Uçağım hava alanına giriş yaptığında Polonya'da hiç özlemediğimi hissettiğim ülkemi özlemiştim . Annem gözümde tütüyordu. Beni karşılamaya çocukluktan beri yakın arkadaşım olan Barçın gelmişti . Onu çok ayrı özlemiştim . Sığır gibi dikiyliyordu beni görünce koşar adımlar ile yanıma geldi doyasıya sarıldık .
"Vaayy brom hoşgeldinn kardeşim "çok telaşlı ve en az benim kadar çapkın biraz da saf bir yanı vardı ama seviyordum onu "hoşgördük kardeşim " diyerek karşılık verdim .
Tüm yol boyunca benimle bensiz planladığı bir dolu haftayı anlatıp durdu .
"Ya Barçın kafamı siktin be olum gelir gelmez bir sus"
Dediğim şey hoşuna gitti sanırım ki şerefsiz sırıtıyordu . "Barçın sınama beni ,bak cidden zaten babama sinirliyim acısını senden çıkarmayayım"
"Tamam be olum demedik bir şey eve mi gidiyoruz?"
Kafam ile onu onayladım tek isteğim sesizlikti. Eve uğradıktan hemen sonra beni görmeye dahi gelmeyen babam restorana çağırmıştı beni .
Zaten onun ısrarı ve annemin hassas kalbi için geri dönmüştüm . Ama babama hala kırgın ve bir o kadar da öfkeliydim.
Evin bahçe kapısından girdiğimizde beni kapıda karşılayan annemi gördüm .
Yaşamımı güzelleştiren nadir insanların başıydı . "Oooo Evin sultan " annem beni görünce her zamanki duygusallığı ile yine gözleri yaşlıydı .
Sımsıkı sarılmıştı . "Anne kız boğacaksın beni Barçın yardım et oğlum "
"Anne ile oğul arasına giremem etik değil bir kere " piçin sözleri hepimizi güldürürken Evin sultana döndüm " demiyor Evin Sultan'ın sevgi denizinde araya kaynar boğulurum diye "
"Aşk olsun Alaz anneyim ben anne, kaç ay oldu görmüyorum oğlumu,hem bak kaşık kadar kalmış suratın hadi hadi içeri girelim hemen en sevdiğin yemekleri yaptırdım "
Annem içeri girdi arkasından yanıma yaklaşan şerefsiz baro "hadi kaşık suratlım eve gel " diye dalgasını geçti ben alırım bunun intikamını bakışımı attım ve Evin sultanı bekletmemek için arkasından hemen içeri girdim .
Muazzam bir sofra beni bekliyordu . Kendimi baya aç da hissetmiştim . Ama Barçın kıtlıktan çıkmış gibi bütün yemeklerime gömülmüştü . Bu çocuk beni katil edecekti. Derken aklıma bir şeytalık geldi hem az öncenin intikamını alacak hemde bu arsız piçe haddini bildirecektim.
"Anne duydun mu ? Barçın kendine sevgili yapmış "
Barçın' nın yediği yemek genzine kaçtığına emindim sinsice gülümsedim.
Hiç bir şey anlamayan öküzün trene baktığı gibi suratıma bakan anlamsız bakışları çok hoşuma gitmişti .
Eee birinin Barçın serefsizine intikamın soğuk yenen bir yemek olduğunu söylemeliydi .
" Aaa hayırlı olsun Barçınım ne zaman tanıştıracaksın beni hanım kızımız la "
Annemin söylediklerinden sonra mor lahanaya dönen suratı hiç aklımdan gitmeyecekti .
"Yok Evin teyzem bu şerefsiz oğlun müsait bir yerlerinden uyduruyor, yaa benim ne işim olur kızla felan "
Bu kadar yeterliydi şimdi oturup yemeklerimi iştah ile yiyebilirdim.
Annem istediği cevabı alamamanın getirdiği söylenme ile mutfağa girip çıkıyordu .
Barçın "yaptığından memnun musun abicim ?"
Aslında memnun felan değildim işin ucu bana da dokunuyordu . Annem Barçın ile beraber beni de haşlıyordu. ama ona bu zevki yaşatmamak için sesimi çıkarmamıştım .
Neyseki yemek Faslı bitmiş ,şimdi babamın yanına uğrama vaktiydi .
Barçın serefsizi her zamanki gibi bu
yolculukta beni tek bırakmış bir bahane bulup kaçmıştı .
Arabama binip restorana doğru yol aldım babam ile tekrardan tartışmak istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALAŞK (+18)
Literatura Kobieca"kızıl saçların beni bir ateş gibi yakıp kavururken nasıl senden vazgeçebilirim ki ! tamam artık korkmak yok kabul ediyorum her zerreni her zerrem ile birleştirmek ,seni kendimden bir parça yapmak istiyorum. çünkü sana körkütük aşığım !" duyduk...
