1) bölüm "kabus "

18 3 1
                                    

“Gitmee anne !bırakma bizi sensiz anneeee! Gitme!"
"Kardeşin sana emanet kızım ona iyi bak "
“sen bak oğluna ,gitme! bana da bak ben daha küçüğüm gitme anne ,gitme, gitme, gitme bırakma hayır "

"Abla , abla, ablaa !uyan kabus görüyorsun sanırım " duyduğum tanıdık ses ile hızlıca gözlerimi açtım karşımda Furkan 'ı görünce derin bir nefes aldım ve sıkıca sarıldım.
“iyi misin abla?" Furkan'ın sorduğu soruyu kafam ile onayladıktan sonra

“sadece bir kabus ablacım iyiyim merak etme."
Ne kadar  öyle kaldık bilmiyorum ama Furkan'ın beni üzgün görmesini istemiyordum . O yüzden hemen onu odadan çıkarmam lazımdı.
"hadi ama sen hazır değilsin okula geç kalacaksın ."
“off abla yaa saat daha erken "
“sitem etmek yok Furkan bey  sen okuyup doktor olacaksın ve ben yaşlanıp huysuz bir ihtiyar olduğumda bana bakacaksın  unuttun mu ? hadii hazırlan hemen ben kahvaltıyı hazırlayıp çıkacam işe geç kalıyorum " .

" Peki abla peki " diyerek söylene söylene giden Furkan'ın ardından gözlerime nüfus eden yaşları serbest bıraktım  iki gün sonra ondört yıl olacaktı  ama ben  hala alışamamıştım bir türlü, annemin yokluğuna . Annem ben sekiz yaşındayken Furkan'ın doğumu esnasında hayata gözlerini kapatmıştı .

küçük kardeşim ve ben öylece savunmasız bir şekilde ortada  kalmıştık . Annemin vefatından sonra kendini toparlayamayan babam alkole başlamış ve Furkan 'a karşı her geçen gün artan bir kin denizine dönüşümüştü.

. Annemin ölümünden onu sorumlu tutuyor ve ona nerdeyse her gün şiddet uyguluyor ben araya girmeye çalıştığımda ise payıma düşeni alıyordum..

Küçük kardeşimin benden başka sığınağı yoktu. Ve ben annemin tek emanetinin okuması için elimden ne gelir ise yapıyordum . Bazen onu babama karşı koruyamıyordum malesef .

Babam aynı zamanda bana da şiddet uyguluyor ve zehir gibi sözleri ile hem furkanı hemde beni kederlendirmeyi başarıyor daha sonra ise bir köşede sızıyordu. Neyseki eve hafta da bir veya iki kez ya gelir ya gelemezdi.
Annem gittikten sonra bizi kimsesiz bırakmıştı . Ne gölgesini ne de şefkatini görebilmiştik babamın .

Neyseki annemin eski bir dostu olan Bedir Bey beni restoranında işe almıştı ve geçimimizi bu şekilde sağlayabiliyorduk . Bazen gece mesaisine kaldığımda furkana yan komşumuz Süreya hanım bakardı . Zaten beni de o büyüttü sayılırdı ,annemi çok sevdiğini söyler bana tek şefkat gösteren insandı genç yaşında dul kalan Süreya hanım içinde biz birer evlat olmuştuk .
"Ablaa hani kahvaltı hazırlamamışsın yoksa tekrar mı uyudun ?."

Furkan'ın sesi ile hemencecik göz yaşlarımı silip mutfağa koştum.
"Biraz başım ağrıyor ablacım işe de geç kaldım bugünlük sana sandviç hazırlayayım olur mu ?"

”olur olur yeriz " diyen furkana yine mi saçma sapan şeyler izliyorsun sen bakışımı atıp. hazırladığım sandviçi eline tutuşturup . Kafasına bir öpücük kondurdum.

"Ya abla çocuk muyum ben yapma şunu "
Ahh bu çocuk tam bir ergen olmuştu sürekli atarlanıyordu . Söylediğini duymamış gibi yapıp odama doğru koştururken "dikkat et !"
Diye furkana seslendim ama kime söylüyordum ki Furkan çoktan gitmişti .
Hala gördüğüm kabusun etkisinde olduğumu bildiğim için fazla üzerinde durmadım bu halimin ve geç kalmama yarım saat kalan işim için acele bir şekilde hazırlanıp çıktım . İşe henüz yeni başladım ve ilk ay bitmeden geç kalarak Bedir beye mahçup olmamam gerekiyordu.

