Sabah yorgun bir şekilde açtığım gözlerime çarpan ışık, hafif yanmalarına sebep olmuştu . Dün yaşananları anımsadığım da ise güneşten ziyade buna dünkü ağlamamın sebep olduğunu
Biliyordum . Ama buna rağmen huzurluydum . Yanımdaki bedene döndüm müthiş kokusu odaya dolmuştu . Dün ikinci defa birlikte olmuştuk . Keskin yüz hatları ve beyaz vücudu onu gerçekten kusursuz kılıyordu . Hafifçe dudaklarımı yukarı kıvırdım . Varlığı bile kendimi iyi hissettiriyordu.nerdeyse her gece gördüğüm kabusları görmez olmuştum . Sanırım benim ilacım oydu . Yaptığım şeylerin yanlış olduğunu biliyordum ama nedense ilk defa bir yanlışı yapmaktan korkmuyordum.
Dalmıştım kalkıp ona kendi ellerim ile güzel bir kahvaltı hazırlamak istiyordum . İlk defa bu tarz duygular içerisindeydim ama bir o kadar da yıllardır sanki bu duyguları yaşıyormuşum gibi adapte olmuştum .yataktan yavaşça kalktım onu uyandırmak istemiyordum . Ona kıyamıyordum . kim bilebilirdi ki ? O iri cüssenin içinde en az iri cüssesi kadar ,kocaman bir kalbin varlığını. Banyoya doğru yöneldim . Aynadaki suratıma baktığımda dudaklarım tekarar yukarı kıvrılmıştı . Güzeldim demek ki o, o kadar kadının içinde beni seçmişti .Daha fazla oylanmadan saçlarımı tepeden sıkı bir topuz yaptım diğer kızların aksine sıkı dik topuz bana yakışıyordu. Keskin yüz hatlarımı ve duru yüzümü ortaya çıkarıyordu .olabildiğince sessiz olmaya çalışarak mutfağa gitmek için merdivenleri indiğimde merdivenin biraz ilerisinde yan yana olan mutfak ve salona doğru yöneldim . tam salonun kapısının önünden geçerken koltukta öylece uyuyan Barçı'nı farkettim . Gitmemişti odada sızmış gibi uyuyordu . Bizim birlikte olduğumuzu anlamışmıydı acaba ? Yanaklarıma hücum eden kan ile utandığımı hissettim . Ama anlasaydı giderdi . Neden gitmedi ? Aklım sorular ile cebelleşiyordu sanki .belki de anlamamıştı .
Yoksa neden kalsın kesin evham yapıyordum boşu boşuna .biraz daha sakinleştikten sonra mutfağa gidip kahvaltıyı hazırlanmaya odaklanmalıydım. bir çok şeyi hazırladım son olarak çaydanlığı,çayı demlemek için elime aldığımda ensemdeki ürpertti ile arkamda birinin olduğunu hissettim hızlı bir şekilde elimdeki çaydanlığı yere bıraktım ve arkamı döndüğümde belki de karşımda hiç olmaması gereken biri vardı . Alaz olduğunu düşündüğüm kişi Barçındı ve oldukça yakın bir şekilde saçlarımı kokluyordu . Ona yüzümü döndüğümde bunu hissetmiş gibi kapalı olan gözlerini açtı . Elalarını yeşil gözlerime sabitlemişti." Çok güzel kokuyorsun" söylediği şey ile derince yutkundu . Korkmama sebep olan bu tavır beni geçmişe götürmüştü . Bir adım daha bana yaklaştığında korkudan vücudum titriyordu. Barçın korktuğumu farketmiş olacak ki attığı adımı geri çekti " sana kötü bir şey yapmam, sen istemediğin sürece sana asla dokunmam . Korkma "
Geri attığı adım biraz cesaretlenmemi sağlamıştı. Hafif türeyen sesim ile " s sen sen ne yaptığını sanıyorsun?"
Sorduğum soru ile afallatmıştı. Ama ona olan öfkem dinmemişti . Beni üç yıl önceki karanlık geceye geri döndürmüştü . İstemsizce dolan gözlerime daha fazla engel olamamıştım . Bana sarılmaya çalışan Barçından iğreniyrodum çevreme sarmaya çalıştığı kollarını var gücümle ittim . " Uzak dur benden , sen nasıl bir insansın ? hem ben Alaz'ı seviyorum o senin en yakın dostun ona bunu nasıl yaparsın ?" Söyeldiğim şeyler ile bir iki adım gerileyen Barçın bir kaç saniye söylediklerimi idrak etmeye çalışır gibi durmuştu. İki dudağı serseri gibi yukarı doğru kıvrıldığında ondan bir kez daha iğrenmiştim. " Demek Alaz'ı seviyorsun , ama o seni sevmiyor , sadece onun küçük bir vicdan gösteririsisin bu da demek oluyor ki ben arkadaşıma ihanet etmiş olmuyorum ."
Yalan söylüyordu tamamen nefret dolu sözlerimi ona yönelttim " yalan söylüyorsun, sen tam bir hainsin " diye tısladım . Kötü gülümsemesi bir an kesilmişti zafer karşısında dim dik duruyordum elaları iyice karardığında " demek öyle Aşkın Kuş o zaman sana bunu kanıtlayacam ve sen ,o gün çok pişman olacaksın". Öfke ile hırlaması beni gerçekten sarsmıştı . Aynı öfke ile son kez gözlerime baktı ve mutfaktan çıktı . Tehdit dolu sesi hala kulağımdaydı . Ne kadar süre orda öyle kaldım bilmiyorum o esnada tek duyduğum ses ,sert örtülen bir kapı olmuştu . Barçın gitmişti . Artık korkmam gerekmiyordu . Ama gözlerim bunun tam aksini iddia eder gibi durmaksızın zayıflıkları mı akıtıyordu. Duyduğum ayak sesleri gittikçe şiddetini artırırken ben hareket edemiyordum .şoka girmiştim . Gözlerim kendiliğinden kapanmıştı .olduğum yere öylece oturdum " yapmayın hayır, dokunma ona, onun bir suçu yok bırak bırak ." Sıklaşan nefes alışverişlerim ile bağırıyordum . Kulaklarıma dolan tanıdık ses çok yakındı bu oydu Alaz onun kokusu burnuma dolduğunda artık güvende hissediyordum . Ama hala hareket edemiyordum . Bana sarılan sıcak kollar ile başımı onun boynuna gömdüm kokusunu ezberler gibi içime doldurdum . Bana iyi geliyordu. ağlamam ve nefes alış verişlerim normale dönüyordu . " Güzelim noldu , Aşkın kendine gel !" Titreyen sesim ile " Aalaz " uzatarak bitkin bir şekilde söyeldiğim ismi ile bana yine güven veren ses tonu içimi rahatlattı" efendim güzelim , burdayım yanındayım." Ona daha çok sokuldum ve kulağına bu defa fısıldayarak" beni bırakma ,hiç gitme olur mu ? " Söyeldiğim şey ile adem elmasının hareketini hissettim, derince yutkunmuştu . Bir kaç saniye sonra yine aynı ses tonu ile " bırakmayacam güzelim ,burdayım " sırtımdaki elleri sıkılaşmıştı . Elleri sırtımdan kollarıma kaydığında güçlü bedeni beni yavaşça incitmeden ayağa kaldırdı sonrasında daha fazlasını yaparak kollarımı ensesinde birleştirip beni küçük bir çocuk gibi kucağına aldı . İşte sevdiğim adamın kollarında güvendeydim. Bir süre kucağında öylece kaldım . Kokularmız karışmıştı güzel bir ikili olmuştuk kokularımızın karışımı da en az bizim kadar uyuyordu . " İndir beni , yoruldun " kısık çıkan sesim ile kafasını sallayarak beni reddetti. Gözleri gözlerime kenetlenmiş gibiydi yanağıma bıraktığı sıcak dudakları kendimi daha iyi hissetmeme sebep olurken kusursuz sesi kulaklarımı şereflendirmişti " daha iyi misin ?" Kafamı aşağı yukarı hareket ettirerek onu onayladım . yetersiz gördüğüm bu tepki beni tatmin etmemişti .onun üzerimdeki etksi küçümsenemezdi " iyiyim "dedim yukarı kıvrılan dudaklarına kendimi zorlayarak da olsa eşlik ettim .beni masanın önündeki sandalyeyi ayağı ile çekip oraya yerleştirdi . Oda karşımdaki sandalyeye yerleşti ama sonra masada ki tek eksik olan çayın yokluğunu farketti bir çırpıda ayağa kalktı ve elimdeki çaydanlık ile önümde duran boş çay bardağını doldurdu hiç bir şey sormayacak mıydı ? Neden bu halde olduğumu veya dün annesinin söyledikleri şeyler hakkında sanki az önce kriz geçirmemişim hiç bir şey olmamış gibi yemek yiyordu . Beni gerçekten merak etmiyor muydu ? Ona garip bakışlarımı yakaladığında düşündüklerimi duymuş gibi " Aşkın ben yemek esnasında kıyamet kopsa dahi tartışma , üzüntü , iş , veya sinir bozucu herhangi bir şey konuşmam . Yemek benim kırmızı noktam ." Anladığımı belli etmek için kafamı salladım. Şaşırtmıştı beni ama doğal olarak onun hakkında çok az bilgiye sahipdim . Tanışalı çok az bir zaman olsa da ben ona kalbimi kaptırmıştım ve ilk defa bir adamı hayatıma , kalbime alıyordum . Uzun zaman sonra bugün ilk defa işe gidecektim . Kahvaltımızı yaptıktan sonra hazırlandık ve Alaz ile birlikte restorana doğru yol aldık . Bir sorun vardı . Kalbimde istemediğim bir sızı vardı . Yol boyunca ne ben ne de Alaz tek kelime bile etmemiştik . Kafamı cama yasladım ve Barçın 'nın sabah söylediklerini düşünmeye başladım. Haklı olabilir miydi ? Kafamın içinde onlarca cevapsız sorular vardı . Alaz ile hem çok yakın hem çok uzak gibiydik dün geceki adam ile bu sabah ki adam arasında dağlar vardı . Araç durduğunda Alaz ' ın sesi kulaklarımı doldurdu ." Sen geç ben biraz sonra geleyim ,bereber geldiğimiz anlaşılmasın ,doğur karşılanmayabilir." Nasıl tepki vereceğimi bilmiyordum.kalbimin acıdığını hissettim . Ama bir şey demedim dediğini yapıp sessizce arabadan indim . Restorana girdiğimde çalışanlar ile çok fazla samimiyet kurmuyordum . Tek konuştuğum kişi Esra idi onunla da pek samimi değildik ama restoranda beraber vakit geçiriyorduk. Bu yüzden restoran da çoğu kişi yokluğumu bile farketmemişti . Buna sevinmiştim önlüğümü aldığım esnada Esra'nın tanıdık sesi kulaklarıma doldu . Tam da tahmin ettiğim gibi neden bir kaç gündür yok olduğumu ve neden haber veremediğimi? sormuştu . Çok fazla umursamadığım bu sorular karşısında Esraya geçiştirci ve üstü kapalı cevaplar vermiştim .
