beş

45 5 8
                                    

yorum yaomayabi duverim

Gece....

"Ellerinin kasıklarımın üstünde ne yaptığını sorabilir miyim, Uzay?" Aniden geri çekilen Uzay'a sorduğum soruyla, Uzay elindeki bezi kafama attı. "Seni ölmekten kurtaranda kabahat." dedi ve odadan çıktı. Sadece eşofmanımla peşinden koştuğumda odadaki kişileri görmemle duraksadım.

"Günaydın, Gece." Ülker bana sarılıp konuştuktan sonra birbirine benzeyen iki çocuğa baktım. "Çınar." dedi daha genç duran. "Yankı." Öbürünün de adını öğrendikten sonra kafa salladım. Uzay, Argın'ın yanına oturduktan sonra bir saniyeliğine 'kucağına mı otursam?' diye düşündüm. Sonrasında vazgeçip, kendimi Ülker'in kollarına bıraktım.

"Evimde parti var da haberim mi yok?" Sorduğum soruyla Argın kafama vurup, "Ölümden dönüyorsun, hâlâ espri yapıyorsun. Aptal..." dedi. "Yarın siz okula nasıl gideceksiniz?" Ülker'in sorusuna Yankı "Gitmeyeceğiz." diye yanıt verdi Çınar, bağırıp zıplarken Ülker tip tip ona bakıyordu.

"Çınar sen burda salonda yat." dedi, Uzay. Çınar somurtup, kafa salladı. "Argın ve Ülker, Ülker'in evinde birlikte uyusunlar." diye devam etti. "Ben?" dedi, Yankı. "Ülker'in evinde salonda yat." Sözlerinden sonra kaşlarım havalandı. "Sen?" diye sordum. "Ben seninle uyuyacağım, ateşin bu kadar yüksekken kimse seninle baş edemez." dedi. Uzay beni düşünüyordu, bana pas vermeyen Uzay.

Gülümseyip, kollarımı uzayın boynuna attım. "Sen bana aşıksın he." dedim, sırıtarak. Çınar kahkaha atıyordu. "Aynen, gece. Aynen." diye beni geçiştirip, kollarını omzumdan uzaklaştırdı. "Eh biz gidelim o zaman, Argın da yorulmuştur." Yankı'nın sesiyle herkes oraya döndü. Yankı anneleri gibi hepsini alıp götürdükten sonra Çınar'a kıyafet ve yatması için çarşaf, battaniye götürdüm.

Çınar aniden tişörtünü çıkarınca Uzay göz devirdi, ben ise reflex olarak ellerimle gözlerimi kapadım ve elimle dur işareti yaptım. "Karşımızda mı üstünü değiştireceksin?" diye sordum. Uzay ellerimi gözlerimden çekip "Öyle mal o." dedi ve bileğimden tutmaya devam ederek odama götürdü. "Takılma ona, senden bir yaş küçük diye çekinmiyor." dedi.

Kafa salladım ve dolabımı açtım, kıyafetlerime baktıktan sonra Uzay'a döndüm. "Uzay... Bunlar sana küçük olur." dedim. Uzay gülümseyip, "Eşofmanımla uyurum." dedi ve tişörtünü çıkardı. Gördüğüm karın kaslarıyla ağzım açık kalırken gözlerimi duvar saatine diktim. Bizim duvar saati de ne güzelmiş öyle! Baksana halıdaki desenlere, bak şimdi. Şurada bir şirinbaba var, yanında güçlü şirin. Aşırı yakışıklı ya.

"Gece neye bakıyorsun, gelsene." Duyduğum sesle kafamı kaldırdım. Uzay yorganın altına girmişti, çıplak omuzları gözüküyordu. Yanına girip köşede oturdum ve telefonumu elime aldım. Telefonu elimden çekip, "Uyu, zaten hastasın." dedi. Kafa sallayıp aşağı doğru kaydım ve kafamı yastığa getirdim.

Aniden kafamda hissettiğim uzun ince parmaklarla gözlerim açıldı. "Sen..." dedim. "Daha rahat uyursun diye düşündüm. Erkek kardeşim hastalandığında böyle daha rahat uyuyordu." dedi. Ona doğru döndüm, hâlâ oturur pozisyondaydı. Kafamı yukarı kaldırıp gözlerine baktım, ellerini saçlarımdan çekmedi.

"Kardeşinin adı ne? Hayır, bana nasıl bu kadar güvenebiliyorsun, aynı yataktayız, saçımı oluyorsun?.." Diye ardı arkası kesilmeksizin konuştum. Kıkırdayıp, elini yanağıma koydu. "Kardeşimin adı, Sona. Sana güvenmemin de bir sebebi yok, sadece çok küçük ve savunmasızmışsın gibi hissediyorum." dedi. Ateşimden mi, yoksa duyduklarımdan mı? Bilmiyorum, ama yüzümün kızardığını hissediyordum.

Uzay elini alnıma koyup, "Uyu hadi." dedi ve saçlarımı okşamaya devam etti. Günün sonunda tek diyebildiğim "Kardeşinin adı çok güzel." oldu. Uyandığımda vücuduma değen çıplak bedene bakıp sırıttım. Bir de sikseydin yani. Kalkmayı denediğimde etrafıma sardığı kolları yüzünden kalkamadım. Hayır ateşim vardı benim, havale geçirsem ne yapabilirdi?

"YA UYAN!" diye çığlık atmamla yerinden sıçradı. "Çek, kollarını çek." diye devam ediğ ittirdim. Ama pezevenk fazla kaslıydı. Kollarını çekip kalkmama izin verdi. Ardından uykulu gözleriyle bana bakıp, "Sen demin bana bağırdın mı?" dedi. Kapıya koşup kaçtım, arkamdan koşuyordu. Yankılar kahvaltı hazırlamıştı. Çınar bize gülerken, Yankı'nın arkasına saklandım.

"Koru beni, lütfen." dedim. Yankı kollarını iki yana açıp bekliyordu ki Uzay gelince çekildi. Gözlerimi kırpıştırarak ona baktım. Omzunu silkip Ülker'deb aldığı tabakları yerleştirdi. Uzay yanıma geldiğinde tam kaçmak için arkamı dönmüştüm ama sarılıp kendine çekti ve gıdıklamaya başladı. "YAPMA, BAK YAPMA!" diye bağırdım. Çınar kahkaha atarken yerlere yatıyordu.

Uzay'ın beni bırakmasıyla koltukta oturan Çınar'ın üstüne düştüm. Çınar çığlık atıp beni itti, bu sefer yerdeydim. "Hastaya şiddet, hipokrat yemininize ne oldu sizin?" diye sordum. Uzay saçlarımı karıştırıp, "Garip fetişlerin var ve sen iyileşmişsin turp gibisin." dedi. Kızaran yanaklarımı engellemeyi denedim. "O MANADA SÖYLEMEMİŞTİM!" diye peşinden koştum ama umursamıyordu.

Argın'a dönüp, "İyi dinlendin mi?" diye sordu. "Evet teşekkür ederim." Argın tebessümle ona baktıktan sonra Ülker ölecekmiş gibi öksürdü. Kıskandığını bu kadar belli etme be aptal. "Ülkercim hâlâ hasta gibi." dedim ve Masada oturan Ülker'in dizlerine oturdum. Ülker bana tip tip bakıp, "Kalk, kocanın önünde ne yapıyorsun?" diye fısıldadı. Omuz silkip Argın'a baktım. Kısık gözlerle bize bakıyordu.

Sevgili mi olsanız artık? Masaya oturduktan sonra Çınar ona gelen bildirimle telefonunu çıkardı. "Abi eski sevgilin bana yazmış." dedi. Yankı gözlerini tabağından çekip saliselik baktı ve geri döndü. "Hangisi?" dedi. Çınar mesaja girip, "Sona." dedi. Yankı'nın çatalı dururken, Uzay Yankı'ya döndü. "Orospu çocuğusun, biliyorsun değil mi?" dedi. Yankı hüzünle baktı.

"Ee ne yazmış?" dedim merakla. "Abini özledim, yaznış." dedi ve telefonunu geri bıraktı. "Puşt daha beni özlemiyor." Uzay'ın sözünden sonra Yankı çatalını bırakıp, "Özür dilerim." dedi. Uzay "Ne için?" diye sordu. O sırada araya Ülker girdi. "Kardeşinse, Yankı pedofili mi?" dedi. "Kardeşim sizinle yaşıt." diye yanıtladı ve tekrar Yankı'ya döndü.

"Kardeşini üzdüm, ama unutamadım." dedi. Uzay nasıl bu kadar sakin kalıyordu anlamıyorum. Bunu ben yapmış olsam öldüresiye döverdi, Yankı'ya bu kadar mı güveniyordu cidden? Yankı'nın omzunu patpatlayıp, "Halledersiniz aranızda, takma bu kadar." dedi. Argın donmuş bir şekilde baktı. Ülker "Abim sevgilim olduğunu öğrendiğinde, çocuğu dövmüştü. Bu arada burdaki herkes gay galiba." dedi.

"Ben değilim." Çınar'ın sözlerinden sonra Yankı kıkırdayıp, "Mete'ye ne oldu?" diye sordu. "Mete falan yok, yedim Mete'yi bitti." diye yanıtladı. Uzun ve eğlenceli bir yemekten sonra onları uğurladım ve ardından gelen grup bildirimine baktım.

-

benim xoxuga alacagim canta

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

benim xoxuga alacagim canta

Ne diyon (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin