma
Zeynep: Baksana Çağrı ile olan samimiyetime herhangi bir laf etmezken
Mert'in benden hoşlanmasına neden bu kadar takıldın?
Gölge: Çünkü Mert şerefsiz biri
Zeynep: Emin ol Çağrı kadar değildir
"Zeyno selam,"
"Selam Mert."
"Aslında," dedi "Partide olanlar için üzgünüm. Bende çok sarhoştum ve istemediğin bir harekette bulundum. Ama senden hoşlandığım doğru."
"Anlıyorum, problem değil. Bende benim yüzümden başına gelenler için üzgünüm." Dedim, gerçekten üzgündüm. "O zaman çıkışta sana bir kahve ısmarlasam ve beraber biraz sohbet etsek?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blackout | ZeyÇağ
Fiksi PenggemarHatıralar da insanı terk etmez miydi? Zaman her şeye iyi gelir miydi? Mezara konmuş bir kalp tekrar nasıl atabilirdi ki? Ben Zeynep, hafızamdan silik silik kalan o'nu hatırlıyorum şimdi, yüzümde hafif hüzünlü bir gülümseme. Tam karşımda duruyor göz...