Neyse ki o da daha fazlasını söylemeyeceğimi anlamış olacak ki yavaşça düşünür gibi kafasını sallamıştı . Yokluğumu tek farkeden kişiye de açıklamamı bir pot kırmadan yapmanın sevinciyle derin bir nefes aldım ve önlüğümün cebindeki telefonumun çaldığını farketmem ile birlikte Esradan müsade istedim arayan yabancı bir numaraydı . Bu yüzden merak içinde sessiz bir ortam olması adına kimsenin olmadığı malzeme odasına giridim . Kapıyı kapatıp ısrar ile çalan telefonu hızlıca açtım ve kulağıma götürdüm .
Telefondaki ses hiç yabancı değildi . Henüz yeni tanıştığım ve sabah nerdeyse beni taciz eden pislik Barçın dan başkası değildi . " Alaz'ın senin hakkındaki gerçek düşüncesini öğrenmek istiyorsan restoranın arkasındaki cafeye gel ".Kesin ve net bir ses tonu ile söyeldiği cümlelerinden sonra benim bir cevap vermeme izin vermeden telefonu kapatmıştı. Sinirden dişlerimi birbirine bastırdım ve elim ile alnımda biriken küçük ter damlalarını temizledim . Tüm sinirlerimi alt üst etmişti . Tabiki söylediğini yapıp ona istediğini vermeyecektim .
Kendi kendime " asla, asla gitmeyeceğim senin ayağına pislik herif !" Dişlerimin arasından söyeldiğim bu cümleler ile tekrardan işimin başına döndüm . Kibarca müşterilerin siparişlerini aldım ve masaya götürdüğümde Masadaki küçük kız sinirlerimin yatışmasını sağlamıştı. Teşekkür eden masadaki güzel hanıma baş selamı ile rica ettikten sonra telefonumdan gelen bildirim sesi ile tüm dikattim telefona kaymıştı .Arkamda bıraktığım masadan biraz daha uzaklaşarak az önce beni arayan numaradan gelen ses kayıtını açtım ve kulağıma götürdüm. Ama bu defa ses beklediğimin aksine Barçın 'a değil
Alaz Bulguoğluna aitti . Duyduklarım ile ufak bir şok geçirirken ikinci bildirim sesi ile tüm bedenim sarsıldı . Alaz gerçekten benim hakkımda Barçın ile konuşmuştu . Bu ,ufak da olsa Barçın'nın iddiasını destekleyen ses ile tüm bedenimi titretmişti. Seste Alaz sadece "Aşkın babamın eski bir dostunun kızı ve o benim için ..." Kayıt burda bitiyordu . Barçın serefsizi ise ikinci bir mesaj ile onu ciddiye almam gerektiğini bildiriyordu . Barçın bu tür işleri gerçekten becerebiliyordu merak tüm bedenimi kaplamıştı . Aşkın benim için ... Sonrasında ne demişti acaba ? Daha fazla bu strese dayanamayacağımı anladığımda , zaten kalabalık bir ortam olan söylediği cafede bana bir şey yapamazdı.kendi kendimi gaza getirmiştim resmen . Ellerim belimde ki önlüğün iplerini bulduğunda önlüğü boynumdan hızlı bir şekilde geçirdim ve Barçın'nın yanına gitmek için çıkış kapısına yöneldim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALAŞK (+18)
ChickLit"kızıl saçların beni bir ateş gibi yakıp kavururken nasıl senden vazgeçebilirim ki ! tamam artık korkmak yok kabul ediyorum her zerreni her zerrem ile birleştirmek ,seni kendimden bir parça yapmak istiyorum. çünkü sana körkütük aşığım !" duyduk...