Hızlıca gelen otobüse bindim .
Onbeş dakika sonra  restorana ulaşmış ve derin bir nefes almıştım . Hemen mutfağa koştum , önlüğümü ve yaka kartımı aldım .
Restoran baya kalabalıkdı . Anlaşılan yorucu bir gün beni bekliyordu .
Neyseki tempodan dolayı zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım nihayet mesai bitmişti. Otobüse bindiğimde ne kadar yorgun olduğumu  ancak hissetmiştim .

Hemen eve gidip sıcak bir duş alıp uyumak istiyordum .
Eve ulaştığımda kapının önündeki kalabalığın hiç de hayra alamet olmadığını anlamıştım . Elimdeki poşeti yere bırakıp koşarak evin önüne geldim .
Süreya teyze " aşkın baban bu defa öldürecek onu koş yetiş !" demesi ile resemen elim ayağım boşalmıştı . "Furkaaan " diyerek daldığım evde furkanı kanlar içinde yerde görmüştüm elindeki kemer ile zil zurna sarhoş olan babamı itip Furkan'ın yanına koştum .

Annemin emaneti kardeşime sahip.
çıkamamıştım . Kalbim ateşin içindeki bir köz gibi yanıyordu . Tüm yorgunluğumu unutmuştum .
Ne yapacağını bilmeyen babam dışarı çıkmıştı . Yine içmeye gidiyordu kesin .Onun çıktığını gören Süreya teyze hemen yanımıza geldi Furkan yerde öylece yatıyordu ve ben ağlamak dışında hiç bir şey yapamıyordum .

Duyduğum ses ile hiç olmadığım kadar rahatlamıştım.
Furkan'ın "ablaa " cılız çıkan sesi beni  de kendi ile beraber tekarar yaşama döndürmüştü .
Ne hissettiğimi ben bile bilmiyordum . Tek bildiğim Furkan'ın burdan kurtarmam gerektiğiydi . Ne zamana kadar bu böyle gidecekti ki Furkan'ın mosmor vücuduna son bir kez baktım pansumanını yapmış dışındaki yaraları satmıştım . Ama kalbindeki o büyük yarayı nasıl iyleştirecektim . Üstelik sürekli kanar dururken .

Furkana yaraları için ağrı kesici verdik zaten dayak yemekten bitap düşmüş vücudu hemen uykuya kendini teslim etmişti .
Süreya teyzem her zamanki gibi yanımda oturup beni teselli etmeye çalışıyordu ama nafile
Furkana olan her şeyin suçlusu benmişim gibi hissediyordum ,onu koruyamıyordum . Süreya teyzenin söylediği cümleleri dinleyecek kafa da değildim .
Ona yarın Furkan'ın yanında kalıp kalamayacağını sorup odama doğru giderken
"İyi ki varsın Süreya teyze" dediğimde gülümseyerek bana sarıldı Süreya teyze .
"Keşke elimden daha fazlası gelse kuzum "

Onu uğurladıktan hemen sonra. Odama gidip kendimi öylece yatağa fırlattım .
Yaşadıklarım ağır geliyordu . Hele ki Furkan'ı bu halde görmek beni kahrediyordu . Bu  işe bir çözüm bulmalıydım ama nasıl tüm bunları düşünürken günün yorgunluğundan halsiz düşen zayıf vücudum çoktan uykuya teslim olmuştu bile .

Alarm sesini duyar duymaz ayağa fırladım dün gece olanları anımsamam uzun sürmemişti. kalbimin cız ettiğini hissettim . Ve hemen Furkan'ın odasına koştum.
Hala uyuyordu dün yaşadıkları hiç de kolay değildi . Bir süre onu izledikten sonra su içmek için mutfağa geçerken salona sızan babamı farkettim.

Ayak sesimi duymuş olacak ki gözlerini açıp
"sende aynı anan gibi or***u oldun başıma " kin dolu zehrini kusmuştu   Yine sabah sabah.

zar zor açtığı her halinden belli olan gözleri hemencecik geri kapanmış ve uykuya dalmıştı . anneme olan düşkünlüğü tam tersi  bir duyguya  nefrete dönüşmüştü . Babam annemden önce bırak bana vurmayı ağzından tek bir kötü laf bile duymazdım .

Oysa şimdi... her neyse düşünmenin pek de bir faydası yoktu . Zaten alışık olduğum çirkin sözlerini umursamadan iş yerine geldim . Ben çıkarken Furkan için bize gelen Süreya teyzeye emanet etmiştim Furkan' ni. Buna rağmen aklım tüm gün boyunca furkanda kalmıştı . Hemen gün sonu olsa da onu görebilsem diye yanıp tutuşuyordum . Babam genelde iki gün üst üste eve gelmezdi . O nedenle içimi biraz daha rahatlatmaya çalışıyordum . Her ne kadar başarılı olmasamda.

Aşkın hakkındaki görüşleri alayım hemen 😃

ALAŞK  (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin